mahkemenin "hayasızca hareket" suçundan 5 ay hapis olarak değerlendirip, kadının 1 yıl boyunca izlenmesi, 1 yıl içinde bir daha suç işlemezse cezanın ertelenmesine hükmettiği cezadır.
davada tanık olarak sadece, kadının tartıştığı güvenlik görevlisinin dinlenmesi de ilginçtir.
yakin zamanda bol miktarda (kıtlık vardı biliyorsunuz) aldığım ve büyük zevkle giydiğim şort, kapri, kısa çorap, sandalet tarzı kıyafetlerimin belki de son birkaç yılını yaşadığımın göstergesi.
polise ihbar edilirken şöyle bir konuşma geçmesi muhtemel olay :
"polis abi burda bi kadın var böyle heryeri açık.. ben yobaz insanım, hayvanım, abazayım, kadına anca o gözle bakarım.. yani alın şunu şurdan yoksa dalacam ben buna.. sonra beni suçlu yapçaksınız.. hem bu gavurdur gavur.. atın bunu hapse.. ben ziyarete gelirim bunu... "
galata köprüsünde kadın sinek bile olsa orda laf atıyorlar. kadın çuval giyse yine atıcaklardı. biz elbise giyemez miyiz? hakkımız yok mu? millet abazan diye niye suçunu kadınlar çekiyor. donla denize giren adamlara niye ceza kesilmiyor? ayrıca kadın eteğini açsa niye abazanların yanını tercih etsin lan? en azından yarıcak adama açar. * tek sonuç; böyle düşünenler sapıktır. *
2)ruzgar alan galata koprusu nun tasarimi/dizayni/insaat yeri/projesi* gozden gecirildiginde, insaat izni veren resmi kurum*, isciler, proje denetleyicisi, mimar(lar)i, muhendis(ler)i, insat firmasi(lari) kopru ruzgar alimina acik oldugu gerekcesiyle 2. dereceden sucludur.
3)ruzgarda acilan etek uretip satmak nedeniyle gerek ureten fabrika gerekse satici/dagitici magazalar 3. derece sucludur.
4)ruzgar olacagini bildirmeyen, gerekli onlemler alinmasini saglamayan meteoroloji, ve ruzgari olusturan doga 4. derece sucludur.
kraldan çok kralcı olanların ortalığı velveleye verdiği durumdur. avrupada g-stringin pantolon altından gözükmesi yasaklanırken, yani onlar ahlaksızlığın toplumu oluşturan temel taşları yıktığını anlarken, biz tam tersi durumu zorluyoruz.
galata köprüsündeki kadının mahrem bölgeleri görülmüştür. rüzgardan etek açılması normaldir. ama etek açıldığında içinde iç çamaşırı olmaması ve kadının kapatmayıp, aksine açması normal değildir. ahlaksızlıktır. gayet normal olarak vatandaşlar şikayette bulunmuştur.
galata köprüsü üzerinden geçmekte olan bayanın eteği rüzgarın etkisiyle açılmıştır. olay yerinde görev yapmakta olan özel güvenlik görevlisi gördükleri karşısında önce şok olmuş, cep telefonunun kamerasıyla olanların videosunu almış, sonrasında bunu arkadaşlarıyla paylaşmak istemiş ve polis olan çocukluk arkadaşını aramıştır. çocukluk arkadaşıda hemen bir ekip arabasıyla gelip videoyu izlemiş, Bluetooth aracılığıyla kendi telefonuna görüntüyü kaydetmiştir. daha sonra bağlı olduğu karakola geri dönen çocukluk arkadaşı videoyu karakoldakilere izletmiş ve karakolda uzun süreli bir çoşku yaşanmıştır. karakola bağlı polisler videoyla yetinmemiş, bu bayanı dünya gözüyle görmek istemiş ve gidip bayanı bularak karakolda misafir etmişlerdir.
asıl merak edilen bu kadının hangi suçla itham edildiği. olay tamamen onun dışında gelişiyor ama kadın suçlu.
kadının tek suçu elbise giymek bu kafaya göre. rüzgar esiyor, kadının eteği açılıyor ve köprüde balık tutan bir dolu abazan kadına bakıyor. sanırım bir süre sonra sıkılıyorlar ve "götünü yeteri kadar gördük" diye polise şikayet ediyorlar. abiler gusül abdesti alırken de bu kadın derdest ediliyor.
şimdi bir dış etken dolayısıyla eteği açılan bir kadın ona hiç hatun görmemiş gibi bakan bir ton hanzo yüzünden ceza alıyor.
o zaman arabadan inerken frikik veren, iç organlarına kadar her yeri gözüken tüm medyatik tayfayı da alsınlar içeri.
bugun hemen hemen her yerde yayınlanan komik haber.
kadın balık tutmaya gitmiş, rüzgar esmiş mahrem yerleri gözüküyormuş. polis de almış kadını savcılığa sevketmiş. kadının gecelik benzeri bir kıyafetle dolaştığı, 2 çocuk annesi ve dul olduğu belirtilmiş.
şimdi sorulara ve yorumlara gelirsek...
1) elbisesi nasıldı?
muhtemelen askılı, tek parça bir şey. (gecelik değildir o.)
2) rüzgar ne taraftan esti?
nereden estiği pek önemli değil, o elbisenin anlaşıldığı üzere etek tarafı açılmış. her
rüzgarda da açılır canım, etek bu lise yıllarından biliyorum. bizim kızların da açılırdı.
3) bu kadının neresi gözüküyordu?
ulan gözükse gözükse bacakları en fazla donu gözüküyordur.
4) bu kadının donu ne renkti ve nasıldı?
burası bizi pek ilgilendirmiyor, magazin servisi göreve...
5) peki bu kadın don giymemiş olabilir mi?
olabilirliği düşük fakat tüm ihtimalleri göze almak gerekir, giymediyse rüzgardan uçan etek bazı yerlerin gözükmesine neden olur. tabi bu da milleti başınıza toplar, polis müdahale edebilir.
6) bu kadın don giymemiş ve rüzgardan açılan eteğinin altından mahrem yerleri gözüktüğü halde olay yerinden uzaklaşıp önlem olmamışsa ve eylemine devam etmişse?
bu durumda kadının psikolojik sorunu olduğu bir gerçektir. bu da farklı bir şekilde incelenmesi gerekir. *
8) bu kadın yollu olabilir mi?
ulan yollu kadının ne işi var galata köprüsünde, başka yer mi yok teşhircilik yapacak. bir elinde olta bir elinde kova balık tutan adam fantazisi yoksa bu da olmaz.
7) ya şuursuzca esen deli rüzgar, talihsizce kadının sadece bacakları ve donu gözükecek şekilde estiyse? yani kadının tek suçu rüzgarı hesaplamadan rahat bir kıyafetle balık tutup stress atmaya gittiyse?
işte burası sakat. eğer durum bundan ibaretse tüm tv kanalları tez kapatıla, plajlarda haşemasızlar yakalanıp kırbaçlana, bikini giyenlerin bikinileri toplanıp avrupa'ya gönderile, mini etek giyenlerin bacaklarına koli bandı yapıştırarak mahrem yerleri kapatıla...
"Öyle hürriyete aşık ki kadınlar, hatta
Hiçbir erkek olamaz onlara yol arkadaşı
Çıkar at çarşafı teklifine karşı, nitekim
Donu fırlattı götünden açacak yerde başı"
toplumun güvenliği ve adaba uyum kurallarını barındıran hukuki tedbirler gereği kişi sadece ahlaka ve adaba aykırı hareketleri umuma açık alanda fiili olarak gerçekleştirdiği zaman yani aleni şekilde sevişmeyi buna örnek verebiliriz o zaman uyarı alabilir denir. sırf dekolte giyindi diye ceza kesmek keyfiyete girer ve böyle bir ceza aslında yoktur.
kılık kıyafet konusunda insanlar seçimlerinde serbesttir. bu cezanın temelinde yatan dürtü ise cahilliğin açık bir koldan bile tahrik olmasının göstergesidir. somut olayı tekrar ele alacak olursak ve illaki ceza kesmenin gerekliliğinden bahsedeceksek o zaman cezayı dekolteden tahrik olmayı insanlara öğreten ya da buna zorlayan devlete kesmeliyiz.
bir aralar genelevler kapatılsın diye bangır bangır yayın yapılırken bunların sonunun düşünülmeyeceği aşikar bir ayıp olarak şimdi bu ceza ile gündeme tekrar gelmektedir.
toplumun bilinçlendirilmesi yaratılan her sorunun cevabıdır.
haber hürriyet gazetesinden. hürriyet gazetesi: türkiye tekzib yayınlama şampiyonu, yani; yalancı gazete, arka sayfa güzeli ve "göbeğini kaşıyan" yazarlarıyla meşhur bir gazete. (amele gazetesi)
güvenlik elemanı gökhan gülbahar'ın ifadesi:
"köprüde dolaştığım sırada g.k yı fark ettim. üzerinde gecelik türü bir elbise vardı. mahrem yerleri olduğu gibi açıkta ve dışarıdan gözüküyordu. balık tutar gibi yaparak, vatandaşları başına topluyordu. yoldan geçenler şikayet etti. güvenlikçi arkadaşımla kadının yanına giderek, köprüyü terk etmesini istedik. bize bağırmaya başlayınca polise haber verdik."
biri olayın muhatabı güvenlikçi, diğeri yalan haber ve tekzib yayınlamasıyla ünlü bir gazete(!)
olayın gerçek yüzü yakında ortaya çıkar.
"bir fasık size bir haber getirdiği zaman, o haberi iyice araştırın" *
"o da orada öyle dolaşmasaymış. ergek erkekliğini yapacak tabi. laf da atsalar müstehak şikayet de edilse müstehak. ne o öyle istiriptizci gibi. daha köprüde bunları görünce boşalıveriyoz sonra karaköy'e zürafa sokak'a çıkınca işimizi göremiyoz. ohşşş" - bir ahlakçı görünen abazanın konuyla ilgili düşünceleri
nabiz yoklama hareketleridir. onceleri boyle ufaktan mesaj veren davalarla, cezalarla baslanir. ilerde saçin gorunuyor diye gozaltina almalar ve bir sonraki etapta recm cezasiyla gonuldeki esas hedefe ulasilir.
bundan sonra koklu degisimlere açik olmak lazim. sonuçta hem çankaya hemde basbakanlik koltuklari tarikat liderlerinin istedigi isimler tarafindan isitilmaya basladi.
