g3'ün nato ordularında kullanımı yasaklanmıştır. ak47 hala serbesttir.
ancak bizimkiler yasak falan dinlemeyip hala kullanmaktadır. nato bizi m16 kullanıyor bilmektedir. ne kullandığımızı aslında tabii ki bilmektedir ama bilmiyor gibi yapmaktadır.
keleşin tüm diğer piyade tüfeklerinden en önemli farkı skorudur. son elli yılda tüm dünyada ateşli silahla öldürülen insanların yarısından fazlası keleş ile vurularak öldürülmüştür. ayrıca keleş bir ülkenin bayrağında yer alan tek piyade tüfeğidir.
meraklısına mozambig bayrağı https://galeri.uludagsozluk.com/r/131664/+
silah ne kadar kötü bir şey desekte bazen barışın sağlanması için gerekli olan bir araçtır. her sağlıklı türk erkeği'de g3'le 25 metre, 50 metre, 200 metre ve gece atışı yapmak durumundadır.
counter strike'tan edindiğim izlenim olarak değil bu silahları kullanmış biri olarak bence;
kalaşnikofu suya sok çıkar ateş eder g3 ateş almaz, g3 7 parçadan oluşur, kalaşnikof ise 3 parçadır. kalaşnikof deri kayışıyla her zaman daha havalıdır.
basitçi ak-47 taarruz tüfeğidir g-3 savunma tüfeğidir.
g-3 hakkında söylenen kötü sözlerin sebebi ilk başlarda almanyadan alırken sonra kendimiz üretmeye başlamış olmamızır daha eski alman malı g-3 tutukluk yapmaz öle daha istikrarlıdır.
bu arada niye taarruz tüfeğimiz yok lan bi g-36 alsak fena olmazdı ihale noldu yerli üretim hk417 gibi birşey yapmıştık o da olur.
g3 mermisi; iğne gibi girer, soba borusu gibi çıkar.
kaleşnikof tahtaya çivi çakmak gibidir,seridir.
askerde dedeler anlattı 2007 de gabarda bulunan üst bölgesine pkk baskını sonrasında yaşanan çatışmada g3 silahı ateş almayan bir asker çatışma ortasında silahını yere vurarak kırmaya teşebbüs etmiştir.
-üst bölgesinde atış yapılacaktı bende aldım g3 bir stres atayım dedim, seri atışa aldım tetiğe dokundum 7ci mermide silah tutukluk yaptı. o silahla çatışmaya girsem direkt nakavt(birde hava atardım benim karım(g3) 86 model diye)
ak-47'nin iç mekanizmasında bir gram küf, pas, kir bulamazsınız. ak-47 hafiftir, seridir, tepmesi makuldür, mekanizması basittir. söküp takması çok hızlı ve kolaydır. arka mandalını tutup çektiğinizde şak diye dağılır. kalaşnikof g3 gibi sorun çıkarmaz pek. bakımı yapılmasa bile yıllarca çalışır vaziyette kalabilir. ama isabet oranı g3'e göre daha düşük. bir g3 bakımlı ve ayarlı olduğunda üstün tahribat ve isabet yeteneğiyle ak-47'yi üzer.
seyyar dipçik keleşte daha yaygındır. paslanma tuzlanma olmaz.
g3 yasaklanmış ilahtır ve dünya da kullanan çok az ülke vardır. seyyar dipçikli olanı pek bulunmaz. bir süre sonra kurma kolunu pas yüzünden çekemezsiniz.
neymiş G 3 400 metreden öldürüyormuş da, atışı da isabetliymiş . ulan 400 metre önünü hangi asker görüp de isabetli atış yapıcak .erler 200 metreden bile vuramazlar. çok iyi nişancılar vurabilir. onların da zaten dragunov ya da mac millan tüfekleri var.
g 3 çok güçlü olabilir. ama mühendisliği ve malzeme kalitesi çok kötü. tutukluk yapar ve güvenilir bir silah değil. çalışmadıktan sonra isterse 1000 metreden çaksın.tutukluk yaparsa da sökülmesi takılması , tutukluğun giderilmesi keleş kadar kolay değil.
gece çatışmada tutukluk yaptı, sen de söktün g3 ü tekrar takarken pimi yere düşürdün nerden bulucan da takıcan.
keleş denen cihazda hafiflik, tepme azlığı mermi kapasitesi zaten avantaj ancak, asıl özelliği tutukluk neredeyse yok gibi. mühendisliği daha iyi. tutukluk yaparsa da sökülmesi takılması , tutukluğun giderilmesi g 3 le kıyaslanamayacak kadar kolay. türk ordusu g 3 leri bir an önce afrikadaki muz cumhuriyetlerine satmalı,g3 oralarda da yaygın.
tsk keleşe geçmeli. hem ucuz hem güvenilir bir cihaz. özel harekatçılar da m 16 taşıyor zaten.
birbiriyle alakasız 2 tüfeğin neden karşılaştırıldığını anlayamadım, madem karşılaştırdık keleş 10 mermiden sonra nişan almaya gerek bırakmaz çok savurur mermileri, g3 ise tek tek ve isabetli atışlar yapar.
askerde silah görmüşlerin ağızları sulanırcasına anlattığı temel askerlik bilgisidir. Neymiş efendim g3 vücutta bir delikten girip döne döne arkada koca delik bırakarak çıkarmış da, yok efendim atıp 200 metreden vurmuş da, artık bunun yerine sadece yaralayan bir silah varmış da, o daha çok zarar verirmiş de. keleş** muhabbetlerini saymıyorum bile, ama onun da en bomba konusu askerlere kelimesi kelimesine ezberletilen silahın tanımıdır. barutun ateşlenmesiyle gazın geri tepmesiyle ble ble ble.
Ben de askerlik yaptım. Benim 2. dünya savaşından kalma keleşle dokuz tane mermi attım, toplasan 10 içtimaya çıktım. silahım onun dışında periyodik bakımlarında cilalanıp pırıl pırıl olması dışında teslim edilmesi haricinde silahlıkta yattı da yattı. kafadan sakat ve nöbet takıntılı bir çocuğu dolu şarjörle nöbete diktiklerinde ve mermiyi namluya sürdüğü anda üzerine yürüyüp şarjörü ve mermisine el koymak dışındaki tüm askerlik maceralarımda karşılaştığım en baba silah bahçe makasıydı.
g3 mermisi vucuttan çıkışta kocaman bir delik açar, direkt öldürme maksatlı bir silahtır. kalaşnikof mermisi vucuda girdiği gibi çıkar, genelde öldürmez yaralar. savaş meydanında ise yaralayan silah makbuldür. yaralıyı en az iki arkadaşı taşıyacağı hesap edlir, bir isabetli atışla 3 kişiyi saf dışı bırakmış olursunuz. bu yüzden kalaşnikof savaş meydanında daha etkilidir. nato kalaşnikof türü yaralayan silahlara geçme planları yapıyormuş o yüzden (askerdeki komutanımın yalancısıyım).