kalaşnikov (ak47) daha kaba bir yapıya sahiptir. bakımı ve tamiri g3'ten kolaydır. kalaşnikov'un menzili g3'ten fazla değildir ama menzilindeki hedeflerde gerçekten delici etki yapar. kalaşnikov m16'nın delip geçemediği kalınlıkdaki bir taşı rahatlıklar delip uzaklaşır.
her iki silahıda kullanmış biri olarak söylüyorum türk askeri için kesinlikle g3... çünkü asker arazide teröriste zaten denk getiremiyor şarjörler hep karavana ve g3 kaleşten kat kat etkili...birkere denk getirse yeter... ama tabiki ordunun artık M16'ya geçmesi lazım g3'lede olacak iş değil...
g3' piyade tüfeğinin geri tepmesi çok olup yanağı kaynak yapıp atış yapınca gayet iyi hissedilir, bu nedenle silaha alışmak zaman alır.
genel kanı atış esnasında bir iki merminin hedefi bulduğu diğerlerinin boşa gittiği yönündedir, oysa acemi birliklerinde bu silahı eline alıp ilk kez ateş eden çocuklar üç beş mermiyi aynı delikten geçirebilmektedirler. zaten birçok ülkenin özel kuvvetlerinde keskin nişancı silahı olarakta kullanılmıştır. bugün miadını doldurmuş olabilir, tartışılır.
kalaşnikov ise kendini ziyadesi ile ispatlamış bir silah olmakla beraber bakımı daha zordur, ıslanınca çalışması veya mekanizmanın tıkanmıyor olması bunu değiştirmez. yaralama silahıdır, mermileri vücuda girince yön değiştirir iç kanamaya neden olur ve yaralının taşınması, bakımı gibi problemleri karşı tarafa yükler.
g3 400 metre, ak47 300 metre menzillidir. bu nedenle çatışmada askerlerimizi sürekli geri çekerek uzak tutarlar.
yalnız bu taktikte unutulan *bir nokta varki, it sürüsünün elinde kanas tabir edilen dragunov keskin nişan tüfekleri de var.
kalaşnikovun namlusu kesiktir, g3 ün ise deliklidir. kalaşnikov g3 e nazaran daha mobilize birlik tüfeğidir.g3 düz, kalaşnikov ise muz şarjöre sahiptir.kalaşnikov sadece delik açar ama g3 parçalayarak çıkar yani kesinlikle tahribat gücü daha yüksektir. bir avuç insan ile örgüt kurmak isterseniz kalaşnikov idealdir ama disiplinli bir ordunuz alman yapımı g3 kaçınılmazdır. kalaşnikovun karşılaştırılması gereken bir silah varsa kesinlikle g3tür çünkü 2si de 7.62 kalibre mühimmat kullanır.g3 e ek olarak birşey takılmadığı tamamiyle yalandır çünkü bir bombaatar ile çatışma esnasında tahribat gücü en yüksek piyade tüfeği haline gelebilir.Standart AK-47deki kahverengi renk gerilla çatışmalarını ve dağınık bir güç temsil ederken g3ün yeşil rengi disiplinli bir orduyu ve düzgün bir çatışma düzenini çağrıştırır.
g3 biraz daha profesyonel işidir, fazla deneyim gerektirir-uzak mesafeden nokta atışı için idealdir. G3, mermiye kalaşnikofunkinden çok daha yüksek bir enerji verir ve daha uzak mesafede daha güçlü etkiler yapabalir, misal bir karpuza ateş edin g3 karpuzu patlatır ak47 deler geçer, bu sebeplede geri tepmesi daha serttir, seride atmaya kalkarsanız elinizden bile düşebilir. Kalaşnikof daha hafif ve kullanımı kolay olması bakımıyla yakın mesafede daha faydalıdır, seride daha toplu atışlar yapabilirsiniz fakat G3 ile seride yapacağınız atışda en fazla 2 mermi hedef tarafına, diğerleri büyük olasılıkla havaya gider , en toplu atışı m16 da sağlayabilirsiniz.
elmayla armudu karşılaştırmaktır. zira ağır ve daha uzun menzile sahip g3 7.62 mm zırh delici mermi kullanırken, daha rahat hareket olanağı sağlayan ak-47'nin akranı m-16'dır.
ayrıyeten g-3 yalnız türk ordusu tarafından değil, avrupada almanya, isveç, danimarka, litvanya, letonya, hırvatistan, yunanistan ve güney kıbrıs orduları tarafından da kullanılmaktadır.
fransa, ingiltere ve portekiz lisanslı üretimini yapmakta ancak kullanmamaktadır.
kalaşnikov çoğu zaman çalışır. öyle çok kasmasanız , bakımını filan da ne bileyim ayda bir yapsanız hatta abartıp çamura , suya bulasanız yine de sizi hayalkırıklığına uğratmayabilir. ucuzdur , etkilidir, rahattır.
g3 ise haftada 2 kere bakım yap , üzerine kızgın yağ dök , hatta pamuklayıp kaldır. ama yinede kafasına eser tutukluk yapar. hani hayal dahi etmek istemiyorum. bir terörist pususunun ortasında es keza nişan alabilmişsin teröriste , tetiği çekiyorsun... o da ne? tutukluk. öldün sen. senin arkadaşında öldü , o da öldü. (bkz: nefes)
g3 makaralı ateşleme sistemine sahiptir, nitekim çok kumda, suda, çamurda vs. tutukluk yapmasının sebebi budur. makaranın hareketini bozacak her etmen silahın komple temizlenmesi demektir.
AK47 ise gazlı ateşleme sistemine sahiptir bu sebepten ötürü çevreye bağlı tutukluluk gözükmez çünkü içine su kaçsada kum kaçsada tüfeğin mekanizmasını durduracak bir boşluk bulup giremez. Bu yüzden zorlu arazi şartlarında ki orduların gözdesidir.
Hatırlanması gereken nokta ise AK47 ve keleş aynı şey derler, ki çok büyük bir yanılgıdır. AK47 rus yapımıdır bizim keleş dediğimiz silahlar çin yapımıdır. Ortak nokta görünümlerinin neredeyse aynı olmasıdır.
ordunun g3 kullanması çok tartışılan bir nokta idi zamanında bu yüzden sevgili türk mühendislerimiz hk serisi içinde bir kaç farklı model ürettiler ancak yaptıkları en büyük hata bu tüfeklerinde makaralı sisteme sahip olmasıydı bu sebepten ötürü aralarında ki fark yerli malı g3 ten öteye gitmedi.
kalaşnikov un adı daha güzeldir. daha şekilli afillidir. kaleşnikov un mekanizması cıkır cıkır yağdır ama tutukluk yapmaz. g3 ün tutukluk yapmadığı allah günü yoktur.
şöyle bir durum vardır kalaşnikov mermisi vücuda girdiğin mesela bacaktan vurulduğunuz önünde kemik varsa kırıp geçmez yada kovan içeride kalmaz kalaşnikov mermileri vücutta çıkmak için en kuytu noktayı arar kalcadan vurulursunuz kemik vardır mermi kemiğe sürünerek dizinize kadar bile inebilir bu açıdan daha kullanışlıdır fakat kötü yanı 40mm grenade-smoke-sg tarzı eklemeleri pek elverişli değildir bu acıdan g3 daha kullanışlıdır ama verdiği hasar olarak g3 çarpma etkisi ile yaralar kalaşnikovsa parçalayarak.
edit:2. satırda vurulan kişiyi anlatıp kullanışlıdır demişim kendimize sıkmıyoruz gençler mesaj atmayın.
g3 alman yapımıdır. ve üzerine bin tane ıvır zıvır takabilirsiniz. laser pointer. gece görüş dürbünü. hatta ben termal kamera takmıştım bi kere ama ağırlığından dolayı ebem sikilince çantada taşımaya karar vermiştim. bomba atar.
bu takılan ıvır zıvırların hiç bi pratik yararı yoktur. normal şartlarda en iyi g3 seyyar dipçikli çıplak g3 tür. 20 mermi li şarjörleri vardır. normal bir asker operasyona üzerinde 120 mermi 6 şarjörle gider.
ak47 piçin tekidir ama 10 numara silahtır.
g3 tutukluk yapmıyosa ne yapıyo amk. bi insan elindeki silaha güvenmeden nasıl dolaşabilir g3 işte bunu yaşatır. hep akılda aynı soru "ya yine çalışmazsa."
ancak çalıştığında gerçekten gücünü hissettirir. g3 le on atış yapın sonra diğer silahlara geçin mantar tabancası hissi verir. özellikle browning komik kalıyor. keleşin tam da adına yakışır piç bi sesi vardır. g3 sesinin tokluğu ve alışmamış kulakta bıraktığı çınlama sesini tarif etmek güçtür.
ancak önemli nokta terörle mücadelede güçlü silaha uzun menzile falan ihtiyaç yoktur. g3 ile 100 metreden terörist öldürüldüğünü pek sanmıyorum. genelde çatışmalar neredeyse 20 30 metre mesafede yaşanır.diğerini baskı altına alıp sızdıktan sonra silahın gücü çok önemli değildir. önemli olan birliğin çatışma bilgisi ve hareket kabiliyetidir.
sağolsun bizim asker bi mermi sesi duymaya görsün nerden geldiğini görmeden saydırmaya başlar. herkesin yeri birliğin büyüklüğü konumu kabak gibi ortaya çıkar.
g3 le vurulan birinin neresinden vurulursa vurulsun uzun süre ayağa kalkamayacağı kesinken keleş hayati bölgelere denk gelmediği sürece deler geçer.
ancak arazide 30 mermi kapasiteli şarjörleri ve hafifliği ile asıl önemli vasıfları üzerinde taşır.
tsk değiştirdi g3 lerin çoğunu ama asıl ilginç olan. ak47 nin diğer kardeşleri bixi ve kanası alman mg3 lere haklı olarak tercih etmiş ordu neden g3 lere bu kadar sabretti anlamıyorum. bi mg3 taşı bi sökülüp takılmasını izle ne demek istediğimi anlarsın.
arazide asıl önemli iki silah varsa bunlar da bixi makinalı tüfek ve rpg roket atardır. bunlarla baskı altına almışsan bi unsuru çatışma senindir.
ve tsk bixi gibi bi silahı değiştirmeyi asla düşünmemelidir. (teröristler de bixi kullanıyor evet.)
tutukluk yapması ile ünlenmiş g3 aslında ak47 den daha az tutukluk yapabilecek bir tüfektir. yaşanan bu sıkıntıların tek sebebi askeri boş bırakmamak için tüfeğin durmadan yağlanmasıdır. yağ tozla karıştığında çamur olacak ve en gerekli zamanda tüfeğinizi kaldırıp atmanıza sebep olacaktır. oysa tüfeğine kuru bakım yapanlar hiç tutukluk ile karşılaşmazlar.
ak47 nin çamur içinde çalışması ise tam bir şehir efsanesidir. belki iki mermi atarsınız ama üçüncü imkansızdır. elbete daha az detay içerdiği için kumlu ve çamurlu ortamda kullanılabilirliği g3 e göre daha fazladır. ama gerçek bir savaş için elbette g3 bir adım öndedir.
Bakım yapılmazsa ikisi de çalışmaz. Suya sokup çıkardığında ikisi de çalışmaz. Bununla beraber bakım aralıkları farklıdır o kadar. G3ün bakım periyodu daha kısa olmak zorundadır. Ayrıca G3 de çamura girse çalışmaz, Ak47 de çamura girse çalışmaz. üzerinde kir pas görünce vayyy çamurlanmış silah çalışıyor demek değildir. sok bakalım çamura çalışıyor mu? sok bakalım suya çalışıyor mu? Ha suyun ve çamurun etkileri ikisi silahta farklıdır o başka mesele lakin Alman mühendisliğinin temel taşlarından biri olan g3 alman disiplinel ordularına göre yapılmıştır, Ak47 ise çapulcular kullansın düzensiz rus ordusu kullansın diye yapılmıştır.
Bununla beraber savaş doktrinleri farklı olduğundan modern savaş (modern derken çağının moderni tabi) ile sovyet doktrinleri herkesin bildiği üzere ak47 seri ama dağlara taşlara atmaya göre üretilmiştir, g3 az ama öz atmaya göre. Zaten önemli olan az ama öz atmaktır. hatta Gerilla olsan daha da öneme biner ve az ama öz atmaktır. sonuçta taşınacak mühimmat sayısı bellidir. Ama tabi Sovyetler genelde güçsüz ülkeleri işgal ettiğinden dirençle karşılaşmamışlardır. Keza Afrika'daki iç savaşlar da benzeridir. Girersin güçsüz köyleri basarsın, mühimmat sayının azlığı veya çokluğu zaten adam gibi silahlanmamış halk karşısında önemli değildir. En basiti Che, yarı otomatik tüfek kullanmıştır mühimmat yokluğundan.
Bunlarla beraber AK 47 mermisi de düşmana geldiğinde adamın amına kor. Ne olursa olsun 7.62 mermiden bahsediyorsunuz. M16 mermisi veya m4 mermisi gibi 5.56 mermiden değil.
acemi birliğimde G3 usta birliğimde Ak-47 kullandım. G3 ü acemi iken sadece 3-4 kere söküp takmış. Ak-47 yi ise elli kere söküp takmış biri olarak kesinlikle söyleyebilirim ki G3 ü söküp takmak daha kolaydır.
Ak-47 beceriksiz adam silahıdır, hiç bir boktan anlamayan adamın sırf hızlı seri tutukluk yapmayan ve kotu şartlardan etkilenmediği varsayımları ile tercih edilirken.
G3 ise profesyonel işidir. Yiv set muhabbeti mekanizma ve namlu etkenleri ve merminin kalibresi ile birleşince ortalığın amına koyar. Dirençli bir asker hayati bölgelerden (Baş ve kalp vb) yemediği sürece ak-47 ile kolay kolay yıkılmazken G3 mermisinin sıyırması bile insanın koluna bacağına veda etmesi anlamına gelmektedir.
g3'ü profesyoneller hakkını vererek kullanırken, bir gerizekalı bile ak47'yi kullanabilir. 45 saniyede söküp takılabilen bir silahtan bahsediyoruz. oyuncak mı lan bu? ki yap-boz oyuncakları tekrar toplamak bile dakikalar sürüyor.