tsk nın da bildiği ve eğitim birliklerinde depoladığı üzere kalaşnikof g3 ten daha pratik ve kullanışlıdır.sırf bizim bölüğün envanterinde beşi seyyar dipçik bin tane kız gibi hiç kullanılmamış keleş vardı.
g3 piyade tüfeğidir, ak47 terörist.
g3'le bir insana ateş ederseniz adamın amına koyar, keleşle ateş ederseniz, vurulan kişi vurulduktan sonra sizinle batak oynayabilir.
g-3 okumuş şehirli çocuğuyken Kalashnikov köy çocuğudur. o yüzden dağda bayırda Kalashnikov daha iyidir bence. ben kim miyim? tabi ki sıradan bir call of duty oyuncusu *
cCc keleş reyiz cCc siker atar.
Bızzat gozlemledıgım olay. Ikı farklı tabur denetleme atıslarında. Yuz metre rampa yukarı kostuktan sonra arkadasın tokezlenıp dusmesı sonucu ak47 camura bulandı. Kalkıp namlu ve tetıktekı camuru temızledıkten sonra sorunsuz ates aldı. Dıger taburdakı g3ler ıse durduk yerde tutukluk yapmıstı.
g3 7,62mm, yivli-setli, yüksek tahripli, geri tepmesi çok, kulağı sağır eden sesli, ağır ama etkili bir silahtır. yeri gelir grenade launcher ile bombaatar olarak kullanırsınız, yeri gelir dürbün monte eder sniper silahı olarak kullanırsınız (tabii çok keskin nişancı değilseniz ve g3'ü iyi tanımıyorsanız bi boka faidesi olmaz o ayrı). mandalı seriye çekerseniz seri atar allah için ama çok çabuk ısınır, soğuyana kadar ayarı kaçar, hedefi şaşar. ayrıca tepmesi ve "reliability" çok çok düşer seride. yağmura çamura hassastır, iyi korunmazsa tetik düşer ama "lan? niye atmadı bu" olursunuz, ter içinde kalırsınız "namlu içinde patlar da göte gelirsem ne olur" diye.
keleş diye bildiğimiz, kalaşnikov amcanın icadı ak-47 ise 5,56mm kalibresiyle daha hafif ama etkili silahtır. kalibresinden dolayı geri tepmesi azdır (sadece kalibre değil tabii, tasarım da var ama detaya girmedim). pratiktir, öyle yağmurdan çamurdan etkileneyim demez, sağlam çalışır, uzun süreli ateş edebilirsiniz. nispeten daha kolay "hava müberritli" sınıfındadır. hafif olduğu için kaçarken de ateş etme imkanı tanır, bu nedenle PKK'lı orospu çocukları bir mekaptan bir de bu keleşten vazgeçemezler. tsk'da ak-47 vardır, zaman zaman kullanılır. zaten g3'ler kademe kademe devreden çıkacak ve yerini 5,56 H&K (heckler&koch) bırakacaktır.
çin ak47leri gerçek ak47ler ile karşılaştırılamaz. kuzey ırak ve doğu bölgesinde görülen keleşleri görüp ak47 adına konuşmak cahillikten başka bir şey değildir. tsknın kullandığı g3ler iyi bir ak47 ile karşılaştırılamaz. keleşle koşarak bile ateş edebilirsiniz. ama g3le böyle bir şansınız olamaz. zaten birini tüm dünya tercih eder diğerini ise sadece türkler ve çeçenler. fark ortada.
ak-47 100.000.000 adetten fazla üretilmiş her yönüyle dünya tarihine çok derin iz bırakmış bir silahtır. çok ucuz çok kalitelidir bozabilmek için artık tam anlamıyla hem mal hemde büyücü olmanız gerekir. g3 e oranla daha az teper daha yüksek isabet şansı vardır genel olarak çok kalitelidir 1948 yapımı bir ak-47 alın amerikan özel timlerinin kullandığı karma silahlarla çatışmada deneyin amerikan silahları 65 sene sonrasının teknoloji ve üstün kabiliyetlerine rağmen ak-47 den pek az bir skorla önde olacaklardır.
g3 100 yaşındaki bir ağacı bile oratadan ikiye yarabilir, keleşle üzerine seri ateş açılmış biri kalkıp koşmaya başlayabilir.(tecrübeyle sabit) keleş çok öldürücü noktalara gelmediği sürece hayati risk taşımaz, 5.56 çapı olan bir silahtan fazlası beklenemez, çoğu zaman kafatasını dahi parçalayamayan bir mekanizması vardır, mesafeye göre değişir ayrıca. ancak g3 ile 400 metreden hedefi vurun ki bu çok zordur, keskin nişancılar dahi zor becerir, hedefi paramparça eder.
G3 ün vurduğu yer iflah olmaz bir daha. Ak47 ona nazaran daha hafiftir. Ama ak47 daha kullanışlıdır. G3 modernize edilse dünyanın en iyi piyade tüfeğidir. Zaten önceden 1. Seçilmişliği vardır.
ikisi de arazideki çatışmalarda bir boka yaramaz. özellikle g3 çok daha hantal bir silah olduğundan çok etkisizdir. zifiri karanlıkta mermilerin nereden geldiğini göremezsiniz, karşı tarafta patlayan silahların namlu ucundan düşmanın yerini kestirebilirsiniz ve bunu tek tek atış yapabileceğiniz g3 ile yapamazsınız. çünkü her atışta silah teptiği için tekrar nişan almanız gerekir ve çatışma şartlarında kafayı çıkarmak bile mümkün değilken 20'lik bir şarjörü g3 ile tek tek nişan alarak bitiremezsiniz. bu silahlar tamamen düşmanın dikkatini dağıtmaya yarar, asıl önemli olan bixi ve mg3'lerdir. bunlar çalışmazsa işte o zaman boku yediniz.
bir askere 3 keleş mermisi isabet ederse ölür, gördüm. bir askerin çenesine 1 keleş mermisi girerse o mermi aşağı doğru süzülerek boyunda kalır, 6 yıldır da orada duruyor olabilir, belki de ölene kadar da duracaktır bunu da gördüm. g3 ile vurulup yaralanan ancak sonunda ölenler de gördüm, yırtanlar da. yani o silah öldürür bu öldürmez hikayedir asıl mesele öldürmeyen allah öldürmüyor meselesidir.
siz siz olun bixi ve mg3 kullanan askerleri iyi besleyin onları öpün sevin okşayın, hatta 60'lık havancıları bile sevin ama g3'lüler gece zifiri karanlıkta genellikle bir hiçtirler onlara söyleyin çay getirsinler.
ikisini de kullanmış biri olarak söyleyebilirim ki g3 gerçekten ağırdır, bakım olayı sıkıntılıdır, sorunlu bir silahtır ancak, g3'ün oldukça fazla aksesuarı vardır. bunlar: dürbün, termal kamera, bomba atar, roket atar, seyyar dipçik vs. bu sebeplerle g3'ü bir el bombası, bir tank savar, bir keskin nişancı tüfeği bir piyade tüfeği, bir komando tüfeği olarak kullanabilirsiniz. ama tabi ki bu kadar ekipmanı bir kişinin taşıması da oldukça zordur.
ak47 nam-ı diğer kalaşnikof ise hafif ve daha az bakım isteyen bir silah olmasına rağmen, seri atışlarda sorunludur. zaten tahrip gücü azdır ve atışta namlusunun şaha kalkması problemi vardır. g3 ise sadece geri teper. bu sebeple g3 ak47 den daha isabetli atışlar yapabilir. kalesnikof mermiyi atar evet ama bir süre sonra istediğiniz yere gitmez mermi. oysa iyi sıfırlanmış bir g3 savaş boyunca sıfırlanmaya gerek duymayabilir.
ancak her iki silah da seri atışlarda sıkıntı yaşatırlar. g3'ün takılma problemine karşılık ak47 de mermi dağılması problemi yaşanır.
bakımlı bir g3 tek tek atışlarda her zaman ak47 den daha üstündür.
etkili menzillerine gelince 300 ve ya 400 metre olması çok önemli değildir. zira 25 metre atışlarında hedefi tutturamayanlar vardır.
g3 askerin acemilikte olmazsa olmazıdır. çünkü; ağırdır, asker zora alışsın diye. tutukluk yapar, asker en kötü koşula karşı tetikte olsun diye. güçlüdür, türk ordusu güçlü görünsün diye. her askerden geleni dinleyin: g3 abi derler.
bence iki silah da ömürlerini doldurmuşlardır. zira benim askerdeki g3 üm 74 modeldi. kalaşnikof'um 80 modeldi.
devletin silah satın alması kadar saçma bir mantık yoktur. çünkü; sen savaşta üstün gelebilmek için silah satın alıyosun almanlardan veya ruslardan ama onlar sana sattıktan sonra kazandıkları parayla daha üstün bir silah yapıyorlar. bu aynı cep telefonu gibi birşey. en iyisini 3000 liraya alırsın. 3 ay sonra daha üst versiyonu çıkar. devlet'in yapması gereken iyi bir araştırma geliştirme kurup kendi silahını yapmak, hatta daha iyisi başka ülkelere satmaktır.
burada tartıştığımız nokta şudur ki; almanlar mı daha iyi silah yapıyorlar ruslar mı? ikisi de yapmışlar silahlarını satmışlar bizlere. birisi birinden daha fazla para kazanmış ama ikisi de para kazanmış, çekilmişler köşelerine bizleri izliyorlar. gülüyorlar. biz de burada almanlarla rusların yaptığı silahları tartışıyoruz. şu an dünyada ak47 de g3 de prestij sahibi. bizim kırıkkale?
ayrıca silah diyorsanız alın size silah: magpul masada. ha bu da amerikan silahı. bunu mu alalım hayır. bundan daha iyisini yapalım.
edit: almanlar mı verdi eksiyi ruslar mı söyleyin kim verdi?
iki silahı da farklı zamanlarda elime almış biri olarak diyebilirim ki g3 çok hantal ve modern savaş taktiklerine cevap vermekten aciz bir silahtır. ak-47 ise ona nazaran çok daha kıvrak ve üstelik dayanaklıdır. meskun mahal muharebeleri için g3 fazla uzun ve ağır bir silahtır. şarjörü az mermi alır üstelik bi yağmur bi çamur oldu çatışmanın ortasında pert olma ihtimaliniz çok yüksektir. ha ordunun hali hazırda güzel bir silah projesi var adı mehmetçik ne oldu bilmiyorum lakin son durum.
