bazı zamanlarda kişinin hayat yolundaki bütün umutlari paramparca olur. tadsiz tutsuz ufunetle gecirdiği günlerin birinde kendini duygusal ve manevi olarak kötürüm hisseder. yüzünden düsen bes parca olur. hatta öyle bir haldedir ki artik sahte gülümsemelere tenenzül bile etmez.
fakat günlerden bir gün, her zaman ki gibi kelek bir günün sononda, biraz da bütün geleceğin, kapana kistirilmisliğin verdiği hissiyatla yataga uzanir ve akabinde adi gibi bildiği hatta emin oldugu huzursuz bir uykuya dalar.
artik uyku remleri birbirini takip eder ve kacinci remde oldugunu bilmediğim bir safhada uykuya dalar. bilinc altinda ucu bucaği olmayan ipsiz sapsiz ama güzel seylerinin harman oldugu cok güzel bir rüya görür.
simdi rüyalarin ayrintilarini yazmayacağim. cünkü herkesin rüasi kendinedir. bildiğiniz gibi güzel rüyalar hatirlanmaz.
sadece güzel bir rüyadir. herneyse konuyu dagitmayayim.
elbette güzel rüyalar biter. kişi gözlerini actiği vakit suratinda bir gülümseme ile uyanir. içine sanki ılık ılık bir şeyler dogar içgüdüsel olarak bir sükür duasi eder.
bütün gün o rüyadan aldiği hazzi duyarak o rüyayi düsünür. suratinda mesut oldugu farkedilir ve gözlerinin içi güldüğü belli olur.
daha dün gece yatarken içinde olan kıstırılmıslık hissiyati evveliyatta kalmiştir bile. durup durup aynaya nedensiz bir şekilde gülümseyerek bakar.
bu hissiyat taki kendisinin kıstırılmıslık hissiyati ortaya cıkana kadar sürer durur.