israil'in kendisine getirdiği ülkeye giriş yasağı kararının diktatör yönetimlerin kendisine karşı attığı benzer adımları aratmadığını söylemiş nobel ödüllü alman yazar.
israil'in iran çığırtkanlığına çok güzel bir şiirle cevap vermiş nobel ödüllü cesur alman yazar. cevap verdiği şiirin özgün adı: "Was gesagt werden muss"'dir türkçeye ise "söylenmesi gerek şey" adıyla tercüme edilmiştir.
Nobel ödüllü Alman romancı ve düşünür. 2012 yılının Nisan ayında Almanya'nın Süddeutsche Zeitung, ABD'nin New York Times ve italya'nın La Repubblica gazetelerinde yayınlattığı bir şiiriyle, israil'le iran arasındaki diplomatik restleşmede , tarafını israil'den yana koymadı. Şiirin olay yaratan bölümü:
Neden bu yaşıma kadar
Bekledim
Son mürekkebimle bunları
söylemek için:
Nükleer güç israil, zaten
kırılgan olan dünya barışını
tehdit ediyor.
Çünkü yarın çok geç
olacağından bunun
söylenmesi gerekiyor;
Çünkü, biz zaten yeterince
suçlu bir geçmişe sahip
Almanlar olarak
Öngörülebilecek bir suçun
taşeronlarına dönüşebiliriz.
itiraf ediyorum: Artık sessiz
kalmayacağım.
die blechtrommel isimli sert bir nasyonalizm eleştirisi barındıran kitabın yazarı. filme de uyarlanmıştı, üstelik cannes'dan ödül aldı diye hatırlıyorum.
gunter grass türkiye'yle yakın ilişkileri olan bir yazar aynı zamanda. yaşar kemal'in bir nevi kankası olarak başta kürt sorunu olmak üzere birçok konuda inisiyatif almış önemli bir şahsiyet.
işin trajik yanı grass'ın geçen yıl gençliğinde nasyonalizm yanlısı bir örgütte çalıştığını itiraf etmesiydi. cesur bir açıklama olarak kabul edilebilir bu. bir insanın ve bir toplumun nereden nereye geldiğini anlamak açısından da önemli bir deneyim sayılabilir.
13 nisan 2015'te hayatını kaybetmiştir.(d: 16 ekim 1927)
"Tarihin unutulmaz yüzlerini resmettiği, şen kara öyküleri için" 1999 yılında Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış Roman yazarı, Şair, Oyun yazarı.
şu ana kadar nobel almış dört alman yazar içinde en beğendiğimdi. nazi olaylarına böll gibi ''45 milyon insanı niye öldürdük'' tarzı göstermelik ve samimiyetsiz dangozluklar yerine daha anlayışlı bir bakış açısı hakimdir. hatta ''yengeç yürüyüşü'' kitabında müttefiklerin de o kadar masum olmadığını dile getirir. nitekim gençliğinde gönüllü führercilerdendir. yalnız, kitaplarının yeni basımı yapılmıyor, ölümü üzerine belki birileri sesimizi duyar da genç dimağlar faydalanır.