--spoiler--
.yediğiniz en iyi yemeği, seyrettiğiniz en iyi maçı düşünün. eğer bunlar hiç bitmeyip hala sürselerdi şu anda en iyi değil en sıkıcı olacaklardı. hayat da böyle işte. eğer bir noktada bitmezse insanı canından bezdirebilir.iyi ki ölüm var da hayatta herşeyi yerli yerine koyuyor. nasıl diyorlar : '' yaşasın ölüm ! ''
--spoiler--
+sen aslanlara inanmayıyorum deyip bi aslanın kafesine girersen aslan senin ecdadını bızıklar
-bızıklar valla...
az önce tekrar izlediğim şaheserdir. ayrıca haluk bilginerin özgü namala seviyorum de dediği sahnelerin polis filmindeki sahneyle tamamen aynı olması on numaradır vesselam.
başlarda onur ünlü'nün en kötü filmi diye düşünmeye başlasanız da sonra paçayı kurtarma payesini verebileceğiniz bir film.
filmin senaryosunda onur ünlü seyirciyle dolaysız olarak konuştuğu süreyi uzun tutmuş. seyirciye direkt hitap eden biraz didaktik kaygılı bir kaç bölüm var. onur ünlü'nün film müziklerini en kötü kullandığı filmi bence. ayrıca biraz da zaman algısıyla oynayan filmlerden.
--spoiler--
haluk bilginer ve özgü namal'ın polis filmindeki sahnelerini tekrarlamaları farklı olmuş. ayrıca bu cahide'nin ölümününün planlandığı inşaat da acı aşk filminde resim sergisinin açıldığı yer.
--spoiler--
absürd komedi olarak nitelendirebileceğimiz bu film için, onur ünlünün fırınından çıktığını hemen anlayabiliriz. oyunculukları değerlendirmeyi bile lüzumsuzluk sayarım. bir film için fikir beyan edinmek için sözlüğü takip eden ben gibi kişiler için diyeceğim şudur ki; muhakkak izlemelisiniz.
fantezi-komedi türünde son yıllarda çekilen ender filmlerden biridir. onur ünlü, şubat, leyla ile mecnun, sen aydınlatırsın geceyi gibi fantastik olayların yer aldığı filmlerin de hafiften sinyalini vermiştir. film içerisinde ismail abi olarak bildiğimiz serkan keskin'i pembe converse ile görmek de yüzlerde tebessüm yaratır. yıllar evvelinden ismail abi sinyalleri.
"yapılan saçmalık seyirci sayısı ile doğru orantılıdır" mottosu ile yapılan 2008 yapımı "Güneşin Oğlu" bir Onur Ünlü filmidir. bugüne dek izlemediyseniz, izlemeyin. Böyle özel filmler bana kalsın... Özellikle de diğer bir Onur Ünlü filmi olan 2006 yapımı Polis filmine son sahnesi ile selam çakmasına ayrıca hayran olur bu ruh, yüzde tebessüm kalır Zeki Müren şarkısı eşliğinde. Güzel andır.
ne marliyn monroe ne tarık akan. ne david lynch ne de simon adebisi.
aktörler, hikayeler ve yönetmenler. varolun eşlik ettiğiniz için bana. hepiniz çok güzellersiniz, hepiniz bambaşkasınız.
hani bazı kitaplar vardır bazılarının hayatlarını değiştiren. Yada ne bileyim bazı anlar bazı mucizeler falan. Elbette ki bir dokunuşta hayatım değişmeyecek kadar paslı. ancak şöyle söyleyebilirim. bozulan denizaltında havasızlıktan öleceğinin kesinleştiği an yaktığın bir sigara. hayır olmadı; bu film tam bana göre yapılmış. 3 gün önce değil, şimdi izleyeyim diye.
--spoiler--
Kendinizi bi odaya kitleyip dört duvar arasına hapsolabilirsiniz yada bi koruma ordusu beslersiniz,etten bir duvarın arkasına hapsolursunuz.Ama hem özgür olayım, hemde duvarın içindeki gibi güvende olayım diyorsanız size önerebileceğim bir tek hapishane var; kendiniz.
insan korkuya kapıldığında ilkin kendine kaçarmış ve bir süre sonra kendine yepyeni bir alem yaratır orada yaşamaya başlarmış. Fakat; insan çabuk sıkılan bir hayvandır. Zamanla yalnızlıktan bunalmaya başlar ve gömüldüğü kendisinde yeni yeni insanlar yaratır. Sonra onlarla dertleşmeye, giderek didişmeye ve en sonunda da çatışmaya başlar. Peki o zaman ne yapar? Dışarı kaçar ama artık başka bir insan olarak
haluk bilginer'in ülkü tamer'den konuşma şiirini okurken koparttığı film. harbi daha iyi bir yönetmen elinde ele alınsa konusu itibariyle ve oyuncular açısından aşırı kaliteli bir yapım ortaya çıkabilirdi.