Yozgat'ta ikamet eden bu amcamızın haberlerini görmüş, duymuşsunuzdur. Bilen bilir; bilmeyenler için kısa bir özet geçeyim: eşi ve çocukları engelli olan ve herhangi bir sağlık sigortası bulunmayan hacıbey akay, şu yaşında her gün 20 km yürüyüp otoyola atılan türlü şişeleri toplayarak geçimini sağlıyor.
bu konuyla ilgili bir kampanya başlatılmış. güzel de bir kampanya... ''bu tip kampanyalardan bir yol olmaz'' demek yerine, kampanyanın gerekli imza sayısına ulaşması ve en azından yozgat beledeyesi'nin konuyu gündeme taşıması için bir dakikanızı ayırarak imza atabilirsiniz. bu arada, yozgat belediyesi'nin başka ne gibi bir gündemi olabilir lan? neyse... haydi, bir el atın da göreyim sizi...
ilgili kişinin çok yüksek ihtimalle(?) akp'ye oy vermiş olması şüphesi nedeni ile, çok yüksel ihtimalle(!) geri zekalı bir insan tarafından baltalanmaya çalışılmış kampanya.
başarılı olunmuş mu peki? bu biraz da size bağlı...
Anlamadığım bir şey var. Bu amcanın iki çocuğu var, ikisi de sürekli ilaç kullanması gereken bireyler değil çünkü sürekli engellilik söz konusu. 1590 lira maaşı var ve devlet bu amcaya aylık 100 liraya ev sahibi olma fırsatı vermiş. Çocuk okutmayan, sürekli bir masrafı olmayan birisi için ayda 1490 fena bir para değil. Aylık geliri 1600 lira olan, 100 lira ile ev sahibi olacak amcadan ziyade, aldığı 400 lira yaşlılık maaşıyla perişan halde yaşayan, emeklilik maaşı bulunmayan düşkün durumdaki yaşlılar için böyle bir kampanya açmak, daha mantıklı değil mi?
devlet yoksullara yardım etmediği, yoksulluğu ortadan kaldırdığı zaman devlet olur.
yoksullara yardım eden devlet anca göz boyar, nutuk çeker ve soğuk bakışlarıyla gücünün zirvesinde oturur. ve halk da tüm bu "devletçilik" oyununa kanar ve düşünür ki "bakın işte devletimiz nasıld a yoksulların yanında bakın işte nasıl da onlara yardım elini uzatıyor" bu en düşük seviyedeki algının ürünüdür, hiçbir zaman gerçeğin yakınına dahi yaklaşamayacak bir bakışın ürünüdür. bu gibi yaklaşımları yönetmek de bunlar üzerinden devletin ya da hükümetin gücüne güç katması da işten bile değildir.
ne zaman ki insanlar "yahu devlet baba sen neden ağzımıza bir kaşık bal çalıp geçiyorsun? bu mudur senin sosyal adaletin?" dediği zaman bir şeyler değişecektir. bu sorgulamanın da sağı solu muhafazakarı liberali yoktur, bu sorgulama tüm insanların ortak noktada birleştiği "eşit, sağlıklı, huzurlu" yaşam hakkının ifadesidir. bir gün sağcısı da solcusu da bir olup "bi dakka birader senin yaptığın bu saçmalık yeter artık" derse (ki hiç zannetmiyorum) işte o zaman değişim gerçekleşir.
şimdilik kendi çapımızda elimizden ne geliyorsa yapmaya devam işte.
burda yardıma muhtaç birisi için başlık açılmış yardım edilmesi isteniyor sığırın teki işi akp'ye bağlamış. Ulan dingil nereden biliyosun adamın oyunu nereye verdiğini. Klasik chp kafası. birine yardım edelim dedin mi tüyleri diken diken oluyor amk laikleri.
insan olm bu insan. yardıma muhtaç insan. at ağızlı sikik laik. aha böyle adamlar yüzünden sinirlerim alt üst oluyor. sevin, g.tüne kına yak şimdi g.t veren.
sizde yardım edin lan. ne oldum değil ne olacağım diyeceksiniz bu dünyada kimsenin garantisi yok.
Ülkenin kaynakları o kadar çok ki. bir tarafta çerez parası dahi olmayan makam araçları, bir tarafta toplu taşıma araçlarında mağdur olan insanlar, bir taraftan da yola vereceği parayla geçimimi nasıl sağlayabilirim diye düşünen insanlar var bu ülkede.