hızlı okuma tekniği ile okunursa başarılır fakat keyif alınmaz. göz yorar, beyin yorar. bir süre sonra okuduklarınızı hatırlamaz ya da anlamaz olursunuz. her şeyin bir ölÇüsü var.
kitabın akıcılığıyla doğru orantılı olarak gerçekleştirilebilinecek eylemdir.
Şahsen bütün okudum kitapları bir ya da iki günde bitirmek için gayet gösteririm. Araya zaman girdiğinde kitaptan soğuyup olayları unutuyorum sonra okuyasım gelmiyor ve bir kenara atıyorum. Bir ay sonra aklıma geliyor ama ne fayda sar baştan al herşeyi.
Eğerki bir günde kitap bitirmek istiyorsanız aylaklığın dibine vurmanız gerekiyor.
Günümüz ergen kesimin tam olarak yaptığı iştir. Sosyal paylaşım ortamında beğeni toplamak adına aldıkları kitaplardaki etkili sözcükleri paylaşırlar. Bir kitabı bitirmek 1 saatlerini almaz.
3 ya da 4 günde 1 kitap bitiren bir adam olarak.bana göre sürekli yapılması imkansızdır.mesela şu an 30, 50 inci sayfasına geldiğim başlayıp bitiremediğim en az 8 9 kitap vardır.mesele kitabın akıcı olmasıyla ilgili.sizi ne kadar içine çekebiliyor anlattığı dünyayı ne kadar yansıtabiliyor.tüm bunları yapabiliyorsada anlattığı dünya sizin ne kadar dikkatinizi, ilginizi çekiyor.her zaman söylerim her insanda kitap kurdu olabilecek bir kapasite vardır.mesele ona doğru kitapları vermek.onu doğru dünyaya sokmak hayal gücünü ilgilendiği alanlara yönlendirmektir.
siz bilim kurgu ile ilgilenen bir gence sıkıcı bir tanzimat dönemi aşk romanı verirseniz.romanı 10 ya da 20 inci sayfasında yarıda bırakıp.bilmem kaçıncı sezonuna geldiği bilim kurgu dizisinin.eski bir bölümünü izlemeye gidecektir.
doğru romanı eline verdiğinizde ise kitaplar hakkında fikirlerini değiştirecektir.kısaca asıl mesele size en uygun olan
kitabı bulabilmektir.yoksa okuduğunuz her kitap sizin için ezberlenmesi gereken sıkıcı bir ders kitabından farksızdır.
tavsiye edilmez. bi ara 2 günde bir kitap okuduğum bi dönem oldu.
konuşmam değişti.
efendimli falan konuşur oldum, nazik kibar bi insana dönüştüm.
sonra farkettim ki söylediğim şeyler bana ait değil .okuduğum yazarların düşüncelerinin propagandasını yapar oldum. bi de yazarın düşüncelerinin üzerinde düşünmeden, benimsediğimin farkına vardım.
bu yüzden artık haftada max. bi kitap okuyorum.
içerik üzerine daha çok kafa yormak ve sırf okumuş olmak için okumamak olayının , gerekliliğini kavradım diyebilirim.
kitap okumada, kişinin kendisinin de fikir yürütebilmesi, sentez yapabilmesi amacı taşınıyorsa ,az okuyup öz okumanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.
hiçbir zaman yapmadığım yapmak istemediğimdir. isteyerek severek merak ederek aldığım bir kitabı 1 günde bitirirsem tadı damağımda kalır canım sıkılır.
yavaş yavaş sindirerek okumak lazım.
(bkz: uzman önerisi)
defahatle tarafımdan yapılmış olan eylemdir. kitabın içinde ne yazdığı önemlidir bu hususta. En son Tarık Buğranın küçük ağa sı böyle bitmişti zannedersem 17 saatimi ayırmıştım. pişman değilim.
Kitap okumayı sevenlerin, kitap okumaya kendilerini kaptıranların yaptığı şeydir. Yaklaşık iki-üç saat alır, bir işiniz varsa onu ertelemek için bu 5-6 saate kadar çıkabilir.
ayrintilari hemen fark edebilen, kucuk seylere deger veren insanlarca daha cok yapilir. belki de bu insanlar bu sekilde kitap okuduklari icin boyledir.
bu kafanın enerjisi, bu derenin suyu nereden geliyor diye hayatı sorgulatır adama. okunulan kitapların türü ve kalınlığı kriterine göre de anlaşılabilecek durum. sıkıyorsa 600 sayfalık rus edebiyatı yapıtlarını bir günde okumayı denesin bakalım. bir de zaman kriteri var, o kadar zamanı bu dünya düzeninde kim bulabilmiş anlamak mümkün değil.
