günün tek şiirlik özeti

entry399 galeri1
    248.
  1. ilhan berk - otağ

    sevgilim, işte eylül
    ve işte senin usul usul seğiren yüzün.

    zaman ki sonsuzdur
    bitmemiş şiirler gibidir.

    bazı hüzünleri
    bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir.

    biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık
    (isteğin bulanık kıyısında)

    bundan değil midir bizim aşkımızda
    sürekli bir akşam hüznü vardır.
    0 ...
  2. 247.
  3. sen mi varsın sanki yağmur damlalarında
    ne diye ıslanıyorum sevgilim buralarda
    0 ...
  4. 246.
  5. yumdum gözlerimi:
    karanlıkta sen varsın,
    karanlıkta sırtüstü yatıyorsun,
    karanlıkta bir altın üçgendir alnın ve bileklerin.

    yumulu gözkapaklarımın içindesin sevdiceğim,
    yumulu gözkapaklarımın içinde şarkılar.
    şimdi her şey orada seninle başlıyor.
    şimdi orada hiçbir şey yok senden önceme ait
    ve sana ait olmayan...
    *
    0 ...
  6. 245.
  7. Nazım Hikmet - Büyük insanlık

    Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
    trende üçüncü mevki
    şosede yayan
    büyük insanlık.

    Büyük insanlık sekizinde işe gider
    yirmisinde evlenir
    kırkında ölür
    büyük insanlık.

    Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
    pirinç de öyle
    şeker de öyle
    kumaş da öyle
    kitap da öyle
    büyük insanlıktan başka herkese yeter.

    Büyük insanlığın toprağında gölge yok
    sokağında fener
    penceresinde cam
    ama umudu var büyük insanlığın
    umutsuz yaşanmıyor.
    0 ...
  8. 244.
  9. ah benim sevdasında bencil,
    yüreğinde sağlam sevdiğim.
    aklıma gelişini seveyim.
    ne güzelde darma duman ediyorsun beni.

    (bkz: nazım hikmet ran)
    2 ...
  10. 243.
  11. 242.
  12. evet evet
    doğrusu bilmiyorum
    dalıp dalıp gidiyorum böyle
    dalıp dalıp gidiyorum ve dalgınlığımda bir kent
    bir duvar, birde sen,duruşunda güz özellikleri
    dostlar,bütün dostlar içeride.
    bir kentmi,bir yüzmü,binlerce yüzmü,bir kentmi
    beyazmı,dahamı beyaz,okadar çokmu beyaz
    bütün bunları kendime bir adres gibi sorup
    hüznüme,kalbime,soğuğuma
    gelecekten arta kalan bir mutluyum
    ben gelecekten korka korka dönen bir mutluyum
    dünyanın bu küçük sesini işit
    bak,bir dalı,bir örtüyü,bir denizi tutan ellerime
    nanelerden,ıtırlardan,ıhlamurdan gelen
    anlayamadığım sevgililik
    var ya
    yani uzaktan yüzünü bile seçemediğin birinin
    adı en sevdiğin şairin adıyken
    soruyorsun birde
    gülüyorsun,gül ya,neden gülmeyeceksin
    ağlayacaksan ağla işte
    bir gülüp bir ağlayacakken böyle sen
    soyulmuş bir dilim ayva yetişiyor gözlerime
    kaynamış suda pembeleşirken
    kederlerde bütün yüzler birleşir
    ve unutma gereklidir
    bir başka bakışında da gökyüzleri vardır,düz
    kuş sürüleri vardır eğri
    bir sana bir ayak bileklerine bakanların dünyasıda vardır ki
    ister kıyıları çekine çekine döven sulara benzet
    ister ağır ağır yanan yaprak kümelerine
    anlıyor musun
    anlıyorsun elbette
    ne yaparsan yap yürürlüktedir yetinmezlik.
    maviyi soruyordun,gözlerimden yüzüme yayılan maviyi mi
    bir renk değildir mavi huydur bende
    ve benim yetinmezliğimdir
    ve herkesin yetinmezliğidir belki
    denecektir ki bir süre
    ve denecektir
    bir akşam üstünü düşünmek bir akşam üstünü düşünmekten
    başka nedir ki
    gelecekten utanarak dönen bir sevinçliğim
    ya sizler
    ey sırasını beklemeden gelen akşam üstleri.

    edip cansever- günlerden
    1 ...
  13. 241.
  14. Tozludur saçlarim, saçlarimdan
    devrilmis saraylarin dumanlari savrulur
    yüzüm yaniktir
    yüregime bir karanfil sokuludur
    ve partizanca darbelerin dünyaya ilen savki
    benim gögsüme gögsüme vurup durur.
    Ben dünyaya dogru yürümekle meshurum
    bahar da sürgülenir içime katranlar da
    hem kosarak yarattigim sevgiler vardir
    hem körlenmis sevgilerin acisiyla kostururum.
    Beni sular
    kocaman taslari parçalayarak hatirliyor daglarda
    ve beni hatirlatiyor çeltik tarlalarinda ayni sular
    umutlu sakinlikleri
    lohusaliklariyla.

    Ben dünyaya dogru yürümekle meshurum
    kökten dallara yürüyen sular gibi
    yürürüm kömür ocaklarina, çapalanan tütüne
    yürürüm hüzün ve agrilar çarelenir
    daglarin esmer ve yaban telasindan kurtula diye
    torna tezgahlarinda demir.

    Yürürüm çünkü ölümdür yürünülmeyen
    yürürüm yürüyüsümdür yeryüzünün halleri
    kanla dolar pazulari tarladakinin
    hizar gürültüsü içinde türkülenir bir öteki
    gökleri gögsümden asirtarak yürürüm
    yagli kasketimin kiyisinda nar çiçekleri.

    Ayni adam Ekim günlerinden beri gümbür gümbür gelirim
    teneke damlarin üstüne safi sinirden dogan günes
    portakallar firlatarak parliyor benim adimlarimla
    anladim neden yorgunluk
    gülümserlik getiriyor insana
    hayatin bana basat
    bana avrat olusunu ögrendim
    isçiler bunu kursunlanarak ögrendi
    on besinde bir arkadas
    inancini savunurken yargica
    anladi bulana durula akmakta olan seyi.

    Yürüyorum
    azarlaniyorum fiskiran basaklarla
    iki bomba gibi tasiyorum koltugumdaki bir çift somunu
    hurdahas bir sanciyla geçiyorum badem çiçekleri altindan
    gözlerim nemli degil.
    gözlerim namlu.
    0 ...
  15. 240.
  16. 239.
  17. off off dedirtten bir ızdırabın,
    her gece odamda beliren serabın
    gün gelip de verilecek hesabın,
    canı cehenneme böyle hayatın..
    0 ...
  18. 238.
  19. bir yar var benden uzakta.
    gönül bu düşer tuzaklara.
    ölüm mü çare söylesene.
    derman olur mu bu kahpe kucaklara?
    0 ...
  20. 237.
  21. peki sen kimsin dediler bana,
    dedim üçüncü tekil kişilik.
    peki dostluk var mı dünyada?
    dedim dünya iki kişilik.
    çocuktuk, çoktuk oysa
    çok üzgünüm şimdilik...
    0 ...
  22. 236.
  23. bir şiir bile değildir belki ama bir şiirin, özetlemek anlamında müthiş duran bir kısmı:

    "gidenler, nerde kaldılar;
    özledim gülüşlerini...
    bir kenti güzelleştiren,
    yalnız onlardı sanki..."
    1 ...
  24. 235.
  25. umudum umut olmuş
    umutsuzca umutlanmışım
    umuda...
    1 ...
  26. 234.
  27. çaylak oldum yine gözlerim yolda
    çıktım balkona yaktım bi sigara
    gözlerim uzaklara daldı çok uzaklara
    ağlamak geldi içimden kendimi tuttum
    sövmek geldi birden, ana avrat sövdüm

    uye olmadan linkleri goremeyen
    0 ...
  28. 233.
  29. ...
    yineliyorum yar
    yeniliyorum
    galip sandığım yerlerimden
    yeniliyorum yar
    yenildikçe
    yenileniyor aramızdaki duvar..

    yılmaz erdoğan
    0 ...
  30. 232.
  31. Gidersin; yağmurlarda kırık kalır mızrabım.
    Gidersin; ardından dilsiz bir ihanet gider.
    Gidersin, her şey gider.
    Gidersin, kalbimde bir tabur ayaklanır,
    ilgilenmez ordular, hükümetler;

    Gidersin; işte rezil bir an;dır bu;
    yazdıkça silinen sözcükler gibidir hayat.
    Gidersin; bir hazin dramdır bu!

    Kanmadım aynalara sana kandığım kadar,
    içimde bir boşluk sana yandığım kadar;
    0 ...
  32. 231.
  33. 230.
  34. 229.
  35. bu kuklaların kukla olmadığı besbelli
    ne söyledilerse tıpıtıpına gerçek besbelli
    altın saçlarını yana atışı yok mu lilinin
    lilinin yağdan kıl çekercesine inanışı
    lilinin yağdan kıl çekercesine yaşayışı yok mu
    kuklalar titremesin ne yapsın
    adam konuşmasını bilmezse ne yapsın
    kuklaların kukla olmadığı besbelli
    lilinin çekip gideceği besbelli
    lilinin dönüp geleceği besbelli

    ekmek ha bakkalın olmuş ha cabaret de paris'nin
    sen herhangi bir ekmek yiyeceksin işte lili
    ekmek ne kadar allahınsa lili de o kadar allahın lili
    yüzün ruhun kadar aydınlık ya lili
    gönlün soğuk sular güzel aynalar gibi ya lili
    anladın ya kutunun içinden çıkan mendil
    olamaz üsküdardan geçeriken bulduğun mendil

    -bizi bırakıp nereye gidiyorsun lili
    demek bizi bırakıp gidiyorsun lili
    sen daima güzeller güzelini bulursun lili
    sen istesen de taş yürekli olamazsın
    sen daima güzeller güzeli olursun lili
    demek gideceksin arkana dönüp bakmayacaksın
    hangi kuş hangi şafakta ölecek görmeyeceksin
    öyleyse al bu kürkü bu veda kürkünü lili
    tüyleri şiirler olan bu mahcup kürkü
    sen daima sultanlar sultanı olursun lili
    demek sen gidiyorsun lili
    bizi öpmeden mi gideceksin lili

    lilinin güneşin altında duruşu yok mu
    perdeleri sıyırıp çirkin adamı burnundan yakalayışı yok mu
    eline bavulunu alışı yollara koyuluşu yok mu
    çirkin adamın güzel adam oluşu yok mu
    yaklaşıp onu saçlarından yakalayışı
    uzaklaşıp yollarda yol oluşu yok mu
    lilinin bir tavşan gibi koşuşu
    keklik gibi dönüp bakışı ve yıldırım gibi koşuşu yok mu
    adam da tam o zaman kapıdan çıkmaz mı dışarı
    lilinin adamın boynuna çocukça ve çılgınca atılışı yok mu

    ben konuşmasını bilmem lili

    (bkz: sezai karakoç)
    1 ...
  36. 228.
  37. bugün 6 kasım
    8 yıl olmuş
    zaman ne çabuk geçiyor
    eski sevgililer nerde şimdi
    nerde o gençliğimiz
    nerde bu devlet
    nerde bu insanlar
    o zaman gerekir bize demek
    6 tane de atılır mı be
    ohaaa fenerbahçe *

    (bkz: bir boka benzemeyen minimal şiir)
    *
    2 ...
  38. 227.
  39. Kalsaydın,

    Ardına dönseydin son bir defa,

    Razıydım.

    Eğer,

    Eğer kalsaydın.

    Kalıp ellerimi bir daha tutsaydın,

    Yani,

    Yani kalsaydın,

    Bir kez daha gözlerime baksaydın,

    Razıydım.

    Hani dursaydın.

    Hani adımlarında bir tereddüt bulsaydım

    Razıydım...
    0 ...
  40. 226.
  41. durdu zaman, durdu dünya...
    girdi içeri kapıdan...
    1 ...
  42. 225.
  43. "oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
    bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
    seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
    yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
    memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
    sonrası iyilik güzellik"...***
    0 ...
  44. 224.
  45. yıkılıptır şu cihan sanma ki bizde düzele
    devleti çerh-i deni verdi kamu mübtezele
    şimdi ebvab-ı saadet'te gezen hep hezele
    işimiz kaldı heman merhamet-i lem-yezele'e

    meali:

    (cihan çoktandır yıkılıp gitmede; sanma ki bizde düzelir.
    alçak felek, devleti baştan başa aşağılıklar eline düşürdü.
    şimdi artık istanbul kapılarını dolaşanlar, hep ayak takımı.
    işimiz, allah'ın merhametine kaldı vesselam!...)

    iii.mustafa
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük