Genellikle yaz tatilindeyken "şu saatler bi geçsin" derken kışın bayağı bi ihtiyaç duyduğum geçmeyen saatlerdir. Harici olarak da çok heyecanlandıgımda yaşadığım durumdur. Saatler geçmek bilmez. Buna Einstein Lugatında Görelilik teorisi de diyebiliriz. Zevk aldığınız zamanlarda saatler su gibi akıp geçerken sevmediğiniz şeyleri yaptığınızda zaman geçmek bilmez.
Olmayan saattir aslında. Zamanın ağır ağır ilerliyormuş gibi gelmesi kişinin ne iş ile meşgul olduğu ile alakalıdır. Zira her saniye dakika ve saat eşit sürede geçer.
birini beklediğiniz saatlerdir. on dakika beklemişseniz on dakikasını da saate bakarak geçirmişsinizdir. sonra beklenen gelir, güzel vakit geçirilir saate bakılmaz zaman geçer, çok zaman geçer. ayrılma vakti gelince, vedalaşıp eve yürümeye başlayınca saate bakmak gelir aklınıza. bakarsınız ve şaşırırsınız ardından gülümsersiniz.
bir türlü yelkovanın kıpırdamak bilmediği saatlerdir. Özellikle işyerinde çok sıkılmışsanız çıkışı iple çekmeye başlamışsınızdır. Bu sebepten ne yapsanız kar etmez.
oruç tutan insanlar için özellikle saat 16:00'dan sonraki saatlerdir. açlığın, susuzluğun ve sigara içenler için sigarasızlığın tüm yan etkilerinin baş gösterdiği saatlerdir.