Allah rızık alanında bir bölümünüzü diğerlerinizden üstün kıldı. Üstün konumdakiler rızıklarını, buyrukları altındaki yoksullarla paylaşmıyorlar ki, herkes eşit geçim düzeyine kavuşsun. Acaba Allah'ın nimetlerini inkar mı ediyorsunuz?
nere olursak olalım ,etrafımızda devamlı bizim iyiliğimizi düşünen, bizi doğru yola çekmeye çalışan insanlar olabileceği gibi kötülüğümüzü düşünen bizi kendi battığı çukura çekmeye çalışan insanlarda olabilir
şimdi burada dikkat edilmesi gereken konu ise etrafımızdaki insanlardan hangilerinin hangi tarafta yer aldığını iyi anlamaktır .
mesela bizim iyiliğimiz düşünen bir insanın sözleri can sıkıcı ve yorucu gelebilir, bunun yanında bizi kötü yollara sevk edecek bir şeytani insanın süslü kelimeleri ve hayat tarzı bize hoş gelebilir işte burada ayırt etmede rehberimiz kur'an dır.
ayet-i kelime şöyle buyrulur:
insanlardan öylesi de vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider. Bir de kalbindekine (Sözünün özüne uyduğuna) Allah’ı şahit tutar. Hâlbuki o, düşmanlıkta en amansız olandır.
hani bir hata yaparsın da zor durumda kalırsın kendin ve başkası arasında bir tercih yapman gerekir ya iftira atıp o durumdan kurtulacaksın yada gururunu ve nefsini yenip hatayı kabulleneceksin
bu durumda iftira ve yalan yolunu seçip kendimizi, gururumuzu kurtardığımızı zannederiz ama aslında bir bataklığa batmış boğulmak üzere olan birisinden farksızızdır,
iftira peşinden yalanı getirir, yalan yine peşinden onlarca yalanı ve kötülüğü getirir, bir defa nefsimize uyup sırf kendi gururumuz için attığımız o iftira ve yalanlar bizi şeytanın karanlık yoluna sürükler ,
yüce allah kur'an da bizi şu ayet ile uyarıyor:
Ona “Allah’tan kork” denildiği zaman, gururu onu daha da günaha sürükler. Artık böylesinin hakkından cehennem gelir. O ne kötü yataktır!
Allah kim doğru yola gitmek isterse, onun kalbini teslimiyet için genişletir; kim de sapmayı dilerse, onun kalbini de adeta göğe tırmanıyormuş gibi daraltıp sıkıştırır: Allah, inanmamakta direnen kimseleri ıstıraba sürükler. En'am/125
Şu halde emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Ve seninle birlikte yürümek için sana uyanlar da (aynı yolu tutsunlar)! Asla sınırı aşmayın! Unutmayın ki O yaptığınız her şeyin farkındadır!
ey muhammed! allah'in nimet verdigi ve senin de nimetlendirdigin kimseye: -'esini birakma', allahtan sakin'- diyor, allah'in açiga vuracagi seyi içinde sakliyordun. insanlardan çekiniyordun. oysa ki allah'tan çekinmen daha uygundu. sonunda zeyd esiyle ilgisini kestiginde onu seninle evlendirdik, ki, evlatliklari esleriyle ilgilerini kestiklerinde, onlarla evlenmek konusunda mü'minlere bir sorumluluk olmadigi bilinsin...". (k. 33 ahzab 37)
"Eğer siz Allah'a şükreder ve iman ederseniz, Allah size azap edip de ne yapsın? Zira Allah şükredenlerin karşılığını her zaman veren ve her şeyi bilendir."
''Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş’a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah’tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.
Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O’dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. ''
insan, başı sıkışınca yan üstü veya oturarak ya da ayaktayken bize yalvarıp durur. sıkıntısını giderdiğimizde de sanki sıkışıp da hiç yardım istememiş gibi geçer gider. aşırılık edenlere, yaptıkları şey böylece güzel gösterilmiştir.”
"Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir."