sağlam ve derin şiirini " (bkz: sessiz arka bahçeler)" de usul usul işleyen güzel insan,antifaşist,anadolu sevdalısı, türk şiirinin bilge anatanrıçası.
...
Bir deli kuzgun gibiyim yaşlı teleğimle
Göğü siliyorum duraksamadan
Yorgunluktan değil,öyle sanıyorum
Yalnızlıktandır
Hızla dökülüyor tüyüm teleğim
Orda öyle aramızda soluyor işte
Ayrı ayrı uzakta,yan yana
Hangi yangın hangi deprem becerebilir?
Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elimi uzatsam tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
Anlasan
Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı
Düşünsem hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü
Yağmur yağar akasyalar ıslanır
Bulutlar uçuşur geceleyin
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
bilge bir şiirdir, gülten akın şiiri..bilenlerin mahcubiyetiyle,altan almasıyla,biraz da ögrenmeye meraklı cahilliği ile iç içe bir şiirdir.bitmesini hiç istemeyenlerin,sarhoş hayallerine kapı açan bir şiir.
gülten akın,sonlananın,gidenin,bitenin,yenilenin şiiri değildir aksine hep umut barındıranın yeniye kucak açanın,kavuşmaya avunanların şiiridir.onun şiirleri,toplumsal gerceklikle iç içe akan, ama asla kabalaşmayan,sloganlaşmayan,sertleşmeyen,öfkelenmeyen, hınçını ve hırsını baştan başa durulukla giydirip sunandır.
şiirini yüceltirken kadınıda,erkeğide,topragıda,yaşamıda yüceltendir.yaralanır,kırılır ama her defasında yaralarını sağarak kırıklığını onanarak çıkar gelir dizelerden..küsmeyen hep ışık sacan,bir başka ihtimal olabileceğini sunandır.
doğaya açılan bir şiir onun ki binatına binersiniz, uzak atlaslardan koparıp geldiğiniz ham meyveleri olgunlaşması için anadolu yağmuruna sunarsınız.
hüzün hep vardır dizelerinde,arka fondan yalnızlık uğultusu siner kulaklarınıza bu kalabalıklar içerisinde sıkışıp kalanın,bunalanın yalnızlığı değildir her an kaybedecekmiş gibi tutunanların korkusunu hissettiren yalnızlığın,titreşimleridir.
akan,hep akan,öztürkçeyle zenginleşen,suyuna dağları,insanları,ovaları,taşıtları,yağmurları,börtü böceği,kısaca evreni katarak akıp giden her ihtimalde okuyanın içine süzülen,oradan da çoğalarak suyuna katıp götürendir......
seni sevdim...
seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
uyandım bir sabah gibi değil, öyle değil
nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve günışığı sislerden düşsel ovalara
susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim
mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü
yitik ceren arayı arayı anasını buldu
adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek
soludum, üfledim,yaprak pırpırlandı ağustos dindi
seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi
seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar
ve onların yoğun boyunlu kadınları
düz gitmeden önce ülkeyi bir baştan bir başa
yalana yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce
köprüler ve yollar tahviller senetler hükmünde
dışa açılmadan önce içe açılmadan önce kapanmadan önce
nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz
senet senet satılmadan önce
şirketler vakıflar ocaklar kutsal kılınıp
tanrı parsellenip kapatılmadan önce
seni sevdim. artık tek mümkünüm sensin
1933'te Yozgat'ta doğdu. 1955'de ankara hukuk fakültesini bitirdi.1956'da evlendi. Avukatlık ve öğretmenlik yaptı. uzun yıllar, insan hakları derneği, halkevleri, dil derneği gibi demokratik kitle örgütlerinde kurucu, yönetici olarak çalıştı.Şimdi yalnız şiirle uğraşıyor.
Yapıtları:
Rüzgar saati(1956)
kestim kara saçlarımı(1960)
sığda(1964- türk dil kurumu şiir ödülü)
kırmızı karanfil(1971)
Maraş'ın ve ökkeş'in destanı(1972 TRT ödülü)
ağıtlar ve türküler(1976 yeditepe şiir armağanı)
Seyran destanı (1979)
seyran ( bütün şiirleri, 1982)
şiiri düzde kuşatmak( yazılar, 1983)
ilahiler(1983, şiirler)
42 gün (1986 ,anlatı)
Seyran toplu şiirler( , 1992, sedat simavi vakfı edebiyat ödülü)
sevda kalıcıdır (1991, şiirler, halil kocagöz ödülü)
sonra işte yaşlandım (1995)
sessiz arka bahçeler( 1998)