gidememiştim, telefonda git dediğinde başaramamıştım. yetti demiştin ya, yetemezdi, yetmezdi, ben seni sevmeyi yeni anlamaya başlamıştım, alışmıştım senin ruhuna yaslanmaya, sevişmek değil sevilmektin sen artık, nasıl yeterdi, ben daha dolmamıştım ki, boş bir bidon gibi nasılda yaşadığıma şimdiye kadar hayret ederken, yetemezdi elbet, sevmek anlamaktı ilk defa, anlaşmak değil yani, kendimi anlamak, ben kendimi meğerse anlamamışım hiç ki, sen anlatmaya başlamadan önce, şimdi git diyordun, ben oysa çok koşmuştum, dağları denizleri aşmış sana gelmiştim, kan ter içindeydim, ayaktaydım daha, şöyle bir soluklanmadan bile nasıl giderdim, nereye giderdim, ben benliğimi sen de bırakmış ve onu çok zaman sonra ilk defa biz yapıp almıştım, ben ellerimi uzatmıştım, sense uzanıp doğrudan kalbimi tutmuştun, ben de kalbimi sana bırakmıştım, şimdi git diyordun, kalbim ellerindeyken, nasıl giderdim, kalbim atmadan nasıl yaşardım, gidemedim işte gidemezdim, sonra çıktım karşında durdum, biliyordum sözlerin önemsizdi gözlerinin olduğu ortamda, gözlerine baktım, konuşmadan ta dibine kadar baktım, yanlıştı, olmazdı, bir göz bir dilden daha net bu kadar nasıl git diyebilirdi, ama diyordu sözlerini duymamış olan kalbimi, yakasından tutmuş sallaya sallaya git diyordu, gittim, ardıma bakamadım, kılıcını çekmiş ruhuma savurmaya hazır gözlerine bakamazdım artık, bakmadım da ve gittim, gözlerin git dedi ve ben de gittim, çünkü ben kayıtsız şartsız, kandırılmaya hazır minik masum bir çocuk gibi hep inandım onlara, hep doğruyu söyledi onlar bana ve ben de gittim..
günler ayları sırtladı götürdü ve bir gün o karanlık çöktü, olamazdı, duymak yetmiyordu, beynim algılamıyor, alan kısmını da ruhum geri kusuyordu.ah be gülüm, ah be ruhum, o en dürüst varlıklar nasıl da yalan söyleyebilmişti, nasıl da bana git diyebilmişti, ben onların sonsuza dek bir daha açılmamak üzere kapanmaya hazırlandığını bilseydim, inanır mıydım onlara, inanırda bırakır gider miydim seni, bir daha bakar mıydım onlara artık, kapatırdım gözümü, yüreğimle yüreğini görürdüm yeterdi, ah be solmuş çiçeğim,