Soğuk havalarda kapalı mekanlara girer girmez buharlanan camlar,
yağışlı havalarda ıslanan camlar,
sıcak havalarda burnunuzun üzerinde sürekli bir yük , ekstra bir daralma nedeni.
soğuk havalarda kapalı mekanlara girer girmez buharlanan camlar,
yağışlı havalarda ıslanan camlar,
sıcak havalarda burnunuzun üzerinde sürekli bir yük , ekstra bir daralma nedeni.
Uyurken telefona bakamamak, başını bir yere yaslayamamak, öpüşürken camın bulanıklaşması, yağmurda ıslanması, kışın sıcak bir yere girildiğinde ya da çay koyarken/yemek yaparken buğulanması.
çok nadir astigmat-miyop gözlüğü kullanırım. gözlüğün kulak üstüne yaptığı basıncı hiç yadırgamadım ama burun desteğinin yarattığı o yabancı madde hissiyatını hiç bir zaman sindiremedim.
Ya bu ara ne kadar gözlüklü görsem sanki burunlarının bi tarafı yara. Son zamanlardaki derslerde “h”ı her seferinde yanlış alan birine dönüştüğümden deli gibi korkuyorum gözlüklü olmaktan. Lens de aynı şekilde çile.
Gözlük kırılacak mı korkusu. Uzandığında yaara dönememek. Yağmur yağdığında camın ıslanması. Halı saha yaparken top gelir mi korkusu eğer çıkarılmışsa nasıl göreceğim korkusu. Kavga da kırılır mı korkusu.
Allah ım ne büyük çileler bunlar. Yağmuru ayrı dert, yüzüne yakışmaz ayrı dert. Gözlük takınca gözlerin gözlüğe alıştığı bir süre takmayınca numaran büyüyor büyüdükçe bu dram daha da artıyor ve benim gibi bi de astigmat varsa.
Motosiklet kullanan birisi olarak, kaskı taktıktan sonra cebelleşerek gözlüğü de takmaya çalışmam buna bir örnektir. Özellikle kış günlerinde o kaskın içinde buğulanan gözlükler yüzünden hafif aralıklı vizörle gitmeye çalışmak eziyettir. Diğerleri zaten daha önce belirtilmiş.
kucağa bebek alıp sevmek.
yeni yeni konuşmaya ya da oynamaya başlayan bebeği, gözünüzde gözlük varken kucağınıza aldınız mı hapı yuttunuz demektir. hadi kucağınıza kediyi aldınız, kedi sıkılınca ya da kızınca patisini rastgele hedef gözetmeden sallar. ama o yüzünüze sevimli ve sinsi sinsi gülen bebek bir anda o minicik eliyle gözlüğünüze yapışıverir. erken davranıp elindeki gözlüğü yere atıp kırmadan kurtarabilirseniz ne mutlu size.
