gözlüklü adamın futbol oynarken yaşadığı dram

entry30 galeri2
    26.
  1. lens denen bişey var arkadaşım. bu kadar mı uzaksınız teknolojiye aaa çok ayıp.

    şahsen bende yaşamıştım o dramı ancak lens aldıktan sonra ne dert ne keder ne de dram kaldı.
    1 ...
  2. 27.
  3. lens kullanımı ile sona eren dramdır. 10 yaşında başlayan bu dram 24 yaşına geldiğimde sona erdi. lens aldım beden eğitimi öğretmenliği kazanınca. peki ya o zamana kadar?

    en dayanıklı gözlük alınmalı ki hem çerçeve hem cam top çarpınca kırılmasın ya da gözlük yere düşünce takılıp devam edilsin.
    bir de amatörde top oynuyor ve gözlerin astigmatlı 3 ise ne yapacağız?

    hocam sordu " hayrolagenc senin gözlük kaç numara ya?" hocam 0.75 sorun olmaz" "hee tamam"
    bir gün aynı hoca bana şöyle sordu "oğlum hiç ters top oynamıyorsun hiç uzun oynamıyorsun ya çalım ya kısa top"

    yıllarca mecburiyetten oynadım ve şu an bana lenssiz oyna desen gerçekten beceremem. lens ile oynama gibi bir ihtimalden bile haberi olmayan bünyemin tek şansı buydu. sonraki yıllarda üniversitede falan lens ile oynadım ama o gözlüksüz hırslı varoş ruhumun koyduğu performansı hiç gösteremedim.

    edit: düşük cümle giderimi
    0 ...
  4. 28.
  5. en asil duygulara sahip insanın yaşadığı dramdır.

    not: bu en asil duygulara sahip olan insan benim.*
    0 ...
  6. 29.
  7. 5 sene gözlükle top oynamış biri olarak bu dramı çok iyi bilirim.


    bir gün okul takım antrenmanında orta çalışmaları yapıyorduk. forvet oyuncusuydum, biri orta açacak biz forvetler de defanstan önce kafayı vurup golü atacaktık. orta geldi. gözümü yumup ya allah deyip topa zıpladım. kafam defans oyuncusunun çenesine çarpmıştı. yere düştüğümde tek düşündüğüm biricik gözlüğümdü.

    çünkü iki gün önce çerçevesiz çok hoşuma giden pahalı bir gözlük almıştık. lan lens o kadar pahalı değil ama o zamanlar sanki pahalı gibi geliyordu bana. sırf top oynamak için lens aldırmak istemezdim babama.

    yerden yavaşça kalktım. gözlüğüm gözümde yoktu, ilk baktığım yerde iki parçaya ayrılmış mahzun bir şekilde yatıyordu. arkadaşın çenesi çıkmıştı ama benim de gözlüğüm gitmişti amk.

    hele yağmurlu havalarda gözlükle oynamanın dramı yok mu?

    5 kat daha beterdir.

    ıslanan gözlüğün camını mı silecen yoksa önüne düşen topa mı vuracan?

    kararsızlık işte tam olarak burda yaşanır.

    hiç unutmam bir keresinde yağmur şırıl şırıl yağıyor, maçtayız. top bana geldi ama o sırada gözlüğümü
    ıslak zidane forması ile silmeye çalışıyordum. amk sildikçe daha beter oluyordu. gözlüğü gözüme taktım bembeyaz bir sayfa açıldı hayatımda. tekrar çıkarıp elimde tutmaya karar verdim ki top önümde. bir bir çalımladım herkesi ve golü attım. sonrasında "vayy callofcu, adam gözlüğü elinde gol atıyor." tebrikleriyle karşılaştım.

    dramın farklı bir boyutu daha vardır. gözlüğün kırılması ki 6. sınıftan lise 2. sınıfa kadar en az 10 kere gözlük değiştirmiştim. kiminin camı kırıldı kiminin sapı çıktı.

    devletin 2 yıl geçmeden gözlükleri değiştirmemesi de cabası. 404, japon yapıştırıcısı falan yapıştırıp öyle gidiyordum okula. hey gidi günler bee.

    o zamanlar para olacaktı ki şu edgar davids in gözlüğünden yaptıracaktık.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/139446/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/139447/+

    bir de gözlüklü oyuncuya karşı ikazlar vardır ki gözlüğü alıp bu adamların kafasında parçalamak istersiniz,

    * istersen gözlüğü çıkar, top falan çarpar.*
    * gözlüksüz görebiliyor musun?*
    * dikkatli oyna ikili mücadeleye girme.* *

    bu liste uzar gider ama gözlüklü adamın futbol oynarken yaşadığı dram sonsuza dek devam eder.
    7 ...
  8. 30.
© 2025 uludağ sözlük