Uzun yıllar kullanıldığı takdirde doğrudan kendinize olan güveninizi düşürür gözlük. En basit kavgalarda bile pahalı gözlük kırılır korkusuyla ön saflarda yer almanızı engeller.
arabayla yolda gidiyorsunuz birde ani bir frenle gözlüğünüz düşüyor ve bulamıyorsunuz olduğunuz yerde kalıp bir arkadaşınızı arıyorsunuz; *
-ben şuan cumhuriyet caddesindeyim gel beni al.
+hayırdır abi ya arabasız mı kaldın?
-yok lan gözlüksüz kaldım.
gözlüğe muhtaç kişi kazağını giymeden evvel gözlüğünü çıkarır, kazağını giyer; sonra tekrar gözlüğünü takar. Peki neden tekrar gözlüğünü takar. Çünkü gözlüğe muhtaçtır..
gözlüğe muhtaç olan kişi çekyatın altına bir şey düştüğü zaman eğilip bakarken sorun yaşar. gözlüğü çıkarsa göremez, çıkarmazsa da tam olarak bakamaz.
gözlüğün burundan kayması sonucu sürekli düzeltme hareketi yapılması. sonraları bunun bir tik haline dönüşmesi. gözlük yokken dahi parmağın burun bölgesine gitmesi. bunu önlemek için burunluk diye tabir edilen iki parça arasındaki mesafenin iyice daraltılması. bu durumda da burnun üstünde kıpkırmızı izler kalması.
lens takmıyorsanız ve scuba ile ilgileniyorsanız su altında arkadaşlarınız "onu gördük, bunu gördük" derken, sizin sadece sessiz kalmanızdır.
çözümü ise numaralı camları olan maske edinmektir...
yağmurlu, karlı, soğuk bir günde sokaklarda ıslanıp bir cafeye sığınmaya ya da bir otobüse binip eve kaçmaya çalışırsınız işte o anda bir pufff ve gözlüğün camları buhar buhar üstüne. tüm karizma yerlerde tabi bir de 3-5 dakika geçmez kör olasıca.