Mümkündür. Görme engelli olup bunu başaran çok insan var.
Zaten aşk, gönül gözüyle bakanların yaşadığı gerçek duygudur.
Göz' ün gördüğünü herkes beğenir.
Garip bir şey. Biri benden hoşlanıyor ama dışımla bir ilgisi yok; sadece kalbimden geçenleri tanıyor, düşüncemi seviyor. Bir kez başıma geldi. Benim içimi sevdiği için ben de onun içini sevdim. Hiç görüşmedik, istemedik de zaten. Varsın bu duygular peri masalı kadar masum ve soyut kalsın. Böylesi daha güzel.
sevgi görme isteğinden doğar bence. bana daha önce oldu (artık aşk mıdır hoşlantı mıdır bilmem) ve sonucunda çok gereksiz buldum. saçma bir kere. aynı ortamda olmak lazım. ondan sonra lise bitiminde aynı üniversiteyi tutturma hayalleri gibi saçmalıklar...
Başarılması çok zor bir durumdur. Fakat ülkemizde gençlerin sık yaşadığı bir olay çünkü sosyal medya sayesinde çoğu insan daha önce hiç görmediği birisiyle sevgili olup hatta evlenebiliyorlar bile.
bir adamdan uzak durmanız gerektiğini gösteren; saçma sapan bir şeydir.
filmler, diziler öyle bir zehirlemiş ki insanları şurda hala gelip "imkansız değildir..", "önemli olan aşktır, sevgidir" yazılıyor.
kimseyi aşağılamak için söylemiyorum bunu. en güzel çehreler bir ufak kaza ile insanların bakmaktan çekindiği yüzlere dönüşebiliyor ancak siz aşık olduğunuzu düşündüğünüz, görmediğiniz bir insanı sizin için en güzel suretle düşlüyorsunuz. peki ya bambaşka ise hayal edilen ile gerçekte olan? ya dişleri sarıysa bay/bayanın? suratında ağır bir yanık izi varsa? tepesindeki saçlar dökülmüşse?
yine atlar mısınız yatağınıza "o" diye yastığa sarılmak için?
bu iş yıllarca birlikte olduğunuz eşinizin ya da sevgilinizin dış görünümünün kaza ya da başka bir sebep sonucu değişmesi ile bir değil,. lütfen "sevgilin/eşin kaza geçirse yüzü yansa onu bırakacak mısın?" gibi bir argümanla da gelmeyin. kıyasın ırzına geçmeyin. halihazırda bir şeyler paylaştığın insanla, hatıraların olduğu kadın ya da erkekle dizilerden filmlerden özenerek övdüğünüz "hayali sevgilileri" bir tutmayın.
başımdan geçendir. siz siz olun yapmayın kendinize böyke bir şey.
samimiyetimiz bitti fakat ben hala sıçmış durumdayım.beni yanımdakilerden daha iyi tanıyorsun derdi.çünkü hiç beklenmedik anda yemek yerken ağzını çekip attı bi kaç kez aq saykosu.bi keresinde arkadaşlarının çantalarını saklayıp arayışlarını videoya çekmişti.ben de arkana sakladın dimi demiştim.evet arkasına saklamıştı.yani tanıyorduk birbirimizi.şarkı söyletmişti zorla.gerçekte görünce bir hayal kırıklığı olması imkansızdı.ama aynı şehirde değildik.o kadar uzak da değil.kaybettim.batırdım. kaybetmek zorundaydım.ona sarılmak nasıl bir şey bilmiyorum.nasıl bir şey.
evet çocukca gözüküyor.18 yaşında bir ergenim ama anlatamam size.yarak gibi bir hayatım var.biri olsun dedim.belki değişir düşüncelerim dedim.herkes gibi olurum belki dedim.başladığım yerdeyim yine.
Daha önce görmediğin, varlığından emin olmadığın birine karşı hisler beslemek.
Mümkündür.
En büyük aşkımı bu şekilde yaşadım.
Yıllarca sadece sesini duyarak hayatıma devam ettim. Varlığından adından vs emindim ama.
Aslında asıl olan odur bence. Bir insana dış görünüşüne bakmadan aşık olmak. Sesine, düşüncelerine, sana olan davranışlarına. Normal gibi görünmese de bence normal. Hani şu içi güzel olsun muhabbeti gibi.