bi güzel tereyağı ve tuzla ovup kek kalıbına dikine oturttum. sanırım tavuk hanım dikine oturmaktan rahatsız oldu ah etti kolum yandı. lezzetli oldu ama senede 1 kere yaparım.
*Fırında tavuk kızartacağınız zaman bir limonu ikiye bölün, yarısını tavuğun üzerine bastırarak iyice surun. Diğer yarısını ise tavuğun içerisine yerleştirin. Tavuğunuz nar gibi kızaracaktır.
*Fırında tavuk kızartacağınız zaman üzerine koyduğunuz baharatlardan içine de koyun. Böylece daha lezzetli olur.
yeni gelin yemeğidir.
yeni gelin tarafından davet edildiğinde hiç şaşmaz. ana yemek budur.
yanına sebzeli pilav yapmıştır. ve mutlaka internetten aldığı birkaç boktan meze ara sıcak tarifi masadadır.
Olsa da yesek yemeklerinden bir diğeri. Akşam ablam tarafından yemeğe davet edildim ve yemekte fırında tavuk patates var. Ama bu kibar davete sağolun teşekkürler dışında bir cevapta bulunamadım ve kuvvetle muhtemel davete icabet edemeyeceğim. Az sonra markete gidip tavuk baharat neyin alıp evde pişirmeyi düşünüyorum. Acıktım ve bundan mütevellit biraz halsizim evet. Kalkıp gitmek vakit alacak gibi.
şuan canımın çok istediği, fakat annemi ikna edemediğim için yiyemeceğim şeydir. bir de kuruyana kadar pişirince daha bi güzel oluyo sanki. bak daha çok çekti şimdi canım.
makarnanın artık kabak tadı verdiği öğrenci evlerinde alternatif yemek çeşidi. soslayıp fırına sallamaktan başka zahmeti yok. pilav da yaparsan yarım saatini geçirirsin mutfakta en fazla. temiz iş efendim afiyet olsun.
Bende bir ses var susturamadığım, doyuramadığım. Onun adını söylemek istiyor, sus diyorum herkes duymasın. Susmuyor. Sıkılmak nedir zaten hiç bilmiyor, hep adını söylüyor.
aynı isim. aynı adam. aynı soğandan göz yaşarmaları.
Beyaz mutfağımızı kirletmeyi severim. Kırmızı biberleri jülyen keserim, sarıların da tohumunu çıkarırım. Onlar bir tavada kavrulurken, bendeki ses yine söyler aynı ismi. Sanki o herkes değil, herkes oymuş gibi. Birilerinde onu bulmak zor, onda birilerini bulmak kolaymış gibi herkesten sıyrılırcasına.
Soğandan inatla sıyrılmayan zarı gibi. ilişkilerimiz bir zar inceliğinde ve aynı zamanda inatçılığında da. Gel desen gelmez, git desen gitmez aynı tavaya yağ koyduğumuz insan. Gelemeyenler çok önemli oluyor; ulaşılmaz oluyor ki zaten onları önemli yapan da ulaşılmaz oldukları. Tavayı boyumuzun yetişmediği dolaptan almaya çalışmak gibi. Bir türlü gitmek bilmeyenler de saygısızca hayatımızdan bir andan çıkıp giden daha sonrasında da bir arkadaş ortamında gördükten ya da 'profilresminideğiştirdiktensonra' arayıp, soranlar oluyor.
Tatlıya ilk başlamak isteyen ben olurdum ve bu yüzden kendimi bencillikle suçlardım. Yemek yapmaya başladıktan sonra; insanların cidden birbirlerini ayakta götürdüklerini fark ettikten sonra en büyük bencillerin o bir türlü gitmek bilmeyenler olduğuna karar verdim.
Babam her Rusya'ya gidişinde değişik baharatlar getirirdi ve bence evinde bu baharatlardan olmayan insanların hayatlarında çok büyük bir eksik var. Fırındaki tavuğun kokması gerekir; çeşit çeşit baharatlarla, soğanla birlikte. Abarttığımız ilişkilerimizde de böyle. Kokular olmasa belki de hatırlamak daha zor olurdu. Gitmek nedir bilmeyenler, kokulardan başlar sizi rahatsız etmeye. Mesaj atarlar 'otobüste bir kız vardı, senin parfümünden kullanıyordu' ya da sosyal mesaj gönderirler çok tırt tivitleriyle.
insanlar kendilerini hatırlatmak için ölüp bitiyor şu günlerde.
Bilmek için gerek duymadığım şu günlerde.
gitmemek' diye bir kelime varsa hayatımızda; ilişkide tutunmalıyız o kelimeye. gitmesin diye. bitmesin diye. Yoksa bittikten sonra sadece çırpınışları izlemek hoşumuza gidiyor. insanız ya hoşumuza gidiyor birilerinin bizim için çırpınması, biz başkası için çırpınırken.