türkü formatındaki harika bir hayko cepkin parçası.
ilk albümünde yer alan bu şarkıyı hayko, evinde, komşularını rahatsız etmemek için bilgisayar masasının altına girerek seslendirmiştir.
emektir bu emek.
dinleyince barış mançoyu hatırlatmasının sebebi, giriş kısmının barış manço'nun nazar eyle isimli parçasıyla birebir aynı olmasından kaynaklanan parça. nasıl olur anlayamadım. lakin dinleyin anlarsınız. esinlenme olabilir tabi. hiç esinlenmemiş de olabilir, sadece tesadüfi bir benzerlik olabilir. bilmiyorum.
dinleyince size aşık veyseli, moğolları, barış mançoyu hatırlatan bir şarkı. böyle ninni gibi dinliyorsunuz türkü gibi biraz da. sizi derin düşüncelere gark ediyor her dinlediğinizde.
hayko cepkin isimli fevkalade güzel işler yapan şarkıcı arkadaşın en baba şarkılarından birisidir. şarkıya tanım bulmak zor. arabesk motifleriyle söylenmiş gibi ama türkü tadında, ninni gibi gelen, huzur veren, huzur kadar efkar veren, belki efkar dağıtan, belki sakinleştiren, barış manço'yu dinler gibi dinlediğim, ne biliyim lan, ne biliyim, muhteşem parça.
levent yüksel in ilk albünde med cezir şarkısında geçen söz
Fırtınam felaketim hasretim
Yetmiyor sevişmeler yetmiyor
Şiddetin ne hoş ne güzel şefkatin
Sevdikçe sevesim geliyor Ölene kadar peşindeyim bırakmam
sıcak şarap gibi, indikçe yakan işledikçe ısıtan şarkı. fırtınalardan bahsetmesine rağmen üstelik. eli buz kestiğinde tuhaf bir sıcaklık hisseder ya insan, öyle.
yolum uzun, gör güzelim.
vakit doldu ben gideyim.
küçük yaşta ağlar oldum.
fırtınamsın benim, sen estikçe ben titrerim. ne kadar dinlerseniz dinleyin bıkılmayacak şarkı.