kızların mal bulmuş magribi gibi saldırdıkları karakter. gören de çok matah bir şey sanacak. altı üstü bebe işte. uludağ sözlük yazarları daha kalitelisini yazar ve çizer. erkekler bu kadar önemsemezken kızların böylesi kendinden geçmesi çok anlamsız. yayını durdurulmalı.
hayaletli adam ve fırat koltukta televizyon izlerler;
h.a: değiştir artık şunu allaşkına. aynı reklamı bin kez izliyosun, dünyada reklam izleyen tek hayali arkadaş benim sanırım.
f: sencee örümcek adam mı güçlüdür, süpermen mi?
h.a: aman, ne ki şimdi bu?
f: enee bilemedi gerizekalı hayalet.
h.a: ya git onu mu düşünücem şimdi. bi de bilemedi diyo.
f: pekiiii
h.a: şş tamam sus artık *
f: süpermen mi güçlüdür görükmez adam mı?
h.a: ya tamam tartışmiycam ben.
f: hehe ne biçim de bilemedin. görükmez adam zaten görükmez, öbürkünü yamultur.
f: ben ekmek yiycem, gelince sana yüz puanlık soru, bekle...
f: * inne atayna kevser feselli rabbike venhar inne...
h.a: napıyosun sen?
f: kevser.
f: * babannem adam görünce oku gider dedi.
h.a: alla allaa olum ben cin miyim. sen hiç anlamadın, beni kafanda sen yarattın ya.
f: hee anladım...
h.a: off.
Bir kere okudun mu bağımlısı olup her hafta okumak istediğin, Fırat'ın olmadığı haftalarda ise adeta yüreğinin kan ağladığı Uğur Gürsoy karikatürüdür. Böyle sevimli bir veled her eve lazım cidden. *
hepimizin aptal çocukluk yıllarını bulduğu, muhteşem espri zekasına sahip uğur gürsoy'un üretmiş olduğu, büyük bir hayran kitlesine sahip ve bunun hakkını veren çizgi karakterdir. o kadar gerçektir ki, okurken onu yaşar, kendinizi zaman zaman onun yerine koyar, böylece bin kat daha fazla gülebilirsiniz.
gülben ergen'in ibrahim tatlıses'le başrolü paylaştığı eski star dizisi. bu böyle birkaç bölüm devam etti. sonrasında gülben hanım ayak bileklerine kadar gelen suda boğulup diziden ayrıldı. ben hayatımda bu kadar irezil bir boğulma sahnesi görmedim arkadaş.
bacak kadar boyu ve elindeki boyundan büyük ekmeğiyle gönüllere taht kurmuş dünya sevimlisi uğur gürsoy karakteri. her söylediği ayrı bir sevimlidir.** ısırma isteği uyandırır. beğenerek izliyoruz.
(bkz: ağzından mı öpmüş)
anne: tiih.. allah cezanı versin. nerden buldun onu? fırat: beslenir ki bu.. anne: iyi besle de kap mikropları karışmam bak.. fırat: yaaa anne: bi çocuk mikrop kapmış geçen de çükü düşmüş. haberler söyledi
(fırat kediyi fırlatır)
anne: aferim oglum. gir içeri çabuk. banyo yap mikrop kapmadan fırat: ne zaman düşmüş çocugun çükü dün mü? anne: he dün düşmüş
(fırat camdan dışarı bakmaktadır. )
fırat: hoop kovaslayın onu degnekle ısırır bak. beni ısırdı . üç gündür hastayım. hayali arkadaşı: oha yalana bak fırat: kovalasanıza yaaa. apartmana giriyo. tahsinin kardeşi, arkanda bak. hayali arkadaşı: ne kıymetli çükü varmış. kendini kaybetti.
ugur un büyük ihtimalle bu hafta çizecek bir şey bulamamasından ötürü çizemediği köşesi. halbüsü biz haftalardır bekliyoruz küçüklügümüzde vantilatöre konusarak sesimizin yankılanmasıyla hissettiğimiz o orgazmdan daha zevk almıs ahvalimizin çizimini. *
"bu haftalık fırat olmadı bi şekilde ama haftaya devam. özür..." şeklinde bir açıklamayla bu hafta mahrum bırakıldığımız velet. dergiyi alma sebebi sayılır oysa ki.
senin, benim, onun hepimizin küçüklüğü bu velet. benimde dua etmeye çalışırken aklıma küfür gelirdi mesela * koltuk minderlerinden evler yapıp saatlerce içinde iki büklüm oturmalar *, bisikletle kıtalar arası yolculuk *. ve daha bir çok enstantene. ersin karabulut ve umut sarıkaya ile ''şimdiki halimiz lan aynı'' çığlıkları atıyorduk fakat fırat çok farklı. fırat hepimiz.
edit:Şimdi aklıma geldi. Bu çocuğa gülmeyenler, kendilerinden birşeyler bulmayanlar da zamanının tahsin ve melis'i evet. *
- töbe töbe aklımın içine girmiş... sıçbok! enneee!..
ben bu çocuğu zaten severdim ya, şu şimdiden nefs-i levvameye ermiş halini gördükten sonra iyice gönlüme taht kurdu... gözümden yaş gelene kadar gülüyor, gözümde yaş kalmayana kadar ağlıyorum sana fırat.
bu yıkılası dünya hatalarının ağırlığı altında iki büklüm olanların 'töbetöbe allam' çırpınışlarıyla ayakta duruyor.