fıkralar

entry21 galeri0 ses1
    1.
  1. Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde öğrencilere ilginç bir cağrğda bulunmuş:
    - Kendini geri zekâli hisseden varsa ayağa kalksin...
    Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
    - Sen kendini geri zekâlı mı hissediyorsun? demiş hocası.
    - Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı
    olmadı da.
    8 ...
  2. 2.
  3. Nasreddin Hoca ve Papazlar

    Dünyayı dolaşan üç bilgin papaz Akşehir'e de uğramışlar. Hocanın ününü duyunca kendisiyle tanışmak istemişler. Akşehir ileri gelenlerinin de katıldığı toplantıda Hoca, papazlarla tanıştırılmış. Yenilip içildikten, dereden tepeden konuşulduktan sonra, Papazlardan biri Hoca'ya sormuş:
    - "Hoca Efendi, dünyanın ortası neresidir?"
    Hoca otlayan eşeğini göstererek:
    - "Eşeğimin şu anda sağ ön ayağının bastığı yerdir."
    - " Nereden belli ?" demiş papaz.
    - "inanmıyorsanız ölçün !..." demiş Hoca.
    ikinci papaz:
    - "Peki Hoca efendi, gökte kaç yıldız vardır?" diye sormuş.
    - "Gökte eşeğimin tüylerinin sayısı kadar yıldız vardır?" demiş Hoca.
    - "Nasıl kanıtlarsınız ?" demişler.
    - " inanmıyorsanız sayın" demiş Hoca.
    Üçüncü papaz da :
    - "Benim sakalımda kaç kıl var?" diye sorunca;
    - "Eşeğimin kuyruğundaki tüyler kadar" diye cevap vermiş Hoca.
    - "Nereden bildin" dediklerinde, Nasreddin Hoca sesini yükseltip ciddileşerek;
    - "Ölçün dedim ölçmediniz. Sayın dedim saymadınız. Bir kıl bile fazla değil. Siz ise inanmıyorsunuz. Bunu doğrulayalım. Bir kıl eşeğin kuyruğundan bir kıl da papazın sakalından çekelim. Böylece yanılmadan eşitliği görürüz" deyince papazlar tartışmayı bırakıp gitmişler.
    3 ...
  4. 3.
  5. bugun bir arkadas anlatti cok hosuma gitti

    0 ...
  6. 4.
  7. Pilot Temel telsize var gücüyle bağırıyordu:
    - "Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum. Meydey düşeyrum. Kule düşeyrum."
    Kule hemen cevapladı :
    - "Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin."
    Temel gayet ciddi :
    -"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk."
    5 ...
  8. 5.
  9. Temel istanbul'da vapur turları düzenleyen bir denizcidir. Bir gün Amerikalının birisi gelir temelden boğazı gezdirmesini ister, Temel'de kabul eder.

    Boğaz turu yaparlarken Amerikalı bir yalı gorür ve Temel'e, 'Türkler bu yalıyı kaç yılda yapmışlardır.', diye sorar. Temel atar 5 yıl diye cevap verir. Sonra Amerikalı yine bir yalı görür. Sorar Temel'e "Türkler bunu ne kadar zamanda yaptı" der. Temel bu defa daha uyanık bir cevap verir 2 yıl der. Amerikalı lafın altında kalır mı. Bizde 1 yılda yaparlardı diye cevap verir. Temel kızar sonra boğaz köprüsünün altına gelirler Temel'e döner Amerikalı ve sorar. "Temel bu köprüyü Türkler ne kadar zamanda yaptılar ?"Temel bakar hayretler icerisinde cevap verir "Aaaaa dün akşam bu burda yoktu yaa!" der.
    5 ...
  10. 6.
  11. FBI eleman alacaktır. Gazeteye ilan verilir, bir gun sonra uç kisi başvuruda bulunur. ilk adam odaya alınarak "karını seviyor musun?" diye sorulur. Adam "evet efendim" der. "Peki, ülkeni seviyor musun?" deyince adam yine "evet" diye cevap verir.
    FBI görevlisi "peki o zaman, sana bir sürprizimiz var, karını buraya getirdik yan odada su anda kendisi. Al su silahı karını oldur bakalım" deyince adam silahı alarak diğer odaya girer. Birkac saniye sonra geri döner, kravatı gevşemis ve terlemiştir.
    Yapamayacağını söyleyerek oradan ayrılır.
    Sıra ikinci adama gelir ona da aynı şeyleri söylerler o da yapamayacağını söyler ve oradan çıkar gider.
    Son olarak sıra Temel'e gelir. Ona da aynı şeyler söylenir ve Temel içeri girer. Bir-iki saniye sonra bam bam bam bam bam diye silah sesleri ve hem arkasından buyuk bir şangırtı ile cam kırılması sesi duyulur.
    Temel geri döner biraz terlemiştir. FBI görevlisi sorar:
    - Noldu?
    - Bana verdiğiniz tabanca kuru sıkı cıktı. O yüzden Fadime'yi pencereden aşağı atmak zorunda kaldım!.
    7 ...
  12. 7.
  13. Temel bir gün yolda yürürken bir adamın elinde düz mantık adlı bir kitap görmüş.
    Temel:Pardon uşağum,bu düz mantık nedir çi?
    Adam:Bak şimdi senin akvaryumun var mı?
    Teme:Hee var idur.
    Adam:O zaman içinde balıkta vardır.
    Temel: Öylee.
    Adam:Sen balık besliyosan hayvanları seviyosun.
    Temel:Valla severum.
    Adam : Sen hayvanları seviyosan insanlarıda seviyosundur,insanları seviyosan karını da seviyosundur,o zaman sen ibne değilsin.
    Temel:Valla bildun daa.
    Daha sonra temel, Dursun'u bulmuş ve düz mantık ne demek olduğunu biliyor mu diye sormuş ama Dursun bilmediğini söylemiş.
    Temel:Ula Dursun senin akvaryumun var midir daa?
    Dursun:Yoktur daa.
    Temel:Haçan o zaman sen ibnesundur!
    7 ...
  14. 8.
  15. Temel evinde oturuyormuş. Dursun gelip Temel araban çalınıyor demiş. Temel arabanın arkasından koşmuş ve bir süre sora geri dönmüş. Dursun
    "Ne oldi yakalayabildin mi? " demiş.
    Temel de : "Yakalayamadum ama plakasını aldım." demiş.
    5 ...
  16. 9.
  17. Temel bir gün bir davete gider. Orada oturan bir adama yaklaşıp sorar:
    - Uşağum sen japon misun? Adam:
    Yok kardeş değilim. Aradan 10 dakika geçer Temel yine adama sorar
    - Uşağum sen japon misun? Adam bu sefer:
    - Kardeşim git manyak mısın ya sen? Aradan bir 10 dakika daha geçer ve Temel adama bir daha sorar:
    - Uşağum sen japon misun? Adam da artık iyice sinirlenmiş.
    - Evet lan japonum ne olacak!
    Bizim temelde der ki:
    - Vallahi hiç benzemiyisun.
    6 ...
  18. 10.
  19. Temel köyde imamlık yapıyormuş.
    iftar saati yaklaşmış, bütün köylü de oturmuş iftar açmak için ezanı bekliyormuş.
    Temel minareye çıkmış "Allahu Ekber","Allahu Ekber" diye seslenmiş.
    Köylü Temelin sesini duyunca Bismillah deyip oruçlarını açmışlar.
    Biraz sonra minareden Temelin sesi gelmiş;
    "Allahu Ekber","Allahu Ekber", ses deneme 1,2,3 ses deneme...
    6 ...
  20. 11.
  21. Aslan ile tilki beraber yürüyorlarmış. iki metrelik uçurumun kenarına gelmişler ve karşıya geçmeleri gerekiyormuş. Tilki aslana;- Sen uzan ben üzerinden geçeyim daha sonra seni tutarım sen de geçersin demiş ve aslan kabul etmiş. Tilki aslanın üzerinden geçerken aslanın kıçına bakmış çok hoş duruyor.Aslanı bir güzel düzmüş ve kaçmaya başlamış. Aslan zar zor kendini toparlamış uçurumdan karşıya geçmiş başlamış tilkiyi kovalamaya.Tilki bölgede safariye çıkan bir avcı grubunun karavanının yanındaki şezlonga uzanmış kafasına bir kep geçirmiş ve gazeteyi alıp okuyor gibi yüzünü gizlemiş.Aslan bakmış bir kişi gazete okuyor demiş buradan kaçan bir tilki gördün mü? Tilki;- Hani şu aslanı s..ken tilki mi diye sormuş. Aslan içini geçirerek vay ..mına kodumun basını ne çabuk haber yapmışlar demiş."
    3 ...
  22. 12.
  23. Okurken güldüren güldürürken imana getiren bir fıkradır.

    Bir gün peygamber efendimiz göle maya çalıyormuş. Bunu gören sahabe peygamber efendimize sormuş: ey allahın resulü ne yapıyorsun? Peygamber efendimiz yanıtlamış: güzel mümin kardeşim görmüyor musun göle maya çalıyorum demiş. Sahabe şaşkın bir şekilde karşılık vermiş: çalmak sana yakışmaz demiş. Peygamber efendimiz oracıkta intihar etmiş.
    2 ...
  24. 13.
  25. Adamın biri bir kahveye girer ve
    "Millet bana bakın! Size söylüyorum! Tam 30 sene sonra ben bu kahveye gene geleceğim." der ve
    çıkar.
    Kahvedekiler "Adam deli herhalde." Derler ve fazla önemsemezler.
    Ve aradan 30 sene geçer.
    Aynı adam kahveye gene gelir,
    "Hatırladınız mı beni millet? Size demiştim 30 sene önce ben yine geleceğim diye. işte geldim" der.
    Kahvedekiler tabi ki şaşırır.
    Adam devam eder;
    "30 sene sonra gene geleceğim bu kahveye." der ve gider.
    Aradan 30 sene daha geçer.
    Nesil değişmiştir 30 sene önceki insanların çocukları kahvede oturmaktadır.
    Adam kahveden içeri girer.
    "Bana Bakın Millet Ben Sizin babalarınıza söyledim, size de söylüyorum 30 sene sonra ben bu kahveye
    gene gelicem." der ve çıkar.
    Kahve milleti gene bunu takmaz.
    Aradan 30 sene geçer ve adam gene gelir.
    "Beni hatırladınız mı millet? 30 sene önce tekrar gelicem demiştim, işte geldim ve 30 sene sonra
    gelip sizin çocuklarınıza da aynı şeyi söyliycem" der ve gider.
    Aradan 30 Sene daha geçmiştir.
    Ve adam Gene Kahveye gelir.
    "Bana Bakın Millet Ben sizin dedelerinize söyledim. Babalarınıza söyledim, şimdi size söylüyorum tam
    30 sene sonra ben bu kahveye gene gelicem"
    der ve gider.
    içlerinden birisi; "Arkadaşlar bana bu olayı dedem anlatmıştı. Gelin hocaya gidelim, bu adam niye
    ölmüyor? Nedir bunun hikmeti? diye soralım." der.
    Ve bir hocaya giderler. Hocaya durumu anlatırlar.
    Hoca;
    "Ben bu gece rüyaya yatayım. Azrail ile konuşayım. Bakayım niye canını almıyor bu adamın, size yarın
    haber veririm." der.
    Ve gece olunca hoca rüyaya yatar. Rüyasında Azrail ile konuşur.
    "Ya Azrail!. Sen bu şahısın canını niye almıyorsun."
    Azrail;
    "Zamanında bu adam bir dilek diledi ve dileği kabul oldu, onun için." der.
    Hoca; "Ne diledi Ya Azrail?" diye sorar.
    Azrail;
    "Allah'ım bana milli piyangodan büyük ikramiye çıkana kadar canımı alma diye diledi" der.
    Hoca;
    "E Allah istese buna büyük ikramiyeyi çıkartamaz mı?"
    Azrail;
    "Çıkartmasına çıkarır da
    ŞereFfsiz bilet almıyor ki...".
    2 ...
  26. 14.
  27. 85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
    Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:
    Doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
    Adam- "Evet,eşim.”
    Doktor- "Ama bayan 25 yaşlarında..."
    Adam- "Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
    Doktor- "Yoo, aklıma benim dedem geldi de."
    Adam- "Nesi varmış dedenizin?"
    Doktor- "Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
    Adam- "Olur mu, başkası vurmuştur onu."
    Doktor- "Ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur
    2 ...
  28. 15.
  29. Bir öğretmen kan dolaşımı üzerine ders anlatıyordu.
    Konuyu daha iyi açıklamaya çalışarak şöyle dedi:
    -"Şimdi, arkadaşlar, eğer başımın üzerinde durursam, bildiğiniz gibi, kan başıma iner ve yüzüm kıpkırmızı olur"
    "Evet" dedi sınıf.
    -"O zaman, neden ben ayakta dururken kan ayaklarıma gitmiyor ve ayaklarım kıpkırmızı olmuyor?"
    Küçük bir oğlan bağırdı:
    -"Çünkü ayaklarınız boş değil"
    3 ...
  30. 16.
  31. 17.
  32. günlerden birgün bir kız yolda yürürken ayağına birşey çarpmış, kız afallamış, eğilip bakınca bunun bir lamba olduğunu görmüş. lambayı alıp kurcalarken o anda lambadan bir cin çıkmış. benden korkmana gerek yok, beni burdan kurtardın, 3 şey dile benden hemen yapayım, borcumu ödeyeyim demiş. kızın da canı o aralar feci şekilde aşure çekiyormuş.
    tamam demiş, senden bir tabak böyle tam kıvamında bir aşure istiyorum, ama soğuk olacak. cin bu kadar basit birşey istemesine şaşırmış, tamam demiş ve aşure gelmiş.
    kız aşureyi yemiş. eee demiş cin, ikinci dileğin nedir? kız biraz düşünmüş, tamam o zaman bir kazan daha aynı şekilde aşure istiyorum demiş. cin yine şaşırmış tabi, o kadar şey varken bunu nasıl ister diye. peki demiş cin ve bir kazan aşure gelmiş, kız dayanamamış onu da yemiş.
    evet demiş cin alaylı bir sesle, son isteğin ne, dünyadaki tüm aşureler mi ?
    bunun üstüne kız uzun uzun düşünmüş...
    ahaha yok canım, sen beni saf mı sandın? o kadar basit olur mu isteğim? dileğim şu, durmadan aşure yiyeyim, ama hiç kilo almayayım demiş.
    bunu duyan cin bu kadarını ben bile yapamam diyerek lambaya geri kaçmış.
    0 ...
  33. 18.
  34. Herifin biri işine gidip evine dönmek için her gün mezarlık içindeki yolu kullanıyormuş. Ama herifin ödü de patlıyormuş. Çok korktuğu için bir dostuna başvurmuş. Dostu mezarlıktan geçerken ıslık çalmasını tavsiye etmiş. Islık çalarak geçtiği halde adam gene korkmuş. Bu sefer dostu şöyle hızlıca, koşarak geç demiş. Adam gene denileni yapmış. Ancak gene çok korkmuş. Bu sefer dostu türkü söyleyerek geç demiş. Adam girmiş mezarlığa "ay akşamdan ışıktır" der demez ölüler kalkmış ayağa da "yaylalar yaylalar" demiş.:)
    2 ...
  35. 19.
  36. adamın biri ehtiyarlamış ölme vakti gelince oğlum benim günahım çok ölürsem çükümü kesin bi yere saklayın demiş. bi zaman sonra adam ölmüş vasiyet yerine getirilmiş adam cennete gitmiş bakmış millet eğleniyor falan kendinin çük kesik olduğu için gece oğlunun rüyasına girmiş oğlum burada herkes iş pişiriyor şu benim aleti gönderiver ya demiş oğlu buba sen manyakmısın oraya aleti nasıl gönderim deyince baba oğlum haftaya dayın geliyor dayın onun götüne sok gönder demiş...
    1 ...
  37. 20.
  38. Bir iş adamı gittiği seyahatten uşağına telefon açar, her şeyin yolunda olup olmadığını sorar.

    - yolunda efendim. Köpeğinizi de az önce bahçeye gömdüm.
    - ne, köpeğim mi öldü ne oldu?
    - havuza düşmüş.
    - benim köpeğim çok iyi yüzerdi, nasıl boğuldu?
    - havuzu boşaltmıştık, zemine çakılmış.
    - neden boşalttınız?
    - evde yangın çıkınca ek su ihtiyacı için itfaiye boşaltmak zorunda kaldı. Felç geçiren annenize bakmaya gelen doktor, evde sigara unutmuş.
    - annem felç mi geçirdi? Yahu kadın geçen hafta sapasağlamdı.
    - öyleydi ama iş arkadaşınızla karınızı yatakta görünce bu yaşadığını kaldıramamış. Adam da annenizi görünce pencereden atlayıp kaçmış.
    - yahu hiç mi pozitif bir haber yok adam sende!
    - var efendim var. Siz geçen hafta aids testi yaptırmıştınız ya, pozitif çıkmış.
    6 ...
  39. 21.
  40. fıkralar konusunda bir şeyi fark ettim geçen gün, okumak değil dinlemek çok daha fazla eğlendiriyor beni onu anladım.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük