son günlerin belki de en önemli konusu olma özelliğini taşıyan füzel kalkanı projesinin arkasındaki ilginç ve düşündürücü durumu anlatan başlıktır.
son 3 yıldır amerika öyle ya da böyle iran'ın çevresini füze kalkanı ile donatmak istiyor ve bu çevre milletlerinin ne yazık ki gözünden kaçıyor.
bugün nato ile ülkemizde kurulmasına karar verilen füze kalkanının aslında bir zafer mi yoksa bir yenilgi mi olduğu iç siyasetin partizanları tarafından heyecanla dillendiriliyor.
oysa söz konusu dış siyaset olduğunda bir bütün olmak gerektiği su götürmez bir gerçektir.
şimdi gelelim işil ilginç yönlerine.
amerika kuveyt'e füze kalkanı satıyor.
sebebi ise iran'dan gelecek bir tehdir.
bakın 13 ağustos 2010 tarihli sabah gazetesinin haberi.
hem de tarihinin en büyük silah anlaşması olacak bu anlaşma.
oluyor mu?
birilerinin hayal etikleri gerçekleşiyor mu?
elbette hayır.
ancak hemen bir yıl sonra yani 2010'un kasım ayında bir yıl önce türkiye'ye öyle ya da böyle satılıp yerleştirilemeyen füze kalkanı nato eli ile hallediliyor ve türkiye'ye füze kalkanı kurulması kararı alınıyor.
peki fıransa cumhurbaşkanı ne diyor?
''kediye kedi derim.''
yani açık açık iran'ı hedef gösteriyor.
amerika'nın bu ısrarcılığının altında bir şey yattığı kesin.
hatta birbirinin ezeli düşmanı olan rusya ve amerika'nın füze kalkanı söz konusu olduğunda anlaşmaya varması ve avrupa devletlerinin de buna ortam hazırlaması manidardır.