bir kere dayağı hak eden hatundur. zaten kapasitenin 2 katı yolcu almış otoüsün içinde , sıcağın alnında , oksijen darlığında , fönü düşünür mü insan be hatun. ben yaptırırım saçını yeter ki aç şu camını * .
cam açılmayıp içerisi sıcak olduğu takdirde önünde yeni çıkan saçların terleyip ıslanarak kıvır kıvır olacağından bi haber yeni fön çektirmeye başlayan kızdır.
ikimizin arasında şöyle bir diyalog geçebilir
-kızım sen hiç dayak yedin mi?
+yedim.
-iyi yememişsin.
ayrıca erkeklerin gözüne güzel görünmek için yaptırdığı fön otobüste otururken terlemesiyle batmıştır zaten.
"kızım bak o saçlarını köklerinden söktün mü bi daha fön çekicek saç da bulamazsın" gibi bir tepkiyle burun buruna gelebilir. hayati tehlike altındadır. ilk durakta insindir.
şöyle ki; cam açılmadığı için içeride yoğun duruma gelen karbondioksitten dolayı sıcaklık artar. sonrasında sıcaktan dolayı kasık bölgeniz, apış aranız böyle yanar böyle. fan makinesi ile üfleseniz fayda yok. yapışır orası birbirine. terler falan. işte o bölgeyi o kızın ağzına, yüzüne sürtmek lazım.
Suratındaki tüm gözeneklerden boncuk boncuk terler fışkırırken ve bu terler o saç diplerinden aşağıya doğru sakin sakin süzülürken 'güzelliğini' koruyabileceğini düşünen (tabi bu yetenek varsa) kızdır. Ancak cesaretinden ötürü taktir edilmelidir. *
fönü bozuluncaya kadar yağlı kafayla gezer. kız kardeşim fön çektiriyor da, o saç ertesi gün yağlanıyor zaten. günlerce nasıl gezerler o saçla ya? tanıdığım biri gittiği yerden dönünce yıkıyor hemen saçlarını, yatmıyor o kafayla temiz yastığına.