iki saat fön makinasının verdiği sıcaklıkta boğulur, bittikten sonra mutlulukla dışarı çıkarsın. Sonu hüsrandır, verdiğin para da çektiğin bunaltı da güme gider.
erkekler yanlarındaki hatun kişinin bu triplerinden nefret ederler.
- yaaa yağmur başladı, allah kahretsin. hemen bir yere girelim. off saçım başım mahvolacak
- kızım şeker diğilsin! tamam şekersin de yağmur suyuyla erimezsin.
- yaa hayır fön. saçımda fön var ya
- hımm tamam şuraya girelim.
- yok olmaz sevmiyorum oranın müziklerini.
- oldu o zaman buraya girelim.
- ya hayır orada şimdi bizim bıdı bıdılar vardır, cık olmaz.
- tamam o zaman şöyle yapalım.
- bilmem olur mu ki? yok yok istemedi canım şimdi orada oturmak.
- peki hayatım! bıdı bıdıya ne dersin?!
- uff olmaz ki şimdi ay yağmur da hızlandı yaaaa. bana hiç yardımcı olmuyosun. zaten iki saattir o sıcak şey beynimi buğuladı. bak gitti saçlarım işte...
- !
- bıdı bıdı bıdı
- ben seni eve bırakayım mı?
- sen beni sevmiyorsun zaten.
oldukça üzücü olan durumdur. bir erkek olmama rağmen, bir bayanın saçının fönünün bozulması benim bile moralimi bozar. hele fön taza ise. saçlar dümdüz, hiçbir bozulma vs yoksa ve az sonra yağmur suyu bozacaksa o güzelim saçları. çok üzülürüm arkadaş. gelin yardım isteyin benden öyle bir durumda, ne gerekiyorsa yaparım.