fyodor mihailovic dostoyevski

entry819 galeri51
    742.
  1. "Ben, kendi kendimi bütünüyle mahvettim. Artık kendimi kıyaslayabileceğim herhangi bir şey var mıdır; ahlak kuralları filan? Bana faydası olacak hiçbir ahlak kuralı yoktur artık. Hele böyle bir durumda ahlak dersleri kadar yersiz bir şey olamaz. Ah, şu kendini beğenmiş tipler! Böbürlene böbürlene sana nasihatler vermeleri! Şu anki durumumun iğrençliğini ve pisliğini en az kendileri kadar bildiğimi bilselerdi, o koca dillerini sallamaktan vazgeçerlerdi. Bana bilmediğim ne söyleyebilirler ki? Benim sorunumla ilgili ne bilebilirler ki?"

    -Kumarbaz.
    10 ...
  2. 741.
  3. " bence, şeytan diye bir şey yoksa, kişioğlu uydurmuşsa onu, kendine bakarak, kendisini örnek alarak uydurmuştur. "
    2 ...
  4. 740.
  5. Günümüzde dizisi yapılsa, en ağır psikolojik sorunlu bir hasta olarak gösterilir.
    2 ...
  6. 739.
  7. (bkz: fyodor dostoyevski")

    mihailov babasının adıdır kendi adı değil.
    1 ...
  8. 738.
  9. “Suç ve Ceza gibi bir eserin düzeni duyulmamış, ga­rip bir şeydir. Onu birkaç gün üst üste tahlil ettim. Bu harikulâde dramın perde perde üstüne tamamiyle Raskol­nikov'un şuurunda geçtiğini söylemekle yetiniyorum. İki uzun cilt içinde, kahramanın muhayyilesinin yarattığı ve şuurunun açtığı hislerin ölçüsünden başka bir şey yok.”

    André Suarès
    2 ...
  10. 737.
  11. kendisi saint petersburg'a karşı büyük bir hayranlık besliyormuş.

    deli petro'nun, gogol'un, puşkin'in o hayal şehri, belki de yazarlık konusunda kendisinin en büyük motivasyonu. zira, bir kaç kitap sizi saint petersburg'a sürüklediğinde tam olarak anlıyorsunuz.

    benim de tam olarak neva nehrine bakarken hissettiğim duyguları, kendisi de hissetmiş olacak ki, petersburg düşleri adında düz yazı kitabında şunları yazmış bu büyülü şehir hakkinda:

    --spoiler--
    Dondurucu bir şubat akşamüstünde eve dönüyordum.. Daha çok gençtim. Neva’ya geldiğimde bir an duraladım ve bu nehrin akıntısına dalıp gittim. Gece kente yavaş yavaş iniyordu. Bir anda bütün bir dünya, içinde oturan yoksul-varsıl bütün insanlarıyla ve o izbe konut, lüks konak ve saraylarıyla birlikte, bir düşteki büyülü hayaletlere dönüştüler. Ve birden bütün bu hayal ve düş evreni, aniden gökyüzlerinin o mavi alacakaranlığında buharlaşıp kayboldular. Anlatılmaz bir ürpertiye kapıldım. O kısacık sürede kalbim ani bir kan hücumuyla dolup taşar gibi oldu. içimde ne tür tuhaf bir düşüncenin kıvılcımlaşıp parladığını pek anımsayamıyorum. Yalnız anlayabildiğim tek şey vardı; o da o ana dek içimde yalnızca kıpırtısını hissettiğim ama bilincine varamadığım bir şeyin varlığını olanca gücümle sezinledim. Artık o ana dek ne olduğunun ayırdına varamadığım ‘yepyeni bir şeyin vizyonu’ gelip yerleşmişti içime. Benim daha önce bilmediğim bambaşka bir dünyaydı bu. Gerçi daha önceleri çok belli belirsiz bir şekilde onun kıpırtılarını duyar gibi oluyordum içimde. Ama şurası kesin ki, artık o andan itibaren gerçekten yaşamaya başladığımın farkına vardım.'
    --spoiler--
    7 ...
  12. 736.
  13. Hakkında yazılmış, biyografik üç Harika eser.
    Birincisi tabii ki Zweig’ın; ateşli, kaynayarak taşan bir üslup ile bezeli... ikincisi Troyat’ın; nadide bir işçilik, bolca teferruat yüklü, adımlarını bir bir takipte... ve andre suares’nin hacmi az fakat içeriği pek zengin ifadelerle örülü bir muhasebe ve derin tahassüsün adamı Dostoyevski’ye aynı tarzla yaklaşan...
    3 ...
  14. 735.
  15. bu bir tesadüf olmalı: büyük yazarların çoğunun bir baba travması yaşamış olmaları.

    nefret edilecek bir babadan, sırf oğlu olduğu, onun kanını taşıdığı için nefret etmemesi gereken ama yine de nefret ederek büyümüş bir çocuk olarak, ömrünün ilk bilinçli yıllarını insanlığın bu garip çelişkisini önce fark edip sonra da inkar ederek geçirmişti.

    babası bir albaydı, bir doktordu,iflah olmaz bir cimriydi.
    çocuklarına latince öğretirken oturmalarına izin vermez, toprağı işleyen işçilerini selam vermedikleri için, bazen de selam verirken şapkalarını çıkarıp oyalandıkları için kırbaçlatırdı. otorite delisi ve adaletsiz biriydi...

    "fedor"; alkolik, cimri, yalancı, yersiz sertliğiyle sevmediği babasının yaşamasını gereksiz buluyordu ama babasının kendi köylüleri tarafından hunharca öldürüldüğünü askeri okulun soğuk koridorlarında duyduğuna ilk sara krizini geçirmişti.

    o, babasının ölmesini gerçekten isteyip istemediğini kendine sorup durmuş ve ruhunu bu ikileme mahkum etmiş bir yazardı.
    9 ...
  16. 734.
  17. Bana çok şey öğreten yazar. Okumalarımı o yönlendirdi, bana edebiyatı sevdirdi ve bu bölümü okumama da sebeptir.
    12 ...
  18. 733.
  19. "insanoğlu çok derin bir varlık. ben tanrı olsam bu kadar derin yaratmazdım.
    1 ...
  20. 732.
  21. Masabaşında son romanı olan karamazov kardeşleri yazarken bir geceyarısı, kaleminin yuvarlanıp yere düşmesiyle onu almak isterken beyin kanaması geçirip ölmüş yazardır.
    2 ...
  22. 731.
  23. büyük büyük üstad. gerçek insan sarrafı. şu haftasonu suç ve ceza´yı elime yeşillik olsun diye aldım. var ya kaç saattir elimden bırakamadım, resmen bir iki saat sonra bitireceğim.

    yok abi böyle büyük bir yazar. insanların ne kadar adileşip ne kadar yücelebildiklerini nasıl da iyi anlamış.

    sonja bir orospu mudur? yoksa bir azize mi?

    radion ramonoviç raskolnikov kötü bir adam mıdır, yoksa iyi bir adam mı?...

    herkes aynı zamanda herşeydir belki. sistem iyi midir kötü müdür?...hangi sistem iyidir.?

    katherina iwanowna, 3 çocuğuna bakabilmek için büyük kızını fahişeliğe zorlarken iyi bir şey mi yapıyor, yoksa kötü bir şey mi?...

    yazık yazık...insanlar iyi bir şey yapabilmek için de kötü birşey yapabiliyor işte...

    yine yeni yeniden beni derinden etkilemiş büyük rus yazarı, sefaleti ne kadar güzel anlatmış.

    büyük bir yazar, çok büyük insanlardan biri, fyodor dostojewski.
    1 ...
  24. 730.
  25. insanları sevmeyen ve onlardan kurtulmak isteyen Rus yazar. Kimsenin kendisine iyilik yapmasını bile istemez. Ne o iyilik yapsın başkasına, ne de başkası ona. Sadece uzak dursunlar. Hem bir insanın iyiliğe ihtiyacı olmamalı aslında.
    1 ...
  26. 729.
  27. Bugün bir tweet okudum. Çok komik ve insanımızın ne kadar cahil olduğunu kanıtlıyordu. Kızın biri kitapçıya gitmiş. Kitaplara bakarken yanında hiç tanımadığı bir kız arkadaşına seslenmiş ve demiş ki senin çok sevdiğin dostoyevski incecik bir kitap çıkarmış. Kız bunu duyar duymaz ordan uzaklaşmış ve gitmiş. Cidden biz bu kadar aptallaştık mı?
    2 ...
  28. 728.
  29. Allah'ın belası adamdır. Mutlu kalmak istiyorsanız okumayın. Ben ettim siz etmeyin.
    2 ...
  30. 727.
  31. Rus edebiyatının babası.

    --spoiler--
    ve dostoyevski’nin dediği gibi; gerçeğin, her şeyin üstünde, zavallı egoların bile üstünde tutulmasını isterim. arkadaşlığın, karşılıklı, açık sözlü ve yalansız olanı için canımı veririm! evet buna bayılırım sayın generalim! arkadaşlık, hassaslık ve incelik isteyen bir iştir; öyle kabalığa, özensizliğe, alaycılığa gelmez!
    --spoiler--
    5 ...
  32. 726.
  33. büyük üstad, reis, haşmetmeab, kral...
    eğer edebiyat bir din olsaydı, tek peygamberi dostocuğum olurdu.

    iyi ki gelmişsin aziz dostum.
    1 ...
  34. 725.
  35. E yani herkes Tolstoy olamaz ama dosteyeski gibi de doğulmaz.

    Kafa bimilyon şuanda.
    1 ...
  36. 724.
  37. her yaş döneminde tekrar okunarak farklı hazlar ve öğütler alabileceğin kişi.

    çok büyük bir çınar.
    0 ...
  38. 723.
  39. insanlık tarihinin en büyük yazarı. bir dahi. bazı kitapları tekrar tekrar okunsa da aynı tadı verir ilk okumadaki.

    kanımca en iyi romanı suç ve ceza'dır. Ah Raskolnikof ah.
    0 ...
  40. 722.
  41. yapıtları ağır dramlar içerir. erken yaşta okunması tavsiye edilmez. belli bir yaşanmışlık biriktirdikten sonra tadından yenmez.
    3 ...
  42. 721.
  43. 720.
  44. “Şeytan uyuyakaldı bir gün. Rüzgar sert esti. Üç tüy düştü şeytandan. Biriyi paraya yapıştı, diğeri mevkiye, öteki de ihtirasa. O günden sonra şeytan hiçbir iş yapmadı.”
    7 ...
  45. 719.
  46. insan psikolojisi üzerine eserleri olan yazardır. sarhoş babayla çocukluğu fazla trajik geçmiştir. eserlerinde genellikle kendi hayatından esinlendi. örnek olarak; dostoyevski kumar bağımlısıydı. (bkz: kumarbaz)
    kitapları her rus romanının olduğu gibi ağırdır. olay örgüsünün karışık olmasıyla birlikte karakterler çok fazladır.
    kendisi türk'leri pek sevmez. tamamen rus milliyetçisi bir yazar. kişiliği hakkında yorum yapmak istemem ama kitapları şahane.
    0 ...
  47. 718.
© 2025 uludağ sözlük