--spoiler--
geçmişe baktığım vakit, boşa harcadığım tüm anları, yaşam hakkındaki bilgisizliğim yüzünden yanılmalarla, yanılgılarla, önemsiz işlerle yitirdiğim tüm anları düşündükçe bir kan damlası yüreğimi kaplıyor. en iyiye ulaşmak için değiştireceğim kendimi. tüm umudum bundadır.
--spoiler--
kendisinin söylediği/kitaplarında geçen bazı sözler;
-hiçbir zaman doğru insan çıkmaz karşına. ya zaman yanlıştır ya da insan.
-düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatan dosttur. unutma, kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.
-bil ki, insanın değerini varlığı değil yokluğu gösterir. unutma, yokluğu birşey değiştirmeyenin, varlığı gereksizdir.
-kalp birkez kırıldı mı, hiç kimseye aldırmaz ve hiçbirşeyi umursamaz. belki mutluluğun sonu, ama huzurun başlangıcıdır bu.
-ne garip değil mi ? sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru, sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız.
-aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değil. yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır.
-insanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır.
-tok olan açın halinden anlamaz derler; ama bazen, aç olan da açın halinden anlamıyor...!
-hayatta hep mutlu olursam, hayalini kuracak neyim kalır?
-güzel bir kadın göze, iyi bir kadın kalbe hoş görünür. "birincisi pırlanta gibi ama geçici, ikincisi mutluluk kadar gerçekçidir.
-bazen susarsın.. yenilmiş sanırlar seni, eksik ve yaramaz. unutma, susan bilir ki konuştuğu zaman kimse kaldıramaz.
-kadınlar sözleriyle değil, gözleriyle konuşur aslında. bu yüzden onları anlamak için dinlemek yetmez, izlemek gerek yalnızca.
-insan, hayata iki anlam yükler: biri ağlarken, diğeri gülerken ve tek bir kere kıymet bilir; o da elindekini kaybederken.
-mutlu olmanın iki yolu var: ya isteklerinizi azaltacaksınız ya da imkanlarınızı zorlayacaksınız.
-her şey üstüne üstüne geliyorsa, belki de sen ters gidiyorsundur..
-kimilerine derler ki: bu sersem, bundan adam olmaz." bende diyorum ki: "ne yapsınlar peki, yanlış hayat doğru yaşanmaz.
-kadın, her ihtiyacını karşılayacak tek bir erkeği ister. erkek ise, tek ihtiyacını karşılayacak her kadını.
-gerektiği zaman ağlamaktan çekinme. çünkü gözyaşları, söyleyemediklerini söylemek içindir.
-her mutsuzluğun ötesinde yine yaşam bekler..ama insana özgü bir yeteneksizliktir yaşayamamak !..yoksa hangi balık boğmuş kendini;hangi serçe atlamış damdan.
-bir insanın en iyi tarifi iki ayaklı ve nankör olmasıdır.
-baş kaldıranları her zaman yenecek üç güç vardır yeryüzünde bunlar; mucize, sır ve otoritedir.
-eğer sen, başkalarından kendine saygı beklersen bu onlar için büyük bir şeydir.sadece kendine saygı duyabilirsen diğerleri de sana saygı duymaya mecbur kalır.
-bil ki, 'mutlu son' diye birşey yoktur. çünkü, bir şeyde 'son' varsa orada mutluluk yoktur !
-zerrece suçum olmadığı halde birtakım düşler kurarak kendi kendimi suçlu bulduğum olmuştur...!
-üzülmek ve acı çekmek, büyük bilinçler ve derin yürekler için her zaman zorunludur.
-insan birşeyi elde etmek için çabalar. onu elde edince de bir kenara atar. gerçek değerini ise onu kaybedince anlar.
-hayat bir sınavdır; ama diğer sınavlara pek de benzemez. çünkü bazen yaptığın bir yanlış, tüm doğrularını götürebilir.
-hayatımızda en yüce, en güçlü, en faydalı dayanağımız, ana baba evinden kalan hatıralarımızdır.
-bir anne için, evladının kapısında durup, ondan sadaka ister gibi sevgi dilenmekten daha onur kırıcı bir şey olamaz.
-insanın ruhunu yücelten acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir.
-gözleri sürekli gözlerindeyse sana olan merakındandır; ama gözlerini senden kaçırıyorsa, o gözlerde sana ait birşeyler vardır.
-seni benden koparıyorlar. hayır, hayır! seni değil; kalbimi koparıp götürüyorlar. nasıl iştir bu? hem ağlıyor, hem gidiyorsun.
-kalbi olup da aklı olmayan bir kadın, aklı olup da kalbi olmayan bir kadın kadar mutsuzdur.
-bir kadının yaşamı; herhangi bir erkeğe boyun eğip bağlanmak için bir arayıştan başka bir şey değildir.
-insan gayeye ulaşmak için çalışmayı sever, fakat ulaşmayı pek istemez; bu hal hiç şüphesiz çok gülünçtür.
-sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil, bir başkasında; 'kendini bulmaktır.
-sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil. o kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında, 'kendini bulmaktır.
-acı ve üzüntü, engin bir bilinç ve derin bir yürek için her zaman zorunludur.
-bir ağacın önünden onu sevmeden, onun var oluşundan mutluluk duymadan geçilebileceğini aklım almıyor.
-eğer kirli bir irmağı içine alıyorsan, bozulmadan kalabilmen için deniz olmalısın.
-eğer karşındaki kişi kadınsa, yapacağın hamleyi iki kere düşünmen gerekir. çünkü o hep bir adım öndedir.
-insanın yalnızca mutluluğa değil ,mutsuzluğa da ihtiyacı vardır.mutluluk kadar mutsuzluk da gereklidir.
-bir anlık mutluluklar değil mi yaşamı bunca güzel, bunca yaşanılası kılan?
-sadece hayat veren değil, hayat verip hak eden, baba adını taşıyabilir.
-hayatta elinden gelen herşeyi yapmadan, seçtiğin kadını sevmekten vazgeçip onu gerçek karakteriyle görmeye başlamadan önce evlenme.
-bir insan umudunu yitirir ve amaçsız kalırsa, sırf can sıkıntısı bile onu bir hayvana çevirebilir.
-şuna kesinlikle inanın ki, halkını anlamayan, onunla bağlarını koparan insan bunu yaptığı ölçüde yurduna inancını yitirir, ya dinsiz olur ya da duygusuz bir odun.
-yeni bir adım atma, yeni bir kelime söyleme, insanların en fazla korktuğudur.
-bence, şeytan diye bir şey gerçekte yoksa, kişioğlu uydurmuşsa onu, kendine bakarak, kendisini örnek alarak uydurmuştur.
-ben hasta bir adamım... gösterişsiz, içi hınçla dolu bir adamım ben. sanıyorum, karaciğerimden hastayım. doğrusunu isterseniz, ne hastalığımdan anladığım var, ne de neremin ağrıdığını tam olarak biliyorum.
-insanın kendisinden yüz cevirmeye, dünyada olup bitenleri gormemezlikten gelmeye hakkı yoktur.
-kolay bulunan bir sevgi mi, yoksa insanı yücelten bir acı mı daha önemli ?
-kadın, her şeyi gören gözü bile aldatır.
-çocuk dünyanın en büyük saadetidir.
-niyeti iyilik olan, karşılaştığı kötülüğe takılıp kalmaz.
-şurası açıktır ki, biz sevgiyi acıya bulayarak severiz.
-acıda hazların en tatlısı saklıdır.
-tanrı olmasaydı herşey mûbah olurdu.
-sevgi her zaman karşılık görür, kin de.
-sevgi ile kin kalpte uzun süre barınamaz.
-bu dünyadaki en zor şey, kendi kendine sadık kalmaktır.
-her insan herkes karşısında her şeyden sorumludur.
-evlenme boşanma işi sırf kadınların elinde olsaydı, bir tek nikah sağlam kalmazdı.
-insanoğlu çok derin bir varlıktır.ben tanrı olsaydım bu kadar derin yaratmazdım.
-herkesin yanlış yaptığı şeyi sen doğru yaparsan; herkesin yaptığı doğru, senin yaptığın yanlış olur.
-rusu kazıyın, altından kesinlikle kazak çıkar.
cümleleri arasında bir bağ bulunmayan, hikâye örgüsü ve betimlemeleri oldukça zayıf, ilkokul üç öğrencilerinin okuma kitapları kıvamındaki yazıların sahibi edebiyat dünyasına bir şey kazandırmamış gereksiz yazar.
holbein'in isa tablosundan etkilenip budalayı yazmıştır. babasını hiç sevmezmiş hep ölmesini istermiş ve babası öldüğünde bu olay onu çok etkilemiş. psikologlar aşağılık kompleksi olduğunu ve büyük bir suçluluk duygusu yaşadığını söyler. bence kesinlikle doğru. çünkü genellikle romanlarına 'bilemiyorum, size bir hikaye anlatıcam şimdi' gibi ifadelerle başlar.
peygamber hastalığı olarak da bilinen temporal lob epilepsisinden muzdarip, tarihin gördüğü bu en büyük yazar için ne söylesek az galiba. belki de bu hastalığın semptomlarından birisi olan aşırı yazma güdüsü yüzünden, yazarın eser yönünden de bu kadar verimli olması beni ilk defa birisinin hastalığına, kötü durumuna sevinmeye zorluyor.
karakter ve insan tahlillerinde aşmış olan bu mümtaz şahsiyet ibretlik bir yazısında diyor ki; *
'' önemli olan kendi kendimize yalan söylemememiz. kendi kendine yalan söyleyip, söylediği yalana inanan kimse sonunda işi, kendi içindeki, kendi çevresindeki gerçekleri tanımamaya, bunun sonucu olarak da kendisine ve çevresindekilere saygı duymamaya dek vardırır. kendi kendine olan saygısını yitirince içinde sevgi diye bir şey de kalmaz insana. içinde sevgi olmayınca oyalanmak, eğlenmek için kötü tutkulara, iğrenç şehvete bırakır kendisini, hayvanca yaşamaya başlar. bütün bunların tek nedeni, insanın çevresindekilere ve kendi kendine yalan söylemesidir.''
ee televizyon duayeni şebnem kısaparmak' ın da dediği gibi; '' beyninize ağzınıza sağlık. '' *
Suç ve Ceza, yeraltından notlar ve eccinniler'i okuyup kitabın kapağını kapadıktan sonra artık eski sen olamayacağını fark ettiren yazar. insanın karanlığında kaybolmak için senin için büyük, onun için ''tın'' bir adım.
''cehennem, insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir'' demiştir.
ayrıca kendisi hakkında freud'un: ''eğer dostoyevski yazmamış olsaydı, dünya psikanalitik kuramı daha çok beklemek zorunda kalacaktı'' demesi de eserlerindeki psikolojik tahlillerin ne denli iyi olduğunu göstermektedir.
yazarın notu: vakt-i zamanında kendisi hakkında uzuuunca bir yazı yazmıştım. bulabilirsem bir ara editler; paylaşırım.
rus edebiyatında çelişkiler ve muhakeme gücünün sürrealist sınırlarını zorlayacak tarzda yapıtlar veren ve bunun dışında klasisizmin belli ağır kurallarından da vazgeçmeyen bir yazardır. en önemli eseri suç ve ceza yıllardır çelişkili dünyaları anlatan en iyi romandır.
müthiş bir yazardır. zira 3 yıl önce okuduğum suç ve ceza romanını hala düşünürüm..zaman zaman bir çok olayın detayına kafa yorarım. romanlarının güzelliği ayrıntılarında gizlidir..insan psikolojisini çok iyi irdeler. mutlaka okunması gereken yazarlardan biridir.