fuzuli

entry339 galeri4 video1
    114.
  1. beni candan usandırdı, cefadan yar usanmaz mı?
    2 ...
  2. 113.
  3. --spoiler--

    "yılda bir kurban keserler halk-ı âlem ıyd içün
    dem-be-dem saat-be-saat men senin kurbanınam"

    --spoiler--

    Bunu yazmak için girmiştim ben de. Olsun ben de bir kasidesini ileteyim.

    Su Kasidesi

    Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su
    Kim bu denli tutuşan odlare kılmaz çare su

    Âb-gûndur günbed-i devvar rengi bilmezem
    Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvare su

    Zevk-i tiğinden aceb yok olsa gönlüm çak çak
    Kim mürur ilen bırakır rahneler divare su

    Suya versin bağ-ban gül-zarı zahmet çekmesin
    Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gül-zare su

    Ohşadabilmez gubarını muhharir hattına
    Hame tek bakmaktan inse gözlerine kare su

    Arızın yadiyhle nem-nak olsa müjganım nola
    Zayi olmaz gül temennasiyle vermek hare su

    Hayret ilen parmağın dişler kim etse istima
    Parmağından verdiği şiddet günü Ensar’e su

    Eylemiş her katreden bin bahr-i rahmet mevc-hiz
    El sunup urgaç vuzu için gül-i ruhsare su

    Hâk-i payine yetem der ömrlerdir muttasil
    Başini taştan taşa urup gezer avare su

    Zerre zerre hâk-i der-gâhina ister sala nûr
    Dönmez ol der-gâhtan ger olsa pâre pâre su

    Zikr-i na’tin virdini derman bilir ehl-i hatâ
    Eyle kim def’-i humar için içer mey-hâre su

    Yâ Habibu’llah yâ hayru’l-beşer müştâkinim
    Eyle kim leb-teşneler yanip diler hemvâre su

    Sensin ol bahr-i keramet kim şeb-i Mirâc’da
    Şeb-nem-i feyzin yetirmiş sâbit ü seyyâre su

    Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânıma
    Var ümîdim ebr-i ihsânın sepe ol nâre su

    Yümn-i na’tinden güher olmuş Fuzûli sözleri
    Ebr-i nîsandan dönen tek lü’lü-i şeh-vâre su

    Hâb-i gafletten olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
    Hâb-ı hasretten dökende dîde-i bîdâre su

    Umduğum oldur ki Rûz-i Haşr mahrûm olmayam
    Çeşme-i vaslın vere ben teşne-i dîdâre su

    Gam günü etme dil-i bîmârdan tiğin diriğ
    Hayrdır vermek karanu gecede bîmâre su

    iste peykânın gönül hecrinde şevkim sâkin et
    Susuzum bir kez bu sahrâda benim’çün ara su

    Ben lebin müştâkiyim zühhâd kevser tâlibi
    Nitekim meste mey içmek hoş gelir huş-yâre su

    Ravza-i kûyuna her dem durmayıp eyler güzâr
    Aşık olmuş gâliba ol serv-i hoş-reftare su

    Su yolun ol kûydan toprağ olup tutsam gerek
    Çün rakîbimdir dahi ol kûya koyman vâre su

    Dest-busı arzusiyle ger ölsem dostlar
    Kûze eylen toprağım sunun anınla yâre su

    içmek ister bölübülün kanın meger bir reng ile
    Gül budağının mizâcına gire kurtare su

    Tînet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
    iktida kılmış tarîk-i Ahmed-i Muhtâr’e su

    Seyyid-i nev’-i beşer deryâ-yi dürr-i istifâ
    Kim sepiptir mu’cizâtı âteş-i eşrâre su

    Kılmak için tâze gül-zâr-i nübüvvet revnâkın
    Mu’cizinden eylemiş izhâr seng-i hâre su

    Mu’cizi bir bahr-i bî-pâyân imiş âlemde kim
    Yetmiş andan bin bin âteş-hâne-i küffâre su
    0 ...
  4. 112.
  5. 111.
  6. " şikayetname "

    Fuzuli'nin Kanuni Sultan Süleyman tarafından bağlanan günlük 9 akçe aylığı alamaması üzerine nişancı Celalzade Çelebi' ye yazdığı mektuptur.

    Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler. Gerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.

    Dedim: - Ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?

    Dediler: - Bizim adetimiz böyledir.

    Dedim: - Benim riayetimi gerekli görmüşler ve bana tekaüt beratı vermişler ki ondan her zaman pay alam ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılam.

    Dediler: - Ey zavallı! Sana zulüm etmişler ve gidip gelme sermayesi vermişler ki, daima faydasız mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin.

    Dedim: - Beratımın gereği niçin yerine gelmez?

    Dediler: - Zevaittir, husulü mümkün olmaz.

    Dedim: - Böyle evkaf zevaidsiz olur mu?

    Dediler: - Asitanenin masraflarından artarsa bizden kalır mı?

    Dedim: - Vakıf malın dilediği gibi kullanmak vebaldir.

    Dediler: - Akçamız ile satın almışız, bize helaldir.

    Dedim: - Hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun fesadı bulunur.

    Dediler: - Bu hesap, kıyamette sorulur.

    Dedim: - Dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişiz.

    Dediler: - Ondan dahi korkumuz yoktur, katipleri razı etmişiz.

    Gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey'us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim.
    4 ...
  7. 110.
  8. ruhi ile arasında geçen bir diyalog;

    ruhi :
    ya fuzuli dostum, şu cennet gibi bahçenin, şu güzel çiçeklerin içinde, şu gözalıcı işlemeli duvarların dibindeki o uyuz it'i görüyormusun?

    fuzuli :
    görüyorum ya ruhi!

    ruhi :
    işte o it bu sarayda fuzuli !!!

    atılan taşı tekrar gediğine koymak için bir an düşündükten sonra;

    fuzuli :
    doğru söylersin ya ruhi...
    sıkacaksın şu itin bogazını çıkacak içinden ruhi
    3 ...
  9. 109.
  10. fuzuli; gereksiz anlamına geldiği gibi bilgili, bilgin gibi bir anlamı da vardır zaten fuzuli mahlasını bu yüzden seçmiştir şairdır. iskender pala' nın "babil de ölüm istanbul da aşk" kitabında hayatıyla ilgili onlarca rivayetten biri olan "hillelili fuzuli" olarak anlatılır. esasında en güzel leyla ile mecnun mesnevisi olarak kabul edilen kitabının hikayesidir.

    edit: kopyaladım, yapıştırdım. eyvallah.
    1 ...
  11. 108.
  12. 16. yyda kerbelâda yaşamış türbedarlık yapmış, azeri türkçesiyle yazan, en büyük lirik şairlerimizden birisi.dönemin en iyisi olmasına rağmen saraya yakın olmadığı için, saraya daha yakın olan bakî daha ön planda tutulmuştur.ayrıca kasidelerinden başka astronomi vb. alanlarda da ileri derecede kendini gelişmiştir.birde su kasidesi vardır ki... o hayal gücünün içine hapseder okuyan adamı.
    0 ...
  13. 107.
  14. hemişe rüsva olmuş, rûsvalıkla yükselmeyi bilmiş, hatta alay-ı illyine çıkmış koca pir.
    0 ...
  15. 106.
  16. "sevmek mi sevilmek mi?" sorusuna

    "sevmek. çünkü gerçekten sevildiğinizden asla emin olamazsınız." cevabını veren ulu şahsiyet.
    2 ...
  17. 105.
  18. Fuzuli ve Ruhi yolda yürürken bir köpek görürler, ruhi; "şu köpeğe bak nekadar fuzuli" Fuzuli; "Vur k*çına çıksın ruhi" bu konuşmalarından nekadar esnek bir zekaya sahip olduklarını anlayabiliyoruz.
    0 ...
  19. 104.
  20. Fuzûli'yi de zamanının meşhur mütefekkirleri arasında saymak mümkündür. Fakat Fuzûli'nin şiirleri zamanının sanat seviyesinin üstünde olmasına rağmen, fikir yönünden zamanındakiler ile arasında fazla bir fark yoktur.
    Çünkü Fuzûli, şiirlerinde sanat unsurunu birinci planda tutarak faydadan çok mükemmelliğe yer vermiştir. Fikirlerinde ise, her mütefekkir gibi o da insanlara faydalı olup onların hayatına yön vermeye çalışmıştır.
    0 ...
  21. 103.
  22. dinlenmesi gereken fikirlere sahip olan yazar. sözlükte pek rastlanmayan tipte bir yazar yani.
    1 ...
  23. 102.
  24. "bende mecnun'dan füzun aşıklık istidadı var
    aşık-ı sadık benim mecnun'un ancak adı var"

    "ya rab! bela-yı aşk ile kıl aşina beni
    bir dem bela-yı aşktan etme cüda beni"

    "ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge
    ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayrı"

    çok büyük çok farklı bir şair, çooooook
    1 ...
  25. 101.
  26. aşk ve ızdırap şairidir. şiirlerinde beşeri aşktan ziyade tasavvufi aşk ön plandadır. beşeri aşk tasavvufi aşka ulaşmak için bir basamak konumundadır.
    dil konusunda çok hassastır. hiç bir kelimenin beyitte ki yeri tesadüfi değildir. kendisi bu durumu "şiir bir duvar inşa etmekse, sözcükler de yapımda kullanılan tuğlalardır. duvarın sağlam olması için, söz kuvvetli olmalıdır" şeklinde açıklar. ses meselesini önemser. öyle ki "su kasidesi" olarak anılan naatı, dikkatlice okunduğunda -s , -ş ve -u seslerinin sık tekrarlanmasıyla su sesinin yaratabileceği fonotiği yaratır. klasik edebiyatın piridir. leyla ve mecnun kasidesi önemlidir.

    " hasılım yok ser-i kuyında beladan gayrı
    garazim yok reh-i aşkında fenadan gayrı"
    1 ...
  27. 100.
  28. 99.
  29. Şikayetnãme Fuzûlî'nin en önemli eserlerinden biridir.
    Kanuni Sultan Süleyman'ın Bağdat'ın fethinden sonra (1534) Fuzûlî padişaha kasideler sunmuştur. Padişah tarafından beğenilen kasideler karşılığında 9 akçelik maaşla ödüllendirilmiştir. Maaşını alamayınca Şikayetnãme'yi yazmıştır.

    Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler. Eğerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.
    Dedim: - Ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?
    Dediler: - Bizim adetimiz böyledir.
    Dedim: - Benim riayetimi gerekli görmüşler ve bana tekaüt beratı vermişler ki ondan her zaman pay alam ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılam.
    Dediler: - Ey zavallı! Sana zulüm etmişler ve gidip gelme sermayesi vermişler ki, daima faydasız mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin.
    Dedim: - Beratımın gereği niçin yerine gelmez?
    Dediler: - Zevaittir, husulü mümkün olmaz.
    Dedim: - Böyle evkaf zevaidsiz olur mu?
    Dediler: - Asitanenin masraflarından artarsa bizden kalır mı?
    Dedim: - Vakıf malın dilediği gibi kullanmak vebaldir.
    Dediler: - Akçamız ile satın almışız, bize helaldir.
    Dedim: - Hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun fesadı bulunur.
    Dediler: - Bu hesap, kıyamette sorulur.
    Dedim: - Dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişiz.
    Dediler: - Ondan dahi korkumuz yoktur, katipleri razı etmişiz.
    Gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey'us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim.

    taa kanuniden beri hiçbir şey değişmemiş demek.
    1 ...
  30. 98.
  31. meshur sairimiz.. turkcesi bos gereksiz anlaminda. arapcada ise fazildan gelmistir erdemli, faziletli anlamindadir.
    1 ...
  32. 97.
  33. ya rab bana cism ü can gerekmez
    canan yoğ ise cihan gerekmez
    ...
    1 ...
  34. 96.
  35. gazel:

    ya rab belayı aşk ile kıl aşina beni
    bir dem bela-yı aşktan etme cüda beni

    az eyleme inayetini ehli derdden
    yani ki çok belalara kıl mübtela beni

    oldukça ben götürme beladan iradetim
    ben isterim belayı çü ister bela beni

    gittikçe hüsnün eyle ziyade nigarımın
    geldikçe derdine beter et muptela beni

    öyle zaif kıl tenimi firkatinde kim
    vaslına mümkün ola yeürmek saba beni

    nahvet kılıp nasib fuzuli gibi bana
    ya rab mukayyed eyleme mutlak bana beni

    ----------

    ya rab, aşk belasıyla beni tanıştır
    bir an bile aşk belasından uzak tutma beni

    elinin bolluğunu dert isteyenlerden esirgeme
    yani bir sürü belalara müptela et beni

    ben olduğum sürece beladan dileğimi çevirme
    çünkü ben belayı istiyorum, bela ister beni

    sevgilimin güzelliğini gittikçe artır
    bela geldikçe derdine daha beter müptela et beni

    vücudumu onun ayrılığında öyle hafif kıl ki
    hafif esen sabah rüzgarı bile ulaştırabilsin ona beni

    kibirlilik edip fuzuli gibi bana
    ya rab, bir an bile başbaşa bırakma kendimle beni
    4 ...
  36. 95.
  37. o da devrin adetlerine uyup zamanındaki büyüklere kasideler yazmış, methiyelerle onların gönüllerini ve şüphe yok, paralarını almaya çalışmıştır...
    0 ...
  38. 94.
  39. bilgisiz şiiri taşsız duvara benzeten şair.
    0 ...
  40. 93.
  41. şiirlerinin ilham kaynağı olan ''gülcemal''li sevgilisinin hayali olduğu şairdir.fuzuli'nin aşkları her zaman karşılıksızdır çünkü fuzuli şiirlerinin güzelliğini, derinliğini bu karşılıksız aşktan kazanır.
    1 ...
  42. 92.
  43. türk divan edebiyatının en değerli sanatçılarından biridir.
    mahlası olan fuzuli sözcüğü de, gereksiz anlamındadır.
    0 ...
  44. 91.
  45. Ailesi göçebe hayatı bırakıp günümüzdeki Irak bölgesine yerleşmiş olan Oğuzların Bayat boylarındandır. Fuzûlî; ne kadar kesin bilinmese de 1483 yılında Akkoyunlular zamanında şimdiki Irak'ta Kerbela veya Necef'de doğduğu tahmin edilir.

    Fuzûlî iyi bir eğitim almak için ilk önce Hillah şehirinde bir müftü olan babasından, ve daha sonra Rahmetullah adındaki bir öğretmenden eğitim görmüştür. Daha sonraki öğrenimi hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte; eserlerinden islamî bilimler ve dil alanında çok iyi bir eğitim aldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Su Kasidesi'nin 2. beytinde; "Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem" "Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su" diyerek astronomi bilgisinin de iyi olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca hamse sahibidir.
    Azerice Divanı'nın önsözünde;
    "ilimsiz şiir temelsiz duvar gibidir, temelsiz duvar da değersizdir"
    demektedir.

    Azerice, Arapça ve Farsça divan şiirlerini yazmıştır. Eserlerinde kullandığı dil dönemindeki divan şairlerine göre daha sade, anlaşılır bir Türkçedir. Halk deyişlerinden bolca yararlanmıştır.

    Bedensel zevklerden ziyade tasavvufî bir aşk, Ehl-i Beyt'e duyulan özlem, ayrılık acısı şiirlerinin konusunu teşkil etmiştir. Duygu ve düşüncelerini çok içten ve lirik bir şekilde ifade etmeyi kolayca başarmıştır. Bu açıdan bakıldığında Türk şiirinde karşılaştırılabileceği tek şair Yunus Emre'dir. "Leyla ve Mecnun" mesnevîsi aynı konuda yazılmış (Arapça ve Farsça dahil) en iyi mesnevîlerden biridir.

    iran şiirinden Hâfız, Türk şiirinden ise Nesimî ve Nevai çizgisini en başarılı şekilde kemâle erdirmiştir. Kendisinden sonra gelen bütün divan şairlerini etkilemiştir. Onun, Kerbela'da 1556 yılında içinde yaygın olan salgın bir hastalık sonucunda, veba veya kolera'dan öldüğü tahmin edilir. Şiirlerinin başkalarıyla karışmaması için gereksiz, manasız anlamına gelen fuzuli mahlasını kullanmıştır
    2 ...
  46. 90.
  47. 'söylesem tesiri yok,
    sussam gönlüm razı değil.' dizelerinin sahibi Türk Divan Şairi.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük