ilk olarak futbol oynarken başa gelen talihsizliklerdir;
yeşil saha, top, gereksiz 13 kişi(halı saha olması dolayısıyla) ve bir de ben. aramızda ki aşkın yakıcılığıyla, kontrol edilemez hale gelen estetik hareketler, ve arkasından gelen menisküs ameliyatı...
ikinci olarak taraftarlık ve holiganizm ile gelen zararlar;
gereksiz şiddet olayları, rakip takım taraftarları arasında, anlaşılamaz bir kin ve nefret.
taraftarı olunan takımın kaybetmesi ile hüzünlenmek...
(bkz: galatasaray hamburg maçı)
futbol oynayan oyuncular için;
- sakatlanırsın.
- gol atarsın karşı takım küfür eder.
- gol atamazsın kendi takımın küfür eder.
- gol atarsın kendi takımın da küfür eder (nasıl gol attı amk çocuğu be, gibi)
- birisi sahaya bişey atar kafanı yarar, gibi tehlikeler. ve akla gelmedik bir sürü olay.
futbol izleyen taraftarlar;
- paso küfür edersiniz, argo konuşursunuz.
- en yakın arkadaşımızın kalbini kırarsınız.
- idea gibi şans oyunlarında para kaybedersiniz.
- maç izlemeye gidersiniz, karşı taraftarlardan dayak yersiniz.
- 10 liralık formaya 80-100 tl verirsiniz, sırf üzerinde orjinal amblemi var diye.
- boşuna zaman geçirirsin tribünde ve tv başında.
- ve akla gelmeyen bi sürü şey.
türkiye de 80 ve sonrası sezonlarda bariz görülen durumdur. sağ sol olayları yerini istanbul da fener-cimbomlu, adana da adanaspor-adanademir, izmir de göztepe-karşıyaka kavgasına bırakmıştır.
gençlerin beynini yıkayıp, hayatlarını 11 kişiye bağlar. ülkede insanlar açlıktan çöpleri karıştırırken o sektörde dönen çok güzel yatırımlar yapılıp istihdam sağlanabilecek paralar dudak uçuklatır. gençleri birbirine düşürür. karaborsacılık yayılır.