futbolun cilveleri

entry1 galeri0
    ?.
  1. günlerdir bugün oynanan iki ön eleme maçı konuşuluyordu. bugünü iple çekenler, tedirgin ama ümitle bekleyenler, ikisi de elense de neşemizi bulsak diyen beşiktaşlılar, acaba iyi ciro yapar mıyız diyen kapitalizmin tutsağı olmuş hayın kahvehane sahipleri... herkes günler öncesinden hazırlanıyordu maçlara. akşam yatttığında hemen uykuya dalamıyor, tuttuğu takımın maçını kafasında oynuyordu son bi kez uyumadan önce.

    maç günü geldi çattı. gönlüm her iki ekibimizinde sahadan şampiyonlar ligine yetecek skorlarla ayrılmasından yanaydı. ancak benim futbol gerçeklerim bu kadar iyimser olmamın yanlış olduğunu söylüyordu. sözlüğe girip bununla ilgili birkaç şey karaladım. baktım ki taraftarlar belki de haklı olarak bana sert çıkıyor ben de dışarı çıkıp gezindim, düşünmeye devam ettim maçları. akşamı ben de iple çekiyordum artık.

    maç saati yaklaşmıştı. maçı kahvehanede izleyip futbolseverlerin nabzını tutmaktı niyetim. öyle de yaptım. galatasaray maçının başlamasına yarım saat kala kaavedeki yerimi aldım. sigara dumanının cildimi tahriş etmesi bahasına maçları burada izleyecektim. bu benim için büyük bir fedakarlıktı. maçların pozitif skorlarla bitmesini bir de bu yüzden istiyordum şimdi. çıkabilecek bir arbede sırasında birilerini feci hırpalamaktan çekiniyordum, yüzümde darbe alabilir bu arada. ben bunları düşünürken ilk maç başladı.

    düdkle beraber galatasaray'a getirdiğim eleştirilerde ne denli haklı olduğumun farkına vardım. ümitle maçı izlemeye devam ettim. gerek galatasaray açısından gerekse futbol adına tatsız tutsuz bir müsabaka oluyordu. derken onbeş dakika sonra fenerbahçe de bismillah dedi. iki takım taraftarları aynı kahvede farklı televizyonlardan izliyorlardı maçı. bense maçı izlemeyi ve notlar almayı sürdürüyordum.

    maçlar bittiğinde aynı kahveyi boşaltanların bazıları neşeyle çoşuyor bazıları ise kah hakeme kah lincoln'e küfür ederek kendini telkin ediyordu. futbolun cilvesi diye bir şey varsa şayet o buydu. aynı saatlerde, aynı mekanda, aynı oyun bir grup insanı mutlu ederken, diğerlerini kahredebiliyordu.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük