futbolsuz yaşanamayacağının, futbolun dünyadaki en önemli olay olduğunun, futbolun bir milli mesele olduğunun, futbolun namus meselesi olduğunun, sohbet konusu olarak futboldan daha önemli bir konu olamayacağının, futbolcuların dünyadaki en önemli insanlar olduğunun, insanlara sürekli empoze edilmesinden, basında sürekli bu düşüncelerin pompalanmasından rahatsızlık duyan insanların istediği bir dünyadır.
futbola gereksiz, saçma, o nasıl oyun öyle ya 22 adam bi yop peşinde şeklinde anlamsız yorumlar getiren insanların düşüncelerinin aksine futbol çok gerekli bir oyundur efendim. neden mi gerekli? bak evladım şimdi. futbol sadece bir oyun değildir. futbol aslında en büyük ego tatmin kaynağıdır. insanların kendi başarısızlıklarını, başka başarılarla gizlemelerinin en kolay yoludur.
şimdi sabahtan akşama kadar kahvede oturan işsiz güçsüz bir adam düşünelim ki bu adamlardan zilyonlarca var. adamın oturup kahvedekilerle bulmaca çözüp türkiyenin sosyo ekonomik durumunu tartışmasını bekleyen var mı? eğer varsa şu andan itibaren okumasın zaten bu entryi. neyse, sonuç olarak bu adam bi baltaya sap olamamış bir adamdır. işte bu yüzden bahsi geçen adam alternatif bir tatmin kaynağı aramaktadır ki bu da futboldur. taraftarı olduğu takımın maç kazanması ona hayatında böbürlenme fırsatı veren tek alandır. 2 gün için bile olsa kahvede başı dik gezip sağa sola "nası oyduk lan" deyip hava atabilir.
yine aynı adamı ele alıp futbolsuz bir dünya düşünelim. adam sabahtan akşama kadar kahvede, tüm gün başı öne eğik oturup işsizlikten, bi boka yapamamaktan yakınmakta. ve üstelik kendini iyi hissettirbilecek hiç bir şeye sahip değil.
işte o zaman bu adam ve zilyonlarcası bunalıma girip sağa sola saldırma eğilimleri gösterirler. bu da kaosa süreklenen bir dünya olur. ki bu durum sadece kahvede oturan adamlar için değil, sağda solda mal gibi gezen, hiç bi baltaya sap olamayan liseliler ve bilimum bu tip insanlar için de geçerlidir.
futbolun yerini hiçbir spor tutamayacağından, çok daha farklı ve günahkâr bir dünyadır. tanrı o günleri göstermesindir.
hani bir fıkra vardı ya, nasıldı tam hatırlamıyorum da, dursun temel'e soruyordu, "iğnesi yok sokamaz bal yapamaz" deyü. temel de diyordu ki "sikeyim öyle arıyı".
haksız mı lan adam? affedersin ama futbolun olmadığı dünyayı skeyim ben.