selçuk $ahin
sabri sarıoğlu
aykut kocaman ın oturtmaya çalıştığı sistem
fatih terim in pes mantığıyla düşünmesi
4-2-3-1 sisteminden gına gelmesi
sol bek sıkıntısı
yedek klubesindeki vasat stoper varlığı
hamit altıntop un inatla ısrarla sağ açık oynatılması
mehmet topal ın ortasahada görev alması
cristian baroni ile selçuk $ahin'den ortasaha yaratmak
avrupa maçlarının yayıncı kurulu$larca hunharca sahiplenilmesi
çocuklar duymasın havuç un spor yazarı olması
televizyondaki 90 dakikayı 3 saat tartı$an adamların varlığı
iddaa'daki kaybetme oranının yüksekliği
ithal alman vasıfsız futbolcuların bolluğu
futboldan para kazanmanın kolay olması
ayhan akman ın futbol oynaması
hakan $ükür ün milletvekili olması
ilhan mansız'ın 30'unda futbolu bırakması
andre dos santos'un gidi$i
stoch'daki form dü$üklüğü
hasan ali kaldırım'ın yeni kanser nedeni olması
bekir irtegün'ün defans olduğu ülkede maçların paralı olması....
Rasim Ozan'ın futbol yorumculuğu yapması,
Ercan Saatçi'nin spor yazarlığı yapması,
San Marino'nun tarihindeki ilk puanını bizden almış olması,
Milli takımın şu anki hali,
0-0 biten derbi maçları,
TT Net Arena'nın 3 saat yağmurla gölete dönüşmesi,
Şükrü Saraçoğlu'ndaki her maçtan sonra (FB+Milli) kızıltoprak trafiğinin felç olması,
Selçuk Şahin'in Leo franco'ya 25 metreden attığı gol.
türkiye için konuşursak eğer koskoca 18 takımdan sadece 3 ünün meşhur olması ve futbol programlarının sadece 4 kulüple ilgili haberlere ağırlık vermesi. hani lan benim memleketimin takımı takım değil mi? niye ben galatasarayı, beşiktaşı ya da fenerbahçeyi tutmak zorundayım ki? 70 milyonluk ülkede sadece 3 takım avrupa kupalarında meşhur olabildi diye diğer anadolu kulübleri kenara atılmamalıdır.
bayanlar için ofsayt... diyeceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz beyler! ofsaytın ne olduğunu gayet de biliyoruz. siz abartmadığınız sürece de futbolu seviyoruz.
ronaldo luis nazario de lima'nın futbolu bırakmış olması. bir daha hiç oynayamayacağını bilmek. onu bir kere bile izlememiş olanların, o zamana kadar futbol sahalarında görülmemiş hareketler yapan bu adamı birileriyle karşılaştırması.
ya da üstad maradona'yı zamanında takip edememiş olmak.
eskiden zidane, luis figo, dennis berkamp, ronaldo, klinsman, roberto carlos, romario, roberto baggio, kluivert, overmars, alan shearer... gibi bir çok takımda futbolu güzelleştiren bir çok yıldız varken şimdilerde bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar yıldız denecek oyuncu olması, hep aynı isimlerin sayılması.
teknolojik-ekonomik-ticari-kimi zaman siyasi sebeplerin de işin içine girmesiyle futbolun orjinalliğinden, özünden uzaklaşıp başka başka mecralar için araç haline dönüşmesi. kısacası eski tadı vermemesi.
Avrupa futbolundan değil de Türk futbolundan soğuduğumuz doğrudur.
Siyasetin futbolun içine girmesi, taraftarsız Belediye takımları, sadece 3 hatta 2 istanbul takımı dayatılması, taraftarların terörist muamelesi görmesi, passolig saçmalığı, Tetikçi hakemler vs. daha onlarcası...