küçükken türkiye'nin ilk özel televizyonu olan star da pazar akşamları yayınlanan güzel filmleri izletmeyipte spor kanallarında dolaşan fanatik bir baba örneğin.*
erkek arkadaşınızın telefonda size karşı olan ilgisini açıklarken bir yandan da dünya kupasını izlemesi,
erkek arkadaşınızla beraber maç izlemek için bir yere sözleştiğiniz zaman son anda erkek arkadaşınız olacak futbol hastası şahsiyetin sizi arayıp maça korsan bilet buldum maça giriyorum demesi,
yine erkek arkadaşınızın sizin yanınızdayken herhangi bir arkadaşına gizli gizli maç kaç kaç diye mesaj atması,
ya da fener maçı olduğu zaman aşkım bu akşam 9la 11 arasında beni aramıyosun çünkü en büyük aşkımın maçı var bu akşam demesi...vs olabilir mesela...
bir bayana ofsaytın ne demek oldugunu anlatmak zorunda kalmak.
acaba ofsaytı icad eden ileride tüm erkeklerin başına böyle bir bela açabileceğini birileri ona anlatsaydı ofsaydı anlatmaktan dolayısıyla futbolun bir parçasından nefret etmezdim. etmezdik.
(bkz: bir kiza ofsaytin ne oldugunu anlatmak)
-kollektif futbolun gereklerini yerine getirememek
-bloklar arası bağlantıyı kuramamak
-kontrollü oynayamamak
işin ustası ve daha fazlası için (bkz: ömer üründül)
futbolun sadece bir spor dalı olduğunu unutup,taraftarlığı ise karşı takım tarartarlarına kanlısı olarak bakan. hayatını (sözüm o na) takımına bağlayan insancıkları görmemden kaynaklanan olay.
memlekette bir futbol tartışmasında tuttuğu takımı sahibiymişçesine savunan, küfür etmekte çığır açan, hatta işi kavgaya kadar götürebilecek birsürü gereksiz tip olması.sonuç itibariyle : futbolla ilgilenmiyorum, eksikliğini hissetmiyorum *