futbolda protesto bicimleri

entry7 galeri0 video1
    1.
  1. Protesto, italyancadan dünya dillerine girmiş bir kelime. Bir davranışı, düşünceyi, uygulamayı haksız, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme demek. Türkçe karşılığı itiraz olarak da verilebilir ancak protestonun daha protest bir havası olduğu kesin. Protesto, sağlıklı gelişebilmenin ve fikir üretmenin bir yansıması ve demokrasi geleneğinde olması gereken bir uygulama. Futbolda protestonun yeri ise çok daha fazladır sanki. Belki de futbolu bu kadar cazip ve popüler kılan etkenlerden birisi de içinde itiraza ve protestoya hatta isyana fazlasıyla yer veren bir oyun olmasıdır. Doksan dakika içinde o kadar çok protesto yaşanıyor ki aslında. Takımıyla birlikte sevinen, üzülen ve takımını hayatının ortasında bir yerlere koyan insanlar için an gelir ki, bir şeyi, birilerini protesto etmek elzem olur. işte burada da protesto çeşitleri ortaya çıkar; bazısı zekice bazısı şiddete meyyal.

    Küfürlü tezahürat: En çok başvurulan yöntemlerden birisidir. Bir futbolcu, yazar, hoca, yönetici ya da doğrudan takıma küfürlü tezahürat yapılır. Protestonun dozuna göre küfürdeki argo derecesi artış gösterir. Hakemlere mal olmuş bir Türk tribün klasiği de vardır tabii.

    Islıklama-yuhalama-alkışlama: Hiçbir sebep bile olmaksızın rakip takım sahaya çıktığında uygulanır. Sanki, "niye çıkıyorsunuz sahaya gelmezseniz hükmen 3-0 almıştık!" der gibi bir ima vardır. Bunun haricinde hakem kararı, eski futbolcu, rakip hücumu gibi durumlarla yine kendi takımına yönelik bir eyleme de dönüşebilir. Alkışlama ise tersine protestodur! Helal olsunun tersi; yani haram olsun.

    Protesto yürüyüşü: Son yıllarda sıkça görülen bir protesto biçimidir. Seksenli yıllarda Ali Kemal'in istanbul'a satılmasının ardından Faroz Mahallesinin protesto yürüyüşü düzenlemişti. Son yıllarda ise F.Bahçe ve Beşiktaş taraftarlarının TFF kararlarını, Göztepe ve Sakaryaspor taraftarının kendi yönetimlerini protesto etmek için yaptıkları yürüyüşler ve basın açıklamaları ilk anda akla gelenler.

    internet siteleri aracılığıyla yapılanlar: internet hayatın en önemli parçalarından birisi oldu ve elbette ki taraftarlık da bundan nasibini aldı. Hemen her takımın taraftarlarına ait siteleri var. Dolayısıyla bu iletişim sağanağı beraberinde protestoları da getirdi. Örneğin Göztepe taraftar sitesi "Gençliğimin Katilisin"'de şöyle bir protesto metni var "Göztepe'nin şu hale düşmesinde en ufak payı olan herkesin Allah belasını versin! Senin varsa senin de..."

    Beste-tezahürat: içinde küfür bulunmayan ve son derece ironik olabilen tezahüratlar da ciddi bir protesto yöntemi olarak görülüyor. Türk tribünleri bu konuda oldukça üretken diyebiliriz. Birkaç örnek vermek gerekirse; "beşiktaşın başkanı sözünü yemez", Fenerlilerin Volkan'ın jöleli saçları için yaptıkları beste, en büyük taraftar futbolcular sahtekâr ve tabii ki bir tribün klasiği olan yönetim istifa hemen herkesin aklına gelebilecek örnekler.

    Pankart: Tribün kültürünün en önemli unsuru tezahüratsa, ikincisi de pankarttır. Karikatür krizi sırasında Danimarka aleyhine açılan, Irak'taki işgali protesto etmek için açılan pankartların yanı sıra Federasyon aleyhine açılan pankartlar da oldu*. Bir siyasi parti liderine sandıkta görüşürüz diyen pankart ise hafızalarda yer edinmişti.

    futbolcu protestosu: Özellikle paralarını zamanında alamayan futbolcuların da protesto şekilleri vardır. Bunlardan en bilindiği ya münferit olarak idmana çıkmayıp, şehri terk etmek ya da nadiren de olsa takım halinde idmanı boykot etmek. Ama bir de var ki, Göztepeli futbolcuların geçtiğimiz senelerde maç sonunda tribüne çıkıp taraftarlarla birlikte yönetimi protesto etmeleri unutulmazdır.

    Şiddet içeren protestolar: Bu gibi durumlar genellikle kaybedilen ve sabırların taştığı bir maç sonrasında yaşanır. Şampiyonluk kaçmak üzeredir ya da küme düşme hali gelmiştir; yönetimle sorunlar vardır vs. işte böylesi durumlarda bazen planlı ama genelde kendiliğinden gelişen bir şekilde şiddete dönük bir protesto başlar. 2002'de Trabzonspor'un evinde Beşiktaş'a farklı kaybettiği maç sonrası yaşanan taraftar tepkisi, F.Bahçe'in Pendikspor'a elenmesinin ardında tesislerde yaşananlar, yaşananlar bunlara tipik birer örnektir. Ancak şunu da belirtmek lazım; Türk tribünleri, Avrupalı (özellikle Balkan ve italyan) ve Güney Amerikalı tribünlerle kıyaslandığında oldukça masum sayılır. Yani, medyanın bayıldığı tabirle bir tribün terörü yoktur; sadece toplumdan azade tutulamayacak olan bir şiddet eğilimi vardır.

    Hava limanı ve tesis protestoları: Uçakların bu kadar sık kullanılmasıyla birlikte hava limanları da önemli bir protesto mekânı oluverdi. Hatta, Batılı tarzda bir hareket olan yumurta fırlatma hadisesi bile yaşandı. Bu konudaki en bilinen örnek 2005'teki olaylı maçta Türkiye'ye gelen isviçre kafilesine hava limanı personeli tarafından yapılan "hoş geldiniz" merasimi idi. Tesis basma ise yeni binyıla kadar sıklıkla görülen taraftar gelenek ve görenekleri arasındaydı. Günümüzde pek rastlanmasa bile Türk tribün literatüründe kıymeti harbiyesi vardır.

    Beyaz mendil sallama: "Ya helal olsun şu Avrupalıya; çok medeniler kardeşim" gibi asılsız bir cümle kurmanın gereği yok. Çünkü futbolun dili bir ve tepkiler dünyanın her yerinde benzeşiyor. Yalnız sadece Barca taraftarının öncülüğünde gelişen ve beyaz mendil sallamak diye tabir edilen bir protesto şekli var ki aferin demeden olmaz. Bu hareket teknik direktöre güle güle demek oluyor. Bizim spikerlerin tabiriyle "evet, sayın seyirciler şu an Nou Camp'da beyaz mendiller sallanıyor"

    Figovari protestolar: Bir zamanlar formasını giymiş olduğu takımdan ayrılan ve o stada tekrar ama bu sefer rakip olarak çıkan bir futbolcuya gösterilen tepkilere böyle bir isim verilebilir. Portekizli futbolcu Luis Figo, Barcelona'da kaptanlığa kadar yükselmiş ve tam bir efsane olmuştu ama ezeli rakip, büyük ve zengin düşman Real Madrid, tıpkı eski Türk filmlerindeki fabrikatörün şımarık, züppe çocuğu edasıyla Figo'ya muazzam bir meblağ teklif etti. Herkes Figo'nun paraları önce alıp sonra da karşıdakinin suratına fırlatmasını bekliyordu ama hiç de öyle olmadı. Figo, bir şehre ihanet ederek gitti ve Nou Camp'taki ilk maçında protestolar ve sahaya atılan yabancı maddeler yüzünden top oynayamadı. Figo için pek çok pankart hazırlayan Barca taraftarı, üzerinde onun resminin olduğu dolarlar bastırmış ve paracı Figo mizansenini çok iyi ayarlamıştı. O akşam sahaya atılanlar arasında bir de domuz kafası vardı. Ülkemizde de benzer protestolara maruz kalan futbolcular oldu. Tümer de Beşiktaş-Fener maçında benzer olaylarla karşılandı. Beşiktaşlılar " Burası Beşiktaş alayına gider" şarkısını tümer'e çevirmişlerdi. 22 sene önce şampiyon olabilecek bir Samsunspor'u bırakıp G.Saray'a giden Tanju'nun Samsun'daki ilk maçında önce Samsunspor taraftarınca "Tanju buraya" diye çağırılıp, memnun bir halde gelince de küfürler edildiği anlatılır halen Samsun'da. Zaten Anadolu takımlarında çok sevilirken kendini taraftara ifade edemeden ayrılan her futbolcunun buna benzer bir kaderi vardır.

    Netice itibarıyla protesto hayatın bir gerçeği; futbolda hayata dair bir kavram olduğu için örnekler bulmakta zorlanmıyoruz. Sahaya sırtını dönerek maçı seyretmek, maçın belli bir bölümüne kadar hiç tezahürat yapmamak ve pankartları ters asmak da bu listeye girmesi gereken faaliyetler.

    kaynak: http://forum.pankart.org/...protesto-eder-vt3386.html
    edit: bire bir aynı değildir.
    2 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. http://forum.pankart.org/...protesto-eder-vt3386.html linkinden de okunabilecek yazıdır.*

    not: eksi oylayan arkadaşa saygılar. adam copy-paste yapmış. onu söylemek de mi suç a.q.
    2 ...
  5. 4.
  6. daha top oyundayken elleri acip harmandali tadinda bir yan hakeme bir orta hakeme ebleh ebleh bakmak ve akabinde golu yemek. bu adam senede milyonlar kazanan profesyonel bir oyuncu olunca haliyle stil yaratmis oluyor.

    (bkz: rustu recber stili protesto)
    2 ...
  7. 5.
  8. olsa ne olur, olmasa ne olur dedirten, saçma sapan protesto eylemleridir.
    1 ...
  9. 6.
  10. izlemiyom a.ına koyim deyip sahaya sırt dönmek.
    1 ...
  11. 7.
  12. taraftarın en güzel protestosu maç bitmeden stadı terk etmesidir.
    teknik direktörün en güzel protestosu futbolcuları ile birlikte maçı terk etmesidir.
    futbolcuların en güzel protestosu ise maçı bırakıp sahanın ortasına yatmalarıdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük