başlık star gazetesi spor bölümü manşeti gibi olsa da, "fatih terim yıllık bilmemkaç milyon dolar alıyomuş mına koyayım" şeklinde bir muhabbet yapmayacağım. gözümüzün önünde duran bir gerçeğe barnak bassmak istiyorum:
ülkemizdeki insanların çoğunluğu ortalama bir hayat sürüyor. kimileri yoksul, kimileri ise açlık sınırında, hatta kimileri açlık sınırının altında. ama onların bile evlerinde televizyonları var. her yerden çanak antenler fışkırıyor. ekonomik bir sıkıntıda olsak bile, milli maç kazanılınca ne kadar mutlu oluyor insanlar.
peki, açlık sınırında yaşayan adam bakkaldan ekmek alırken, bakkal adamın milli duygularını mı sorgular, yoksa cüzdanını mı? en basit mantığı ironisiz bir şekilde kuruyorum: türk milli takımı yarı finale kadar çıktı. iyi ne güzel, ne mükemmel. türkiye için gerçekten büyük bir başarı.
fakat fatih terim bu kadar maaşı aldı. turkcell süper ligindeki çoğu oyuncu bu tip maaşlar alıyor. bursaspor paf takımındaki adama bile asgari ücretten çok daha yüksek rakamlar veriliyor. futbol hayatımızı işgal ediyor. ekonomik yönüyle de bir sıkıntı, bu endüstri için milyar dolarlar harcanıyor.
peki biz ne kazanıyoruz? sevinç mi? uyutulmanın sınırsız hazzı mı? yıllık 3 milyon dolar alan oyuncuya küfrederken yıllık kazancınızı hatırlamıyorsunuz değil mi?
franco gerçekten doğru söylemiş. fiesta futbol faşizm ha? şimdi fanatikler üşüşür buraya. iddia ekleri, kuponlar...
hayatınızın sömürüsünün devam etmesine izin verin.
izin verin ki peltek dişliler silah kaçakçılığından kazandığı kara paraları sizin gönül bağladığınız kulüplerde aklasın. izin verin ki futbol camiası hayatını yaşarken, siz maç sonrası ekmeğinizin peşinde olun.
ünlü olan ve eğlence sektöründe (spor da en nihayetinde görsel bir eğlence aracıdır) çalışan hemen herkesin aldığı ücretlerden farklı olmayan ücretlerdir.