içerisinde olmayanın anlayamayacağı mevzudur. adamların tüm hayatı 7/24 antremanlarda kamplarda ve maçlarda geçiyor. özel hayatları neredeyse yok gibi futbolu bırakana kadar böyle devam ediyorlar..
aldığı paraları hak etmeyen bir çok futbolcu var kabul ancak adamların işi çok zor gerçekten. hem fiziksel hem mental tükeniyorlar bildiğin..
maç yoğunluğuna göre değişmek kaydıyla haftanın beş ya da altı günü en az 2.5 saat it gibi koşturuyorlar. çift antremanlar ve antrenman harici bireysel çalışmalar da işin içine girdiğinde bir günde harcadıkları enerji, götünü oturduğu yerden kaldırmayıp, futbolcuların kazandığı parayı çok görenlerin bir ayda harcadığı enerjiye denk gelir.
bunun haricinde lap götlerin diline dolaşacak kadar yüksek miktarlarda para kazanan bir futbolcu olabilmek için yediği yemekten tut cinsel hayatına kadar karışan antrenörlerle çalışıyorlar.
sadece futbol değil, sporun bütün dalları meslek olarak nankördür. antrenman yapmadın mı bitersin. dışarıdan basit görünen bir sakatlık hayatını bitirir.
bunun dışında
sezon tatilinden 2-3 kilo fazlasıyla dönseler ceza yiyorlar
iki gece üst üste eğlenmeye çıksalar ceza yiyorlar
binlerce kişiden küfür yiyorlar vs. vs.
yani bill gates milyar dolarlar kazanırken "akıllı adam, beynini kullanıyor" ama futbolcu eşek gibi koşturup bir kaç milyon dolar kazanınca haketmiyor fikri gerçekten ilginç bir yaklaşım.
bunu dışında meblağların yüksek olmasının diğer sebebi de kulüplerin futbolculara ticari yaklaşımlarıdır.
bunu kısaca "kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez" sözüyle açıklayabiliriz.
bir kulübün sadece alt yapısından yetiştirdiği futbolcuları satarak ya da oynatarak hem para kazanması hem de başarı yakalaması oldukça zor bir iştir. bu yüzden kulüpler kendilerine başarıyı getirecek oyuncuları ve teknik adamları alabilmek, tesislerini en yüksek seviyeye getirebilmek için maddi olanaklarını arttıracak sponsorlar, tribün gelirleri, lisanslı ürün satışları gibi faktörlere ihtiyaç duyarlar.
ve işte tam bu noktada futbolcuların fiyatlarını yükselten bir döngüye girilir.
iyi tesisler, iyi futbolcular ve iyi bir teknik ekip başarıyı getirir. başarı da daha iyi sponsorlar, daha fazla seyirci ve daha çok ürün satmak, haliyle daha fazla para kazanmak demektir.
kulübe başarı, dolayısıyla maddi kazanç sağlayacağına inanlılan bir futbolcuyu ya da teknik adamı cezbetmenin de en iyi yolu ona geri çeviremeyeceği kadar iyi bir maaş ödemektir.
işbu entry kendini on dakika içinde imha edecektir.
mesela olayı süperstar düzeyindeki futbolculardan cevaplayalım. Ronaldo, bu adam sabahın 6 sı 7 sinde uyansa koşusu var, kondisyonu var, top idmanı var, bireysel idmanı var. 1-2 kilo fazlalıkları bile bu düzeyde çok farkederken hem formlarını korumak, hem de günden güne iyiye gitmek zorundalar. Olcan adın, hamit, serdar kesimal, tarık çamdal gibi yatıpta fazla fazla kazananları geçtim onlara sporcu demeye bin şahit ister. Ama böyle a takıma çıktım hadi yatayım kafasında olmayıp, daha fazla gelişen süperstarların(ronaldo, messi, bale, ibrahimovic, greizmann vb.) isimler hakediyor bu milyon dolarları.
harvey nicholsdan, nişantaşı mağazalarından dışarı çıkmıyor, ne yapacak başka . kredi borcunu ödeyecek değil ya amk. yalnız düşünsene lan. Selçuk inan kredi çekiyor amk.