bizim spor spikerlerinn işbilirliğinin(!) abidesidir. onlara demek isterim ki ''kardeşim bir adamın adı bir tane dir ve bir şekilde telaffuz edilir''. şimdi bakalım bizde ne oluyor. örnek: aurelio
1- aureyyo
2- oreyyo
3- oreliyo
4- aurello
5- orello
bunlar en sık kullanılanları. ormanda aurelio'nun 700 değişik telaffuzu olduğu söylenir. (yahu kardeşim senin işin bu, bi git adama sor öğren birdaha da yanlış söyleme, 5 senedir burda adam yaw!)
sadece spikerlerin değil seyircilerin de sorunudur bu farklı telaffuz. mesela benim izlediğim yerlerde kimse baki mercimek'ke baki mercimek demiyordu. burda yazmaya utandığım bazı isimler kullanıyorlardı...
Futbolcunun fiyatına göre telaffuzu değişir.Ne kadar pahalı ise o kadar fazla vurgulanır.Örneğin Appiah'ı Apppiahh, Hagi için ise Haccci hacccci diye çok böğürmüştür ilker Yasin.
futbolcu isimlerini ingilizce mi,kendi anadilinde mi,yoksa bir önceki oynadığı memleketin dilindemi telaffuz edeyim sorununun sonucu ortaya çıkan görüntü. ha bi önceki futbol takımı da yabancı bi klüpse ordaki telaffuz problemleri de aynen yeni transfer olunan ülkeye yansıyor. yani bu bir yanlıştan çok kısır döngü gelişen bir tercih meselesidir.
bi ara gençler, fener ve kocaeli formaları giymiş mosheu'nun ercan taner tarafından moşe diye kestirilip atılması bilmeyen kişilerin güney afrikalı bu şahsı yahudi sanmalarına yol açtığı söylenir.
seyirciyi maçtan soğutan telaffuzlardır. türkiye'deki spikerlerin büyük bölümü aynı hatayı yapar. ancak, murat kosova oyuncuların isimlerini söyleme konusunda oldukça başarılıdır. hatta belki de türkiye'nin en iyisidir.
edit: fifa serilerinden birisinde, spiker, necati ateş'e nekati ateş diyerek beni gülmekten öldürmüştür.