eeeeefendiiiiiiiiiiiim şimdi şöyle oluyor. bu futbol zekası iyi bir şeymiş gibi gösteriliyor. itirazım var.
futbol demek taktik demek eyvallah. bu zeka denen şey, o taktiği anlayıp uygulamakla, rakibi açığa düşürecek hamleleri görüp yapmak demek.
ancak en azından şahsi tercih olarak, futbol zekası yüksek oyuncular yerine futbol içgüdüsü yüksek adamları izlemeyi tercih etmekteyim.
işte bunun için almanya'nın en iyisi mesut özil ve tarihin en iyisi maradona.
bu demek değil ki futbol zekası yüksek oyuncu kötü veya zevksiz oyuncu. elbette çok iyileri var. o iyiler aynı zamanda içgüdüsel olarak da kuvvetli, o yüzden. zidane, o voleyi atacak kumaşı olmasa istediği kadar futbol zekası olsaydı...
elbette o ara paslar, ters toplar vs... e tamam hepten de kötülemiyoruz o zeka payını.
yine de bir çırpıda sayacağınız yıldızlar, daha çok taktiksel yetenekleriyle değil, içgüdüsel olarak futbol oynayan isimlerdir.
sabri sarıoğlu mesela.
bu tez kendi ayağına ilk kurşunu kendisi sıkmıştır. yine de tek bir ayağı sağlamdır.
aslında tam olarak yetenekten bahsedilmeyen önermedir.
gemi taktik olarak donanımlı olduğu için, balık ise içgüdüsel olarak (yaradılışının gereği olarak) yüzer. her ikisinin de yüzme yeteneği vardır. ama balık daha iyi yüzer.