futbolun kadınlarla münasebetinin olmadığını, oyunun her yönüyle erkeklere has olduğunu bilen insanların gerekçeleridir.
1. futbol, dünya üzerinde en çok ilgi duyulan oyunlardandır. sebebi basittir. oynaması kolay. bir top buldunuz mu mesele hallolur. hatta bazen o yoksa, bezden, kağıttan falan bile yapabilirsiniz. sokakta boş bir alan (yoksa cadde bile olur), iki kale kurmak için 4 adet taş (yoksa montlar, tişörtler bile kullanılabilir) ve iki takım oluşturacak kadar insan. o da yoksa duvarla bile oynayabilirsiniz.
dünyada, futbola ilgi duyanların neredeyse tamamı bu sokak futbolundan geçmiştir. yaşına göre kimisi sokakta pele olmuş, kimisi şımaykıl gibi havada uçmuş, kimisi maradona olmuştur. bugünlerde birilerinin messi, ronaldo olması gibi... ve futbolu izleyenler bunlardır. ertesi gün konuşanlar, kavga edenler, kolundaki saati satıp maça gidenler, bir gece önce stadyumun önünde yatanlar, yaşı yetmiyorken sıraya girip amca bizi de sok diyenler, stadyumun duvarına tırmananlar, futbolcu kartları biriktirenler hep bunlardır. başka bir tutkudur futbol. ve bütün bunları yapanlar erkektir. erkekler sokakta futbol oynar, futbol seyircisi ve taraftar olurlar. kızlar o yaşlarda genelde evcilik oynar, gıcık müzikler dinler veya pasta tarifleri öğrenmeye başlarlar. ertesi gün okulda da arkadaşlarına dizi anlatırlar.
uzatmayalım, futbolun seyircisi (istatistikleri etkilemeyecek kadar az olan anlamsız sayıdaki kadına rağmen) erkektir.
2. futbolun oynayanı da erkektir. kadın futbolu zorlamadır ve izlenmez. çeşit olsun diye istatistiklere giremeyen zavallı istisnaların kendilerini oyaladıkları bir yerdir. ilgi çekmezler, seyircileri yoktur ve oynayanların kendileri bile erkek futbolunu takip eder. fizyolojik olarak bile estetik değillerdir.
3. futbolun yöneteni de erkektir. tüm dünyada böyledir. gerek kongreden seçilsin, gerekse de takımı satın alsın. ya da federasyon başkanları veya uluslararası kurumların başkanları... hepsi erkektir futbolu yönetenler.
peki erkek oyununu kadınlar izlemeyez mi? cehennemin dibini izlesinler. bana ne ne bok yediklerinden. yarın bir gün biri çıkıp ronaldo'nun bilmem ne rejimi yaptığını söylerse apışıp kalırsın. yok messi daha yakışıklıymış, yok mourinho karizmatikmiş, mancini seksiymiş der, anandan doğduğuna pişman olursun.
sonra ne konuşacaksın kadınla futbol. diyelim akşam madrid maçını izledin. ronaldo arkasındaki topu topuğuyla kaldırıp aldı önüne, attı golü. ne konuşacan kızla? ama eminim o hafta her iki halı saha maçından birinde denenmiştir o hareket. o çocuklar konuşmuştur aralarında.
ve ayrıca;
futbol erkek oyunudur söyleminden bir negatif cinsiyet ayırımı çıkaran gerizekalılara ne anlatabilirsin ki? arjantin-ingiltere maçının neden mühim olduğunu ancak kitaplardan öğrenebilirler. falkland'da savaşan erkek, sahada intikamını alan erkek. kadın yok orada işte yok.
ha biri gelir, yakışıklı cümleler kurar, şöyle trajediydi, şöyle efsaneydi diye bişeyler yumurtlar. o profesyonel sunuculuğa girer. alır parasını miktirolup gider evine. cephedeki arjantinlinin de sahadaki adamın da halet-i ruhiyesini erkek bilir. neden soyunma odasında siyasetle futbolun alakası yok deyip maçta tersini yaptıklarını erkek anlayabilir ancak.
çünkü kadınlara 22 koskoca adamın bir topun peşinden deli danalar gibi koşup 3 direğin içinden geçirmeye çalışması saçma gelmektedir.
oysa ki futbol bu kadar basit değil, biz erkekler için bir tutkudur futbol. tuttuğumuz takımın attığı gol anında ki yaşadığımız sevinç bizim için o an herşey demektir.
