ezan okunana kadar sokakta yapılan maçı özleten başlık ya da annenin balkona çıkıp umuuuutt yemek hazır daha gelmiyor musun artık diye bağırmasını hatırlattı. ne günlerdi cidden futbolla yatar futbolla kalkardık. gerçi şimdi daha renkli bir futbol hayatımız var ama olsun.
mahallede taşlarla kale kurup maç yapan bir nesildik biz, bize futbolun güzelliğinden mi bahsediyorsunuz, ama haklısınız futbol ne kadar güzel bir şey ulan akşama bari bir halı saha ayarlayalım canım çekti.
30 yaşındayım, şimdiye kadar 2 parmağım, bir kez köprücük kemiğim, bir kez ayak baş parmağım kırıldı. sayısız kas yırtılması vs. yaşadım. bu kadar sakatlığı hangi etkinlikte yaşasanız bir daha yanına yaklaşmazsınız ama iyileşir iyileşmez futbola geri dönüyorsunuz. böyle aşk benzeri bir tarafı var futbolun.
gençler için güzel belki ama, anneler için hiç de güzel şey değil bence. oğlum top oynadığı sürece, yüreğim ağzımda izliyorum maçlarını, ya bir sakatlık geçirirse, ya düşer bir yerini kırarsa diye. ama onun mutluluğunu ve başarısını görmek, her şeye değiyor.
futbolun güzel ve birleştirici etkisi neredeyse hiçbir sosyal ve kültürel etkinlikte yok. düşünsenize bir anda kalbiniz ağzına geliyor, bir anda hep beraber üzülüyorsunuz. bunu başka hangi spor gerçekleştirebilir ki.
insanların ortak noktalarından birisi futboldur, gün gelir yorgunluğunu alır, gün gelir heyecanını ikiye katlar, gün gelir hepimizin ortak noktası olur. turkcell damardan girmiş bu sefer.