herkes tarafından icra ediliyor mu yoksa sadece benim içinde bulunduğum bütün arkadaş grupları mı ruh hastalarından oluşuyor, tam emin olamadığım geyiktir.. aslolarak galatasaray-fenerbahçe-beşiktaş takımlarının (alfabetik sırada takımım sonuncu oluyordu ben de akrobatik sıraya göre yazdım, en canbaz oyuncular galasaray'da.. bir derdiniz varsa allah bağışlasın bu devirde zor dert sahibi olmak) kendi aralarında oynadıkları hayali bir maçta, futbolcuların sinirlerine hakim olamayıp bir meydan muharebesi çıkarmaları halinde hangi takımın bu dövüşü kazanacağı sorusunun tartışılmasını kapsar..
güzelim futbolu bir 'aşağı mahalleyle oynanan düşmanca dostluk karşılaşması ve bu karşılaşmanın ilk penaltı tartışmasının sonrasında meydana gelen nahoş olaylar' kısa filmine çeviren bu münazaralarda savlarımız son derece sağlam temellere oturtulurdu, en üst noktada bir objektiflik söz konusuydu.. misal, o dönem uche fenerde olduğu için bu kapışmaların tamamını fenere verdik.. malum adamın bacağı kırıldığında bile bardan kız çağırır gibi sağlık görevlileri çağırıyordu herif.. kafam kadar omuzları, omzum kadar da taşakları vardı.. bu konuda tam da emin değilim, tahmin benimkisi, kesin cevap için ebru gündeş'e danışmak gerekir.. ben danışmam ama..
galatasaray ise bülent korkmaz, hakan şükür ve vedat inceefe gibi kalıplı adamları ile ön plana çıkıyordu.. keza beşiktaş'ta da bir sürü götü yere yakın olan, dolayısıyla da korkulacak adam vardı (tayfur havutçu'ya selamlar)..
ancak hiçbir takım uche'li fenerbahçe'ye rakip olamazdı.. uche sakatsa (olmaz ya) ve oynayamıyorsa da o maç, bjk ile gs kapışır..
şu anda ise servet ve nonda faktörlerinden dolayı galatasaray önde gibi duruyor..
fair play önemli ama, siz bana bakmayın..
