malumunuz başlıktaki karakter sınırlaması biraz zorladı.
türkiye'nin futboldaki en büyük problemidir bu. para babaları bir kulübün başına geçer ve o kulübü yönetir. aslında yönetme işi profosyonel kişilere bırakılmalıdır. bazı yöneticilerin maça çıkacak kadroya bile karıştıkları, soyunma odasına indiklerini bile duyuyoruz. doğru olan, yönetme işinin profosyonelce yürütülmesidir.
yanlış bir saptamadır. doğrusu şöyle olmalıdır: kulüp yöneticilerinin çok kısa sürede para babası olması. Nedeni de basittir; özellikle büyük kulüpler muazzam bir PR alanıdır. aziz yıldırım'ı kim tanırdı? bir kaç ihale alan, kendince koşturan bir müteahit iken fenerbahçe'nin başına geçmesiyle hem bir çok ihale, imkan, kapı filan açılmıştır önüne. şahken şahbaz olmuştur. bu sadece onun şahsıyla da ilgili değildir, işin doğasında vardır.
kesinlikle doğru bir saptamadır. lakin aziz yıldırım, nato altyapı ihalelerine katılma yeterlilik belgesi olan maktaş mühendislik firmasının sahibi(fenerbahçe başkanı olmadan öncede böyleydi sonradan olmuş birşey değil.) olmasaydı da sadece bir kaç ihale alan, kendi çapında koşturan bir müteahhit olsaydı hiç bir güç onu fenerbahçenin başkanlığına getiremezdi. belki aziz yıldırımı kimse tanımıyordu ama bu onun beş parasız olduğu ya da fenerbahçeye geldikten sonra köşeyi döndüğü anlamına gelmez. aziz yıldırım, cebinde parası arkasında gücü olduğu için başkan olmuştur, tıpkı diğerleri adnan polat, demirören falan filan gibi. çıkıp demirören beşiktaşa başkan olduktan sonra tüpçü oldu köşeyi döndü desem herkes bana güler heralde.