doğru olan önerme. şu an sol frame'in hali bile ülkenin genel durumunu gösteriyor. derbi olunca hayat duruyor resmen. ama bu durum suçlanamaz tüm toplumlarda belli bir spora karşı zaaf vardır, önüne geçilemez. türkiye de dünyanın en azılı futbol ülkelerinden birisidir. amerika'da da bu superbowl olarak kendisini gösterir, reklamlarla milyon dolarlar döner. spor artık bir endüstri olduğu için doğaldır, bu tip fanatiklikler normal karşılanabilir. dünya kupası'nda ise bu olay kat be kat artar.
doğru ve yerinde tespittir. bir yerde zulüm, katliam, işkence olduğunda 20 kişi toplanmaz, birlik olmaz iken; yuvarlanan unknown bir cisim peşinde koşan 20 küsür geri zekalıyı izlemeye gelince 100 binler birlik olur. bunlar her yerde takımlarını anlatırlar. takımlarına sahip çıktıkları kadar dinlerine, kültürlerine, değerlerine sahip çıksalar dünyada adaletsizlik kalmayacaktır.
bu, aynı zamanda bir kitle uyuşturma projesidir. insanların başkaldırı potansiyelini sindirmek için üretilmiştir.
doğru olan tespittir. lakin bu tespiti bazı hatunlara cool gözükmek için yapan bazı adamlar, yine o hatunlara cool gözükmek için başka bir afyon türü olan dizileri izlemektedirler.* yoksa sen de sadece neşinıl coğrafik mi seyrediyordun? pardon o zaman.
zöe: birileri üzerine alınmış yazdıklarımı. aynaya baktığında kendisini kafası dumanlı görmek bazılarının hoşuna gitmese de gerçek bu. ayrıca yukarıda yazan sadece bir örnekti. boş ver bizim de kafamız güzel nasılsa he deyip geçmek gerek.
futbol afyon, müzik afyon, seks sapıklık ve afyon. teknoloji şeytan işi. 4 karı almak iyi. hacca gitmek iyi.
komünist-dinci karışımı düşünceler bunlar. türkiye nin belli bir bölgesinde itibar görebilir. internetin olduğu bir dünyada insanları komünist ya da dinci gerici yapamazsınız.
ofsayt kuralını öğrenemeyenlerin savunduğu bir tez. ona göre futbol 11 kişinin bir topun peşinden koştuğu oyundur. bir spor dalının popülerliğinden onun kötü bir şey olduğu yargısını çıkaracak basitlikte bir düşüncedir bu. afedersiniz ama futbol da olmasa bu ülkede kimsenin kıçını kaldırıp iki adım koşacağı yok. futbol belki yurdum insanının spora olan ilgisizliğini tam olarak çözmüyor, ancak spora bir çekim bir ilgi noktasını oluşturuyor. ülkemizin bu noktadaki da en önemli sorunu futbolda kendisine taraftar ya da izleyici rolü üslenenlerin çok az bir kısmı kendisine müsabaka içinde bir rol yakıştırabilmesi. nerde her yaştan insanın oynayabileceği futbol kulüpleri, nerde herkesin ücretsiz bir şekilde yararlanabileceği ulaşılabilir spor kompleksleri, nerde yeşil alanlar, nerde spor eğitimi veren kuruluşlar... futbolun halkın arasına inmesi gerek.
dizilerle beraber milyonlarca insanın beynini uyuşturması bakımından doğru olan bir tespit.
her hangi bir futbolcunun haftalık kazancının asgari ücret alan bir kişinin hayatı boyunca kazanacağı paranın 10-15 katı olması gibi bir gerçek ortadayken hala "ölümüne" nidalarıyla statlar dolmakta. haftanın her gününe yayılmış diziler düşünme denen insana özgü faaliyeti köreltmekte.
30 ağustos zafer bayramı hangi sebeple kutlanmaktadır sorusuna cevap gelmez fakat yetenek sizsinizin geçen dönemki birincisi ezbere bilinir.
yuvarlak bir 'unknown flying object' peşinde koşan 22 kişinin anlamsız eylemidir. yapılırsa insan vücuduna yararlıdır, spordur çünkü. ancak bir endüstri olması, kitleleri peşine takması, binlerce insanı yuvarlanan topu seyretmek için statlara toplaması şaşırtıcıdır. adalet için, zulüm gören kardeşlerimiz için bir eylem yaptığımızda bu binlerce insanın hiçbirini görememekteyiz. mevzu futbol olunca hayatlarını ortaya koyanlar, vicdani/insani/islami bir hayat için kıçını kaldırmazlar.
artık ebenin amı dedirten yavşak entel cümlesidir.ulan amın oğlu,futbolu,taraftarlığı götünden anlayan herifler varsa futbolun suçu ne? sen istersen dünya üzerindeki her şeyi kitlelerin afyonu olarak kullanabilirsin.sovyetlerde din olgusunun yok edilmeye çalışılıp yerine spor,sanat gibi olguların konmaya çalışılması gibi,veya amerika'da kitlelerin sikim sokum televizyon programlarıyla,medya araçlarıyla uyutulması gibi.uyumayacaksın amına koyim,sen bilinçli bir insansan afyonu yutmayacaksın.futbolla uyutulan kitle mensubu lig tv taraftarı denilen denyodur.muhakeme yeteneğinden yoksun,futbolu algılayış biçimi 'siktik,soktuk' muhabbetinden ibaret olan.onun ben gelmişini geçmişini sikeyim,ama sen futbolu seven her insana afyoncu muamelesi yaparsan senin amına koyayım.sırf ortamdaki kızlara zarf atmak için 'futbol ne ya,toplumların afyonu..ah şimdi bir brecht olsaydı da okusaydık' muhabbeti çeviren sahte entelektüel,senin götünde şampanya patlatmak lazım.
edit: eksileyen var lan,gel brecht okuyalım baboli.
afyon mafyon bir yana da, üzerine dönen paraya bakın, ''dünya bahis sektörünün tahmini cirosu 1 TRiLYON Dolar düzeyinde bulunuyor.
Bu tutarın 250 milyar dolarlık bölümü Avrupa ülkelerinden sağlanıyor. Bahsin sadece resmi kaynaklardan değil illegal yollardan ve küçük bahis organizatörleri tarafından da oynatılıyor olması sebebiyle gerçek rakamı belirlemek mümkün değil.''
''Batıda 1930′lu yıllara dayanan bahis sektörünün Türkiye’deki geçmişi henüz çok yeni. 2004 yılında iddaa adıyla ilk yasal bahis Oyunu şirketi sektöre girdi. Türkiye’de yasadışı yollarla oynanan bahis miktarının bir milyar Dolar civarında olduğu tahmin ediliyordu. Devlet bu pazarı kendi kontrolü altına alabilmek için gerekli yasal değişiklikleri 2004′te yaptı ve internet üzerinden yurtdışına giden paranın bir kısmının “iddaa” isimli Oyun üzerinden kendi kasasına akmasını sağladı.'' http://www.dunyagundemi.n...ra-dudak-ucuklatiyor.html
işte böyle, babalar parayı götürür, torun'a torbaya da taraftar olmak kalır.
Efendim bu söylemi genelleştirmek pek doğru olmayacağı gibi ortalama bir internet kullanısının farkedeceği üzere muhtemelen takım seçiminde hiç bir önemli faktör bulunmayan milyonlarca ülkemiz insanının çeşitli internet mecralarında derbi sonrası buraya dikkat ''hakarete varan'' atışmalarını dikkate alırsak haklılığı bulunduğu kolayca anlaşılabilecek önerme. Yalnız şu da tek başına futbol değil toplumumuzu ve dünya toplumlarını uyutan tonla şey daha var. Uyumayanları itina ile ayırıyorum.
