katılmadığım önerme. günde 12 saat çalışan ve neredeyse hissizleşen bir adamın atılan tek bir golle iki yumruğunu da havaya kaldırıp çocukça sevinebilmesidir futbol. herkes arkadaşıyla dostuyla maç izlerken atılan gole sevinirken, yapayalnız bir adamın hiç tanımadığı bir adama sıkı sıkıya sarılarak golü kutlamasıdır futbol.
- deli emin dedi ki futbol işsiz güçsüz insanların ilgi alanıdır dedi.
+ sende bunu yedin ?
- he abi
- çay getiriym mi abi ?
+ yok ben söylerim çay sen geç içeri.. içeri geç içeri ..
+ e be mına goduuuuuummmm!.
futboldan mı türkiye'de bu kadar işsizlik, güçsüzlük var yoksa işsizlik, güçsüzlükten mi futbolu çok seviliyor?? (ne felsefe yaptım lan ne de olsa bende bir işsizim )
şenol güneş'in bir sözünü akla getirir.
''önceden futbolu fakirler oynar, zenginler izlerdi. şimdi zenginler oynuyor, fakirler izliyor.''
sonuç olarak futbol zevktir. isteyen elinde buzlu cam bardakta viski içerken, tablo izler. kimiside benim gibi yeri geldiğinde 3.lig maçını izleyip zevk alır.
Bu endüstride inanılmaz paraların döndüğünü düşündüğümüzde ve bu pastadan futbolcuların aldığı payı gördüğümüzde ve de bizimde bu paraların %10 ' nunu dahi hayatımız boyunca kazanamayacağımız gerçeğiyle karşılaştığımızda aklımıza gelen tipik önermedir aslında . He işi maddiyata vurmayalım diyorsak o zaman birçok uğraşımızda aslında bu kategoriye "işssiz güçsüz insanların ilgi alanı" girer ki kendi içimizde çelişmenin ötesine geçemeyiz . o yüzden derim ki herkes kendi dalgasına bakmalı bu hayattta . neyden zevk alıyorsa , nasıl istiyorsa ...
futbol şuanki parasal döngüsünü de katarsak hiç öyle çocuksu duyguların olduğu bir dünya değildir. futbol şuan kitleleri kontrol altında tutmak uyutmak amacıyla kullanılıyor. bende seviyorum futbolu ama ana bacı girecek kadar kudurmayın amk kafa yormayın oyun işte.
