norveçli bilim adamlarınca amerika'da yapılan bir araştırmaya göre teknik anlamda futbolla ilgilenen insanların zeka seviyelerinde % 3,21 ila % 5,84 oranında artış görülmektedir. *
(bkz: küsüratlı sayı verip inandırıcı olmak)
zekasız bir insanın futbolun içinde olması beklenemez, olsa bile tutunamaz. zira;
futbol en kısa sürede en doğru kararı verme sporudur. zamanlama olsun, müdahele olsun, ofsayta düşmek ya da bırakmak olsun, pasın şiddeti ve mesafesi olsun, kalede yer tutma olsun, tribünden teknik metodlar üretme keyfi vs.. olsun da olsun amk kibar başlayayım dedim de kızdırdınız beni.
salak adamın futbolla uzaktan yakından alakası olmaz, izlemesi bile zihinde çığır açar.
futbol bir tutkudur. bayanı erkeği olmaz bu işin. "futbol mu ben mi" diye ağlamamak gerekir. elmayla armut kıyaslanmaz çünkü. eğer ki bu konuda ağlayan bayan varsa futbol topu kadar değeri olmamasını önce kendinde sorgulaması lazım gelir. ama eğer ki zor gününde ya da önemli bir günde, yanınızda değil de maçta oluyorsa değer verilen kişi o ayrı. zekayla zevk-i sefayı ayırt etmesi gereken kişi yakarışıdır tanımlayacak olursak.
en güzel günlerini, mahalle aralarında kames toplarla, toprak zeminde futbol oynayarak geçirenleri, taraftarı olduğu takımı, tribünde izlerken o ambiansı koklamayı, o iki rengin yan yana geldiğinde neler ifade ettiğini asla anlayamayacak birinin tespit dışkısıdır. git ata bin, at sana binsin ne bileyim kriket falan oyna paşam, yek kalmış beyin hücreni yalnız bırakma üşür sonra.
Zekidir. Bayanlara onlarca kez anlatılan ofsayt pozisyonunu direkt maç esnasında görebiliyorlar bir kere.
Ama bunu direkt zekaya bağlamakta yanlış erkekler yaratılışları gereği bu tür etkinliklere ve bunlarla ilgili
kuralları anlamaya bayanlara göre daha yatkınlar. Kafasının içindeki beynini kullanıp kapasitesini attırdıkça her insan
zekidir. Ama kabul edilebilir bir gerçektir ki futboldan anlayanın da harbi kafası basıyordur.
