sadece futbol değil her türlü sporu eğer ki izleyici konumundan takip ediyorsanız aynı durum söz konusudur. lakin bu kadar boktan gündemlerle uğraşan bu halkın sevinecek başka bir nedeni var mı? bırakın sevinelim bizim de yüzümüz biraz gülsün artık.
dogru önermedir. peki baskalarinin basarilari icin sevinmenin kötü yani ne? hergün din ve politika agirlikli onca yalan haberle dolu olan gündemi birakin da bari 90 dakika boyunca unutalim. dünya sadece bir top ve 22 insandan ibaretmiscesine, futboldan baska hicbir sey düsünmeden o ani yasayalim. bu arada kalecilik yapmis albert camus ne demis: "ahlak ve insanin yükümlülükleri hakkinda güvenebilecegim ne biliyorsam onu futbola borcluyum." gördügünüz gibi, futbol asla sadece futbol degildir ve gayet de faydalidir. *
orada futbolcu koşuyor ve o başarıyor sana ne! sen götünü devirip taraftar kavramıyla övünüyorsun. elinde birayla gol olunca götünü kaldıramıyorsun bile kanepeden. buna da sporla ilgilenmek diyorsun. sen edilgen bir tüketicisin. seni işte böyle kandırıyor bu sistem. sen daha mal mal tv'ye bak. gollere sevinip de içindeki öfkeyi sokaklarda bağırarak kus da götüne giren elektrik ve benzin zamlarını unut!
(bkz: dinle küçük adam)
(bkz: Wilhelm Reich)
sevinen kisi o baskalarinda kendini buluyorsa ucuncu sahislara atik yemek dusecegi onermedir.
futbolu ben insan icgudusunun bir sekilde disavurumu olarak goruyorum. simdi bir uluslararasi sampiyonada onca milletin renklerini, danslarini, heyecanlarini, uzuntulerini ayri ayri motifler seklinde izlemek kadim roma'dan beri insanlarin hosuna giden bir sey ki collesium'u insa etmisler, grekler ta o zamanlardan olimpiyat duzenelemeye baslamis.
ama yani bazi kafalar milli takimina sevinmeyi o kadar primitive hale soktu ki vulgar bir sekilde(!) "helal olsun" diyorum ancak bu kadar olur. eger futbol baskalarinin basarisina sevinmekse o halde baskasinin yaptigi muzikle duygulanma veya neselenip dans etme, baskasinin yaptigi ekmegi yeme, baskasinin terbiye ettigi eti yeme felan gibi onermeler de arka arkaya gelir ki hic sasmam. sonucta fotbol da bir showbiz olarak meslek dali ve her meslek dalinin da farkli takdir edilme sekilleri oluyor.
ayni zamanda sen nasil dinledigin, alakasiz bir adamin, yeryuzunde ayni zaman ve mekanda bulunmanin imkansiz oldugu bir adamin yazdigi sarkida duygulanip kendini buluyorsan, biz de hali saha'dan kesfedilme tuncay topa vururken kendi mahallemizin hali sahasindan milli takima yolladigimiz bir adami buluyooruz. semih son dakika golu atarken, semt takiminda oynayan herkesin cok sevdigi ve kimsenin bir zarar gormeyecegi bakkalin oglunu buluyoruz. hamit gol atarken gurbetten gelen teyzemizin oglunun oynadigi futbolla gogsumuzun kabarip arkadaslarimiza "iste bu benim akrabam" gururlanmasini buluyoruz vs. vs. naapacaksin bu da biz ayaktakiminin zaaflarindan biri iste(!)
baskalarinin sefilligine uzulmeyen, baskalarinin basarilarina da sevinmeyi bilmez.
ayni yuzeysellikle su kaniya da varabiliriz sanirim:
adam tiyatro sahnesine cikiyor, para kazaniyor, basariyor, sen de izliyorsun mal gibi.
adam sergi aciyor, para kazaniyor, basariyor, sen de izliyorsun mal gibi.
adam konser veriyor, para kazaniyor, basariyor, sen de izliyorsun mal gibi.
vs...
nerede kaldi sanat, spor, muzik?
he futbolu gotu ile izleyip silaha davranip sevincem diye adam yaralayanlar toptur, godostur o ayri, ona lafim yok.