gün içerisinde çenesi durmayıp sürekli bir şeyler isteyen, geceler kendi kendine konuşmaya başlayıp durduk yere gerilim yaratan, bir süre sonra isteklerine dayanamayıp camdan aşağı fırlatılarak parçalanışı izlenen yaratık.
her daim anırır, anlamsız sözler söyler. gırtlaklamak fayda etmez.(bizzat denenmiştir) bir ses duyar bağırır, bir hareket ettirirsiniz, kolunuz vs. çarpar bağırır. bir de kendilerine fabrikada bizim dilimizi kim öğrettiyse O'nu tebrik etmek lazım. misal: "ben seviyor seni".
beraber vakit geçirdikçe Türkçe öğrenebilen oyuncaklar.
benimki şu an şalababap şalababap-olamaaz-komik değil-okşa beni diyebiliyor.
bolca kahkaha da atarlar. *
garip bir oyuncaktı furby'ler.
o dönemlerde hayvan sahibi olamayan benim gibilere ilaç gibi gelmişlerdi. tabi furby'lerden 96 senesinde sanırım il tamogatchi'mi edinmiştim. dinazor. o elle sayılacak piksellerden epik bir yaşam hikayesi çıkartmıştım.
tam anlamıyla beslemiş, büyütmüş, mürüvvetini görmüş ve artık dinazorumu yad ellere göndermiştim. sürekli sürekli de aynı eylemi tekrarlamak istemediğim için farklı arayışlara yönelmiştim.
98 idi sanırım bu furby'ler piyasaya çıktığında.
her şeyde olduğu gibi furby'lerde de ''seneye indirime girer, alırız.'' sürecine tutulmuştum. para kolay kazanılmıyordu ne de olsa. bekleyecektim, el mahkum.
her neyse, 2000'de aldım ben bunlardan bir tane.
hayalimde neler var ama.. işte ben onla sohbet edeceğim, o kafasını sallayacak, koynumda uyuyacak falan..
öyle değilmiş a dostlar.
nursuz, ketum, zırzırcı, kafa siken bir şeymiş bu zımbırtı. ne durdan anlar ne çüşten. sus dersin susmaz, oynayayım dersin ağlar, tam herkes yatmışken çişi gelir karnı acıkır, uyutmaz.
kendi uyurken konuşturmaz gürültü yaptırmaz.
jim carrey'nin bir filmi vardı. gremlin'ler falan vardı. amına koyayım her geçen gün onlara dönüştü. korkutucu bir yaratık oldu. sonra yüklük'e kalkmak zorunda kaldı. pillerini tek tek çıkardım, yüklüğün de en uzak köşesine attım.
yuvamızı yıkmadan evvel bunu yapmalıydım.
ailemin bu günleri hep birlikte görebilmesi, işte bu zor kararın akabinde oldu. yoksa bu küçücük şey; yuvamızı darmaduman edecekti. siz siz olun, böyle oyuncakları sokmayın evinize. gidin çoluğunuza çocuğunuza balık alın.
zaten nasıl beddua ettiysem 2001'de mi ne piyasadan kaldırıldılar. oh oldu.
geçenlerde ankamallde bir oyuncakcıya sorduğum için benimle dalga geçilen bebeğimsi. sene kaçmış furby bulunmazmış. iyi de kalp kırmadan söyle. furby'e benzer şunlar var de.
ablamın bana ilk maaşıyla aldığı delicesine sevdiğim ilk oyuncağım. * her yere onunla giderdim. ilk zamanlar alışamamıştım gecenin 3'ünde, 4'ünde uyanıp bıdır bıdır konuşur acıktığını, ilgi istediğini anlatmaya çalışırdı. adını sizle bağ kurduktan sonra söyleyen bir veletti. bir gün muhabbet esnasında me chucky demişti de çok sevinmiştim. 1 seneye yakın dipdibe dolaştık. karşı komşumuzun kızında da vardı ve sanırım hayatımın ilk flörtünü furby' lerimiz aracılığıyla gözlemlemiştim. yok böyle bir kur yapma inanamazsınız. * sonra bir haftalığına tatile gittik ve onu götüremedim. döndüğümüzde penceremin önünde unuttuğum furby' min pilleri içine akmıştı ve çalışmadı. çok ağladım, yeni bir tane istedim ama artık büyüdüm diye almadılar. *
Bir zamanlar her çocuk gibi benim de rüyam olan icraat makinesi... Ondan bir tane almak için bir yıl tüm harçlıklarımı biriktirmiştim. En sonunda gri tonlarında bir tane aldım. Almamla parçalamam bir oldu. Pili bi takıyosun bıcır bıcır konuşuyo. Hayatta böyle kafa ütüleyen bir şey daha bulamazsınız. Allah'ımın odunu, tüylü tamagotchi!..
Her çocuğun en az bir kez almayı düşüneceği türden robot oyuncak.
Yıllar sonra bugün kendi kendime düşündüm.
Bir zamanlar çocuktum ama para azdı.
Şimdi var ama oyuncak çağım geçti.Hep içimde uktesi kaldı.
Kediciğimi özledim fazlaca o yüzden bir alternatif olarak geldi aklıma.
Şaka bir yana çok yalnızım sözlük öyle böyle değil yani .
baykuş görünümünde ve bir dönemi kasıp kavurmuş oyuncaktır. daha sonraları sanal bebekler çıktı. şimdilerde de monitörde görünen mouse ile oynanan tamamen sanal oyunlar var. evcilikler, körebeler, saklambaçlar, yakalambaçlar rafa kalktı barbie bebeklerimiz, burçin bebeklerimiz, fatoş bebeklerimiz gibi...
10 sene evvel sünnet olduğumda takılan altınlardan bozdurup* aldığım robot/hayvan, hatta hayvan oğlu hayvan. 98 yılında türkiye'ye geldiğinde ''lan duydun mu förbi diye bir robot varmış 1 ayda türkçe öğretebiliyormuşsun laan'' gibisinden saçma diyalogları da beraberinde getirmiştir.
bu beklentilerle alınan furby, sadece ''ayem hangırii'' demesi ve parmağınızı bu hayvanın ağzına sokarak beslemeniz tam bir sükut u hayal olmuştur. aynı şekilde bende de oluşan bu hayal kırıklığı sonucunda rafa kaldırılmış ve muhabbet kuşum tarafından tecavüze uğramıştır.*