otobiyografisi ile onca yazdığım şey yüzünden utanç duymama neden olmuş sözlük yazarı. ya sahiden biz çok boş şeylere üzüldük, boş işlerin peşinde tükettik kendimizi sanki.
kız çocuğuna etmeyi sevmediğim iltifatlar ama bunlar onu tanımlamaya en yetebilecek sıfatlar galiba... eski zamanlarda yaşasa at biner kılıç kullanır ok atmada maharetli olurdu minnacık haliyle eminim. "ee naapayım sözlük burası, sanal ortam" deyip, cevap vermekten imtina ettiği dangalakça saldırılara omuz silken erkeklerden çok daha erkek, karma gibi ne işe yaradığı belirsiz sanal apoletleri yolunmasın diye yaz(a)mayan sözde adamcıklardan da daha adam. itin kopuğun karşısına aslanlar gibi diklip bıçak gibi keskin zekasıyla ayakta ameliyat edip, bırakıveriyor. hareme yolladığı çok hadımağa var öyle böyle değil.
kendi olsun, güzel olsun, canım olsun hep böyle... bir ağabeyinden kehanet olsun bakın bu kız "adam" olacak. bir gün buna küfredenler kendilerinden çok utanacak, sevenleri ise onunla çok gurur duyacak.
insan denen cevherin "saf" ve "katışıksız" halinin parıltısı o kadar güzeldir ki göz kamaştırır. bu kıza kaynak gözlüksüz bakılmıyor...
(#12981260)ula resmi dini hristiyanlık olan devletler dahil herkesin kutlama mesajı verdiği bir dünyada bu ne din düşmanlığı. ayrıca burası sözlük herkesin herkese saygı duyması gereken yer. senin özgürlüğünün bittiği yerde benimki başlar. sen benim inandıklarıma inanmayabilirsin ama gerekli saygıyı göstereceksin. göstermek derken 2 satır ayrıca bir mesaj yeterli olacak. yok ama din için yazarsam gerici yobaz ve bilmem ne olurum ama paris moda haftası için yazarsam laik ileri görüşlü bla bla bla. çamur at izi kalsın ile at gözlükleri takınarak yaşayabilirsin. ama saygı göstereceksin. sadece müslümanlara da değil. diğer dinlere de. yılbaşı içinde ayrı mesaj yayınlayacaksın kurban içinde, musevilerin varsa dini bayram onlar içinde. yazık ya gerçekten.
işinize gelirse demeyeceğim mecburen gelecek. insan olmayı öğrenmek zorundasınız. insanca davranmak zorundasınız. yada bırakın insan olanlar işi devralsın.
edit: entrysinin ardında duramayıp silmiştir kendisi. işte herkes için ibretlik bir durum:)
yeni neslin en aklı başında yazarlarındandır.
ne söylediğini, ne istediğini bilir. durup dinlendiği zaman,
kesinlikle hak verilir.
kavgamız aynı. kafalarımız aynı. kararlarında, düşüncelerinde
her zaman arkasındayım. -sormadan, sorgulamadan.-
deli dolu, benim gibi. biraz. her şey gibi.
güzeldir de ayrıca, hem kalbi. hem yüzü.
düşüncelerinin yansımasıdır, yüzünü aydınlatan böyle.
kalemine, klavyene kuvvet, lâzımsın buralara bebek.
uludağ sözlükte neredeyse edindiğim tek arkadaştır.
moderasyondaki akp karşıtlarının yazılarını osuruktan nedenlerle silip akp köpeklerinin yazılarına dokunmayan moneratörün işiyse yazıklar olsun, lanet olsun tüm sözlüğe ve taşıdığı değerlere.
silinme nedeni ne bilmiyorum ama isteği dışındaysa haksızlık olduğu konunda %100 eminim.
eğer ki uludağ sözlüğe dönersen mesajını bekliyorum.
çok geç farkettim çok geç bana da yazıklar olsun.
hayatın akışı içinde dünyevi acıları ve hazları sınırsız ve kişiye özel zannediyoruz. başımıza gelen dertler için üzgün, tadamadığımız hazlar için öfkeli, kazandıklarımız için kibirliyiz.
oysa aynen petrol, su ya da madenler gibi acılar ve sevinçler, mutsuzluklar ve hazlar da bir havuzun içindeki hesaplayamadığımız ama "sınırlı" miktarlarda. birinin acısı muhakkak bir başkasının mutluluğunu besleyecektir aynı şekilde bir başkasının sonsuz ve hak olarak varsaydığı keyifli imtiyazlar bazen kitlelerin mutsuzluğudur. felsefe, siyaset, din ve daha bir çok disiplin buna kendi bildiği, ilgilendiği şekilde açıklamalar getirmeye çalışmıştır...
iktisat tüfek-tereyağı denklemini, kuantumcu görüş enerji ve çekim kavramlarını, siyaset sosyal adalet ve eşitlikçiliği, dinler cennet ve cehennemi cevap olarak sunmuşlardır.
maddi ve manevi (aslında maddi kısmı az çok anlaşılmaya başlamıştır son 50 yılda) hiçbir kavram sınırsız değildir. dünyada bir gün içinde üretilecek felsefe, bilim ya da aşka dair cümleler en azından ölçümlediğimiz zaman ve insan sayısıyla sınırlıdır. aşk acısı çekenin acısı olmasa bir başka çift mutlu olamazdı, evlat acısı çeken anne olmasaydı belki de bir başka "anne" hiç anne olamayacaktı. oldukça acımasız da olsa yüzbinlerce yıllık insanlık tarihi ve kitleler açısından bakarsak düzen, işleyişe odaklı ve kendi içinde tutarlıdır. bireysel felaketlerin çoğu adaletsiz, haksızlıkların çoğu acımasızca dağıtılmıştır ve dinlerin bahsettiği asıl "sınav" işte buradadır. bireylerin soyut ve faydasız ritüellerinden çok kesin ve anlamlı bir "ruh olgunluğu" ile davranarak acıyı ve sebeplerini madde ile körleşmeden algılamaları lazımdır. her fakir tembel, her hasta kabahatli değildir siz öyle görseniz bile sadece algılarınız size bunu söylediği içindir.
bu körleşmeyle dünya üzerindeki çoğu insan acılara omuz silkip geçer. biraz daha iyi niyetliler açlara ekmek, muhtaçlara bakım ile sorunların halledilebileceğini zannederler. ne yazık ki çoğu zaman iyi niyetle giriştikleri bir çok yardım çabası evrenin dengesini bozduğu veya kötülüğe alet olduğu için yardımdan çok zararları dokunur. bir başka deyişle bu dünyanın bazı iyileri de en az kötüler kadar madde ile körleşmiştir.
asıl iki grup vardır ki; dünya hala bunların yüzü suyu hürmetine dönmektedir.
bu felaketlerin sonsuz ve rastgele olmadığını sadece bizim hesaplayamayacağımız kadar karmaşık, kompliike bir denklemin ürünü olduğunu bilenler ama son perdenin ardında olanları göremeyip bu acıların kendisine ve/veya nesline çarpmaması için ruhunu işlemeye çalışan, iyi olmak peşindeki insanlar, kozmik bir vicdanın nisbeten küçük de olsa bir parçasıdırlar.
son grup ise acının her zerresinin herkes için olduğunu, zilletin ve acımasızlığın insan olma iddiası taşıyan herkese kara leke sürdüğünü bilen, ar eden, hicap duyan, vicdanları kanayan ama sessiz bir şekilde bu yangın yerinde insan olmak kavramının içini doldurmaya çalışanlardır.
onlar bize güzellikleri yaratacak evrensel gücü sağlayan acılı ve herkesin yerine utanç hissedebilen tuhaf varlıklar. melekler sadece boru üfleyen, can alan afaki varlıklar değildir. ortak bir aklın ve bilincin hem nedeni hem de sonucudurlar.
Sözlükte kalmamı isteyen yazar. Hatta tek yazar.
Kalsam da kalmasam da trolllerin kökünü kurumasını istiyorum/istiyoruz. Sen ve senin gibiler lazım buraya.