denizcilikte demirlemek işlemini başlamak için kullanılan terimdir. köprü üssünde süvari bey'in 'funda bismillah' komutu ile demirleme manevrası başlar.
funda ne istediğini bilemedi. elinde bana ördüğü atkı, kalakaldı. ah funda yaktım tüm anıları. ahh funda ellerimde kaldı ellerinin ıssızlığı. funda güzelliğin belki benim kalbime girmişti ama beş para etmedi . belki benim yüzümden düşen bin parça senin kalbine batmıştır funda olamaz mı ? olabilir!. herneyse senin için söyleyeceklerim bitmedi funda .. yağmurlu bir karşılaşmada kendi sahamda oynarım o zaman benim üzerime yatırabilirsin bütün varını yoğunu ne kadar içsel çatışşmaların varsa onlarıda. kaybedilmiş bir içsavaşın içerisinde yazık bir kız çocuğu funda... öptüm acılarımızı funda. yenik düştük geçer mi sandın.?
siyah olduğu zaman beyazı kıskandıran, beyaz olduğu zaman karanlıklara ışık açtıran,
şiirlerimi yazarken kalemin durmamasını sağlayan,konuşurken boğazımda bir şeylerin düğümlenmesine neden olan,
her sabah gözlerimdeki umut, her gece duvara dönüp ismini sayıkladığım hayal kırıklığı...
çölde kaybolurken karanlıkta bulduğum su ve ya buzullarda donarken içimi ısıtan ışık...
içinden çıkamadığım derin bir kuyu ve bana yardım edip etmeyeceğini bilemediğim ateşten merdiven basamakları...
ben seni hep mutlulukla betimlemiştim ama sen kendin yarattın üzüntümü.
ben senle ikimizi sürekli çalan bir şarkıya benzettim, sense kulaklarını tıkayıp yine kendi başına dans etmeyi sürdürdün.
ben bütün dileklerimde ikimizi konuk ettim dudaklarımda, sen dudaklarını büzüp yarının bi' önemi olmadığını söyledin.
üzüldüğünde sarıldın , çünkü yanında hep duran bendim; ama sen senin gidişinden sonra günden güne tükendiğimi görmemiştin.
ben seni bulurum yine bir gün, çünkü göremesen de benden daha da yalnızsın.
ben sana ' bu türlü gitmene alışamam ' demiştim; alışamadım.