bir kisiyle yeni tanistiginizda ilk intiba onemlidir ya hani. ayni iste, ben de animelerle ilk bunun sayesinde tanismistim. ilk izledigim animeydi kendisi. artik bir anime tutkunuyum. tum duygulari en ucta yasatan bir anime. nefret, hirs, inanmislik, komedi. 2 kardesin birbirleri icin yaptiklari fedakarliklar.
Tanim:Bas karakterler Ed Ve Al'in simya yardimiyla olen annelerini geri getirmeye calisirken kaybettikleri vucutlarini geri almaya calismalarini anlatan bir animedir.
- fy gene mi çizgifilm izliyosun sen doyamadın şu yaşına geldin. odanı topla artık.
+ anne o çizgifilm değil animeee!!
- amime mamime topla odanı.
+ pff.
biz türk veletleri şanslıydık bu çizgifilm konusunda. ama bunu büyüdüğümüzde anladık.
eski ve kült denebilecek bir çok animeyi, birkaç bölüm de olsa, biz televizyonlarda sayısız tekrarlarla izleme fırsatını bulduk.
kimileri benim gibi televizyon karşısında büyüdü, bu tvde yayınlanan animelerin hem başını hem sonunu gördü.
georgia, candy, remi, oscar, tusubasa, benjamin, pokemon, sailor moon, ve isimleri aklıma gelmeyen sayısızları.
büyüdük, bu sefer bunları tekrar izlemeye başladık. en azından ben öyle yaptım. corciyayla kendi dışındakileri, bulabildiklerimi.
hepsinin mi sonunda ağlanır tekrar tekrar?
yok yahu, bizimkiler türk filmleri gibi ağlatanlarını almışlardır diye netten bilmediğim animeler indirmeye başladım.
bunda duygusallık yoktur, artık vurdulu kırdılı bişi olsun diye cowboy bebop'u buldum.
gelmiş geçmiş en beğendiğim seri oldu.
"bang!"
ağladım. öyle böyle değil.
3 ay anime izlemeye ara verdim. ama evvelden pcmde duran fmanın 1. bölümünü izledim, 1 hafta içinde de tamamını izleyip bitirdim. bunu da içinde veletler var kan var, artık ağlatmaz diye düşünerek indirdim.
ağlamaktan şıfıtımı çıkardı.
demek ki kaliteli animelerin hepsinde ana karakteri son bölümde öldürüyo bu ibişler. ben onu anladım.
artık zırlamaya hazırlıklı olarak izlemek lazım animeleri.
söylenecek çok şey var, 2 sayfa çok yetersiz bu seri için.
ama ben en çok al'a ağladım. ve onun bir muadili olan fletcher'a.
bir çok animesever arkadaşım tarafından "mutlaka izlenmeli" olarak nitelendirilen anime. internet üzerinden edinebileceğim bir yer bulursam mutlaka izleyeceğim.
ikinci serisi başlamıştır, şimdilik hatırlatma ve ayrıntı tadında ilk 51 bölümün ara zamanlarında olan olaylar gösteriliyor. FMA return tadında bişey değilse çok güzel olacak.
her bölümü ayrı bir zevkle izlenilen 51 bölümlük anime. devam filmi anime kadar muhteşemdir.
ayrıca lost heaven şarkısıyla unutulmazlar arasına girmiştir.
ayrıca edward ve al'ı iki bağyan seslendirmektedir.
japonyada festivali düzenlenen anime serisidir.51 bölümden oluşan yoğun senaryosunun içinde macera,komedi,dram öğelerini bulunduran,müzikleriyle insanı duygu patlamasına sokan bir şaheser...2004 yılında yayınlanmış anime ayrıca "gelmiş geçmiş en iyi 10 anime serisi" sıralamasınada girmiştir.
anime severlerin yada animeye yeni başlayacakların mutlaka izlemesini öneririm.
dünyanın en en en iyi animesidir ki ikinci serisi 5 Nisan 2009 günü yayınlanmaya başlayacaktır. ilk başlarda mangası ile aynı gidecek ve sonra ap ayrı bir senaryodan devam edecektir. Edward ve Al'ın maceralarını izleyecek ve simya dünyasına döneceğiz. Heyecanlıyım.
bi'çok sitede kendisine düzülen övgülerden sonra bakmak isteyeceğiniz ancak 7-8 bölüm dayanabileceğiniz animedir. zaten harddiskte yer kalmamışsa, seç hepsini, sonra
sevgili dostum tool yardımıyla tanıştığım tapılası anime. onu izledikten sora artık izleyeceğim hiç bir anime ya da diziye bakışım aynı olamadı olamayacaktır.
edward'ın, al'ın ruhunu zırha kanıyla yazdığı çemberle bağlamış olması, auto mail olan kolu ve bacağı aynı anda takılırken - ki düşünün bunu, bir metal kolu ve bir metal bacağı sinir uçlarıyla birleştiriyorlar- hiç ağlamaması, çığlık atmaması.. edward göze girmiştir.
insanlar, bir şey feda etmeden hiçbir şey kazanamazlar. bir şey kazanmak için, aynı değerde bir şey sunmalısınız. bu simyadaki eşit takas prensibidir. biz gençken, bunun dünyanın gerçeği olduğunu sanıyorduk.
dünyanın en iyi animesidir. izlemeye başlamak için sağlam bir anime kültürü gerekir zira oldukça karmaşık bir yapı vardır. finali güzeldir ama filmi ap ayrı güzeldir. sadece filminin sonu hoşa gitmeyebilir.
(bkz: sen kime ben gittiğimden beri boyun hiç uzamamış hep aynı kalmışsın diyorsun)
Anime izlemeye kesinlikle bununla başlamamak gerekir.Önce Basilisk-Gungrave-Claymore ile başlanmalı,sonrasında bir Hellsing çakmalı,ardından Death Note'u gömmeli.Death Note'a tapıp "bundan daha iyi ne olabilir?" sorusunu sorduğunuz anda Full Metal Alchemist'i yapıştırıp malı götürmelidir.Karakterleri,hikayesi,hikayenin işlenişi,müzikleri,çizimleri,havası,herşeyiyle FMA muhteşem.izlememek kayıptır.Filmi conqueror of shamballa 52. bölüm niteliğindedir.